Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Musa Tanrı'nın Yüceliğini Görüyor

    Rab, “Bütün iyiliğimi önünden geçireceğim” diye karşılık verdi. Musa dağın doruğunda durmaya çağrıldı. Sonra dağlan hareket ettiren el (Eyüp 9:5), Tanrı'nın yüceliği ve iyiliği önünden geçerken Mu-sa'yı alıp bir kayanın kovuğuna koydu.1GS 181.2

    Bu deneyim, Musa'nın Mısır'da devlet adamı ve askeri önder olarak öğrendiği her şeyden çok daha değerliydi. Hiçbir dünyasal güç ya da yetki Tanrı'nın varlığının yerini alamaz.1GS 181.3

    Musa sonsuz Tanrı'nın huzurunda tek başına durdu, ama korkmuyordu çünkü ruhu Yaratıcısıyla uyum içindeydi: “Yüreğimde kötülüğe yer verseydim, Rab beni dinlemezdi” (Mezmur 66:18). “Rab kendisinden korkanlarla paylaşır sırrını. Onlara açıklar antlaşmasını” (Mezmur 25:14).1GS 181.4

    Tanrı kendisini şöyle tanıttı: “Ben Yahve'yim” dedi, “Yahve, acıyan, lütfeden, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin ve sadık Tanrı. Binlercesine sevgi gösterir, suçlarını, başkaldırılarını, günahlarını bağışlarım. Hiçbir suçu cezasız bırakmam. Babaların işlediği günahın hesabını oğullarından, torunlarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım.”1GS 181.5

    Musa o anda yere kapanıp tapındı. Rab İsrail'e yeniden lütfedeceğini vaat etti. Daha önce hiç yapmadığı harikalar ve mucizeler yapacaktı. Musa, daha önce olduğu gibi bu kez de Tanrı'nın gücüyle ayakta kaldı. Tanrının buyruğuyla iki taş levha hazırlayarak dağın doruğuna çıkardı ve Rab antlaşmanın sözlerini yeniden yazdı (Bkz. Ek, 4. not).1GS 181.6

    Musa dağdan inerken yüzü göz kamaştıran bir ışıkla parlıyordu. Harun da halk gibi Musa'ya yaklaşmaya çekindi. İnsanların dehşetini gören Musa, onlara Tanrı barışının güvencesini gösterdi. Halk Musanın sesinde sevgi ve yumuşaklık olduğunu gördü. Aralarından biri Musa'ya yaklaşmaya cesaret etti. Konuşmaktan korktuğu için eliyle Musa'nın çehresine ve sonra da göğe işaret etti. Büyük önder bu adamın ne dediğini anlamıştı.1GS 182.1

    Musa yüzüne bir peçe taktı. Tanrı'nın huzurundan çıkıp kampa her döndüğünde böyle yapıyordu.1GS 182.2

    Tanrı Musa'nın yüzündeki parlaklık aracılığıyla İsrail halkına hem yasasının hem de Mesih'in müjdesinin yüceliğini göstermeyi amaçlamıştı. Musa dağda bulunduğu sürece Tanrı ona yalnız yasanın levhalarını vermekle kalmamış kurtuluş tasarısını da açıklamıştı. Musa, Mesih'in çarmıhta kurban oluşunun önceden Yahudi simgelerinde nasıl temsil edildiğini gördü. Musa'nın yüzündeki parlaklık, yalnızca Tanrı yasasının yüceliği değil, çarmıhtan akan göksel ışığın yüceliğiydi.1GS 182.3

    Musa'nın çehresinden yansıyan yücelik bize şunu göstermektedir. Tanrıyla ne denli yakın bir beraberliğimiz olursa ve O'nun ilkelerini ne denli iyi bilirsek, O'nun tanrısal benzeyişini o denli iyi yansıtabiliriz.1GS 182.4

    İsrail halkı için yalvarışta bulunan Musa, yüzünü nasıl örttüyse, tanrısal aracı olan Mesih de dünyaya geldiğinde tanrısallığını aynı şekilde insanlıkla örtmüştür. Eğer Mesih, göksel parlaklıkla kuşanmış olarak gelseydi, günahlı insanlık O'nun varlığının yüceliğine dayanamazdı. Bu yüzden Mesih kendisini alçalttı ve günahlı insanlığa ulaşabilmek için insan benzerliğinde geldi (Romalılar 8:3). Böylece günahlı insanlığa elini uzatarak onları yerden kaldırdı.1GS 182.5

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents