Go to full page →

Tövbelerinin Gerçekliği Sınanıyor 1GS 124

Yakup'un oğullan sevinç içinde dönüş yolculuğuna başladılar. Şimon ve Benyamin de kendileriyle birlikteydi. Hayvanlar buğdayla yüklüydü. Kendilerini kuşatan tehlikelerden güvenle sıyrıldıklarını düşünüyorlardı. Kentin sınırına vardıklarında yöneticinin kahyası tarafından durduruldular. Kahya şöyle sordu: “Efendimin şarap içmek, fala bakmak için kullandığı kâse değil mi bu? Bunu yapmakla kötülük ettiniz.” 1GS 124.1

Adamlar, “Efendim, neden böyle konuşuyorsun?” dediler, “Bizden uzak olsun, biz kulların böyle şey yapmayız. Torbalarımızın ağzında bulduğumuz paraları Kenan ülkesinden sana geri getirdik. Nasıl efendinin evinden altın ya da gümüş çalarız? Kullarından birinde çıkarsa öldürülsün, geri kalanlar efendimin kölesi olsun.” Kâhya, “Peki, dediğiniz gibi olsun” dedi, “Kimde çıkarsa, kölem olacak, geri kalanlar suçsuz sayılacak.” 1GS 124.2

Hemen torbalarını indirip açtılar. Kâhya büyükten küçüğe doğru hepsinin torbasını aradı. Kâse Benyamin'in torbasında çıktı. 1GS 124.3

Kardeşler üzüntüden üstlerini başlarını yırttılar ve kente döndüler. Benyamin onların kendi sözleriyle köleliğe mahkum olmuştu. Kahyanın ardınca saraya döndüler, yöneticinin önünde yere kapandılar. 1GS 124.4

Yusuf, “Nedir bu yaptığınız?” dedi, “Benim gibi birinin fala bakabileceği aklınıza gelmedi mi?” 1GS 124.5

Yahuda, “Ne diyelim, efendim?” diye karşılık verdi, “Nasıl anlatalım? Kendimizi nasıl temize çıkaralım? Tanrı suçumuzu ortaya çıkardı. Hepimiz köleniz artık efendim, hem biz hem de kendisinde kâse bulunan kardeşimiz.” 1GS 124.6

Yusuf, “Benden uzak olsun!” dedi, “Yalnız kendisinde kâse bulunan kölem olacak. Siz esenlikle babanızın yanına dönün.” 1GS 124.7