Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Günahın Getirdiği Üzücü Değişim

    Yasayı veren yüce Tanrı, Adem ve Havva'ya günahlarının sonuçlarını göstermek üzereydi. Adem ve Havva masum ve kutsal oldukları zaman Yaratıcılarının gelişini sevinçle karşılıyorlardı, oysa şimdi dehşet içinde kaçıp saklanma ihtiyacı duydular. Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen Rab Tanrı'nın sesini duydular. O'ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler. Rab Tanrı Adem'e, “Nerdesin?” diye seslendi. Adem, “Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim” dedi. Rab Tanrı, “Çıplak olduğunu sana kim söyledi?” diye sordu, “Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mi yedin?”1GS 23.5

    Adem suçu eşine ve böylece Tanrı'ya attı: “Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim.” Havva'ya duyduğu sevgi uğruna Tanrı'nın onayını ve sevinçle dolu sonsuz yaşamı yitirmeyi göze almıştı. Oysa şimdi günahından ötürü hem eşini hem de Yaratıcıyı sorumlu tutuyordu.1GS 24.1

    Rab Tanrı kadına, “Nedir bu yaptığın?” diye sordu. Kadın, “Yılan beni aldattı, o yüzden yedim” diye karşılık verdi. Şeytan'ın etkisine teslim olan Adem ve Havva'nın ilk mazeretleri kendilerini haklı çıkarıp başkalarını suçlamak olmuştu. Bu daha sonra bütün insanlığın alışkanlığı olacaktı.1GS 24.2

    Rab daha sonra yılanı mahkum etti: “Bu yaptığından ötürü bütün evcil ve yabanıl hayvanların en lanetlisi sen olacaksın” dedi, “karnın üzerinde sürünecek ve yaşamın boyunca toprak yiyeceksin.” Yılan bahçenin en güzel yaratıklarından biri olduğu halde en aşağılık ve itici varlıklardan biri olacak hem insanın hem de hayvanın nefretine maruz kalacaktı. Yılana söylenen sonraki sözler Şeytan'a yönelikti, O'nun yenilgisini ve yıkımını ilan ediyordu; “Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, sen onun topuğuna saldıracaksın.”1GS 24.3

    Havva da kendi payına düşen kedere ve acıya mahkum oldu; “Kocana istek duyacaksın, seni o yönetecek.” Tanrı Havva'yı Adem'le eşit yaratmıştı. Ama günah bu eşitliği bozdu. Artık aralarındaki uyum yalnızca birinin diğerine bağımlı olmasıyla korunabilecekti. İlk günahı işleyen Havva olmuştu. Adem ise Havva'nın ayartmasıyla günah işlemişti. Bu yüzden artık kocasına bağımlı olacaktı. Nitekim erkeğin, kendisine tanınan üstünlüğü kötüye kullanması kadını sık sık acılığa sürüklemiş ve yaşamını ağır bir yük haline getirmiştir.1GS 24.4

    Havva kocasının yanında mutluydu, ama Tanrı'nın kendisine verdiği konumla yetinmek yerine daha yüce bir konum uğruna gurura kapılmıştı. Tanrı'nın verdiği konumun üstüne çıkmak islerken o konumun çok altına düşmüştü. Günümüzde de Tanrı'nın kendilerine uygun görmediği konumlara ulaşmak isteyen birçok kişi kendilerine ve başkalarına bereket olabilecek rolleri bırakıp gidiyorlar.1GS 24.5

    Rab Adem'e şöyle dedi: “Karının sözünü dinlediğin ve sana, meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için, toprak senin yüzünden lanetlendi” dedi, “yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın. Toprak sana diken ve çalı verecek, yaban otu yiyeceksin. Yaratılmış olduğun toprağa dönünceye dek ekmeğini alın teri dö-kerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın ve yine toprağa döneceksin.”1GS 24.6

    Tanrı Adem ve Havva'yı karşılıksız iyiliklerle kutsamıştı ve kötülükten uzak tutmuştu. Ancak artık yasak ağacın meyvesinden yedikleri için bütün yaşamları boyunca kötülük bilgisine sahiptiler. Mutlu bir şekilde çalışmak yerine kaygıyla alın teri dökeceklerdi. Hayal kırıklığına, kedere, acılara ve en sonunda ölüme teslim olacaklardı.1GS 25.1

    Tanrı insanı yeryüzünün ve bütün canlıların hakimi yapmıştı. Ancak insan Tanrı'nın buyruğunu çiğnediği zaman ondan daha düşkün varlıklar insanın hakimiyetine baş kaldırdılar. Böylece Rab insanlara kendi merhametiyle buyruklarının kutsallığını ve onları çiğnemenin tehlikesini göstermiş oldu.1GS 25.2

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents