Mesih’in sözlerini dinleyen insanlar, halen sabırsızlıkla dünyasal bir krallığın ilan edilmesini bekliyorlardı. İsa onlara göğün hazinelerini açarken, pek çok zihindeki başlıca soru, O’nunla kurulacak ilişkinin bu dünyadaki konumlarını nasıl ilerletebileceği idi. İsa, dünyaya ait şeyleri en büyük kaygıları haline getirdiklerinde, çevrelerinde bulunan, müşfik ilgisi ya-ratıkları üzerinde olan bir Allah yokmuş gibi yaşayan putperest uluslar gibi olduklarını göstermektedir. BDD 95.1
İsa “Dünya ulusları hep bu şeylerin peşinden giderler” dedi. “Göksel Babanız bütün bu şeylere ihtiyacınız olduğunu bilir. Ama siz önce Allah’ın krallığını ve O’nun salâhını arayın ve bütün bu şeyler size verilecektir” (Luka 12:30; Matta 6:32, 33 [Kİ]). Ben size sevgi, doğruluk ve huzur krallığının kapısını açmaya geldim. Kalplerinizi açarak bu krallığı alın ve onun hiz-metini en önemli ilginiz haline getirin. Ruhsal bir krallık olsa da, bu hayattaki ihtiyaçlarınızın ihmal edileceğinden korkmayın. Kendinizi Allah’ın hizmetine verirseniz, gökte ve yerde tüm kudrete sahip olan Kişi ihtiyaçlarınızı temin edecektir. BDD 95.2
İsa bizi çaba gösterme gerekliliğinden muaf tutmuyor, fakat O’nu her şeyde ilk ve son ve en üstün konuma koymamız gerektiğini öğretiyor. Karakterimizde ve hayatımızda O’nun doğruluğunun hayata geçmesini engelleyecek olan hiçbir işe girişmemeli, hiçbir hedefi izlememeli, hiçbir zevki aramamalı-yız. Her ne yaparsak, Rab için yapar gibi içtenlikle yapmalıyız. BDD 95.3
İsa yeryüzünde yaşarken, Allah’ın yüceliğini insanların önünde tutarak ve herşeyi Babası’nın iradesine tabi kılarak, hayatı tüm ayrıntılarıyla yüceltti. O’nun örneğini izlersek, bu hayatta ihtiyaç duyulan tüm şeylerin ‘verileceğine’ dair bize güvence vermektedir. Fakirlik ya da zenginlik, hastalık ya da sağlık, saflık ya da bilgelik; bunların tümü O’nun lütfunun vaadinde karşılanır. BDD 95.4
Allah’ın sonsuza dek kalıcı kolu, yardım için kendisine dönen canı sarmalar, o can ne kadar zayıf olursa olsun. Dağ-lardaki ve tepelerdeki güzel şeyler yok olacak, fakat Allah için yaşayan can O’nunla birlikte kalacaktır. “Dünya da dünyasal tutkular da geçer, ama Tanrı’nın isteğini yerine getiren sonsuza dek yaşar” (1. Yuhanna 2:17). Allah’ın kenti altın kapılarını, henüz yeryüzündeyken kayıpların ve sıkıntıların ortasında kılavuzluk ve hikmet için, teselli ve umut için Allah’a dayanmayı öğrenmiş olan kişiyi kabul etmek için açacaktır. Orada onu meleklerin ilahileri karşılayacak, ve hayat ağacı meyvesini onun için verecektir. “Dağlar yerinden kalkar, ve tepeler sarsılır; fakat inayetim senin üzerinden kalkmaz, ve selâmet ahdim sarsılmaz, sana merhamet eden RAB diyor” (Yeşaya 54:10 [KM]). BDD 96.1