Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bulut Sütunu

    “Sukkot'tan ayrılıp çöl kıyısında, Etam'da konakladılar. Gece gündüz ilerlemeleri için, Rab gündüzün bir bulut sütunu içinde yol göstererek, geceleyin bir ateş sütunu içinde ışık vererek onlara öncülük ediyordu. Gündüz bulut sütunu, gece ateş sütunu halkın önünden eksik olmadı.” Mezmurcu şöyle diyor: “Rab bulutu bir örtü gibi yaydı üzerlerine, gece ateş verdi yollarını aydınlatsın diye” (Mezmur 105:39. Ayrıca bkz. l.Korintliler 10:1,2). Bulut onların yakıcı sıcaktan korunmasını sağlıyor, kurak ve kısır diyarda serinlik ve nem- lilik sağlıyordu. Gecenin karanlığında ise bulut sütunu ateş sütununa dönüşüyor, konakladıkları yeri aydınlatarak tanrısal huzurun güvencesini veriyordu.1GS 155.6

    Böylece İsrail halkı çöl gibi kurak bir yörede yolculuk yaptı. Halk ağır yolculuktan bıkmaya başlamıştı, bazı kişiler Mısırlıların kendilerini takip etmesinden korkuyordu. Ama bulut ilerlemeye devam etti, onlar da bulutu izlediler. Rab bu kez Musa'ya taşlık bir yöreye girmelerini ve deniz kıyısında konaklamalarını buyurdu. Firavun'un onları takip edeceği açıktı, ama Tanrı onları kurtararak yücelecekti.1GS 156.1

    Firavun'un danışmanları kölelerin bir daha geri dönmemek üzere kaçtığını söylediler. Korkularından silkinen yöneticiler felaketleri doğal nedenlere bağladılar. “Biz ne yaptık?” dediler, “İsraillileri salıvermekle kölelerimizi kaybetmiş olduk!”1GS 156.2

    Firavun askeri gücünü toparladı. “Seçme altı yüz savaş arabasının yanısıra, Mısır'ın bütün savaş arabalarını sorumlu sürücüleriyle birlikte yanına aldı.” Kralın kendisi de ülkesinin büyük adamlarına öncülük ediyor ve orduyu bizzat yönetiyordu. Mısırlılar Tanrı'ya zorla boyun eğmelerinin diğer uluslar tarafından alay konusu edilmesinden korkuyorlardı. Eğer büyük bir güç gösterisiyle kaçakları yakalayıp geri getirirlerse, hem yüceliklerini kurtaracak hem de kölelerin iş gücüne yeniden kavuşacaklardı.1GS 156.3

    İbraniler deniz kıyısında konaklamışlardı, önlerinde geçilmesi güç görünen bir engel vardı. Güneydeki dağlar da ilerlemelerine engel oluyordu. Birden uzakta görünen silah parıltılarını ve savaş arabalarını fark ettiler. Halkın yüreği dehşetle doldu. Büyük bir kısmı Musa'ya gelerek yakındı: “Mısır'da mezar mı yoktu da bizi çöle ölmeye getirdin?” dediler, “Bak, Mısır'dan çıkarmakla bize ne yaptın! Mısır'dayken sana, ‘Bırak bizi, Mısırlılar'a kulluk edelim’ demedik mi? Çölde ölmektense Mısırlılar'a kulluk etsek bizim için daha iyi olurdu.”1GS 156.4

    Disiplin ve özdenetimden yoksun olan halk zorbalığa ve akılsızlığa düştü. Yüksek sesle bağırdılar ve patırtı kopardılar. Tanrı'nın işareti olarak izledikleri bulut sütunu onları çıkmaz bir dağ köşesine getirmişti. Herhalde yanılmış olmalıydı. Halka öncülük eden Tanrı'nın meleği onların aldanmış zihinlerine yıkım meleği gibi geldi.1GS 156.5

    Mısır ordusu yaklaşırken bulut sütunu göklere yükseldi ve İsraillilerin üzerinden geçerek Mısır ordusuyla aralarına girdi. Mısırlılar İbranilerin kamp yerini göremedikleri için duraklamak zorunda kaldılar. Gece olduğunda bulut sütunu ateşe dönüşerek İbranilere ışık tuttu.1GS 156.6

    Bunları gören halk ümitlendi. Rab Musa'ya şöyle dedi: “Sen değneğini kaldır, elini denizin üzerine uzat. Sular yarılacak ve İsrailliler kuru toprak üzerinde yürüyerek denizi geçecekler. Ben Mısırlılar'ı inatçı yapacağım ki, ardlarına düşsünler. Firavun'u, bütün ordusunu, savaş arabalarını, atlılarını yenerek yücelik kazanacağım.”1GS 157.1

    Musa değneğini uzatınca sular açıldı ve İsrail halkı denizin ortasından kuru zemine basarak geçti. Sular her iki yanda birer duvar oluşturmuştu. Tanrı'nın ateş sütununun ışığı, suların açtığı yolu aydınlatıyordu.1GS 157.2

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents