Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Sahte Tövbenin bir Örneği

    Musa halka tanrısal kararı bildirdiğinde, onlar cezalarını hak ettiklerini biliyorlardı. Yıkıma uğrayan on gözcü İsrail halkının gözü önünde yok oldular. Onların kaderini gören halk, kendi sonlarını da görmüş oldu.1GS 217.4

    Halk içtenlikle tövbe etmek ister gibi görünüyordu, ama söz dinlemedikleri ve nankör oldukları için pişman olacakları yerde sadece yanlış bir seçim yüzünden üzüntü duydular. Rab'bin buyruğunu değiştirmediğini gördüklerinde, kendi benlikleri baskın çıktı ve çöle dönmeyeceklerini duyurdular. Yürekleri değişmemişti, sadece isyan etmek için bir bahane arıyorlardı. Günahları kendilerine gösterildiği zaman sadık bir şekilde yas tutup tövbe etselerdi, böyle bir hüküm verilmeyecekti. Ama onlar günahları için değil böyle bir hüküm verildiği için üzüntü duydular. Üzüntüleri tövbe değildi ve bu nedenle Tanrı'nın hükmünü değiştirmedi.1GS 217.5

    O geceyi yas tutarak geçirdiler ve sabah korkaklıklarını yeniden sergilediler. Tanrı harekete geçip ülkeyi ele geçirmelerini söylediğinde reddetmişlerdi. Tanrı geri çekilmelerini söylediğinde, bunu da reddettiler.1GS 218.1

    Tanrı, İsrail halkını kendi belirlediği zamanda ülkeye yerleştirmeyi tasarlamıştı. Bu onlar için ayrıcalıklı bir görev olacaktı. Ama bile bile isyan eden halk, Tanrı'nın tasarısının bozulmasına yol açtı. Şeytan onları ikinci kez isyan etmeye yöneltti. Tanrı'nın buyruğunu, verildiği zaman değil, sonradan yerine getirmeye kalkıştılar. “‘Rab'be karşı günah işledik’ dediler, ‘Tanrımız Rab'bin buyruğu uyarınca gidip savaşacağız'” (Tesniye 1:41). Halk o denli körleşmişti ki! Rab onlardan savaşmalarını falan istememişti. Ülkeyi savaşarak değil Rabbin buyruklarına uyarak ele geçireceklerdi.1GS 218.2

    “Günah işledik” diye itiraf ettiler. Böylece, sorunun Tanrı'da değil, kendilerinde olduğunu kabul ettiler. Tanrı'yı vaatlerini yerine getirmemekle suçlayanlar kendileriydi. Günahlarını itiraf etmeleri gerçek bir tövbeden kaynaklanmıyordu, ama Tanrı'nın adaletinin yerini bulmasını sağladı.1GS 218.3

    Rab insanların kendi adaletini tanımalarını sağlayarak adını yüceltir. Tanrı, karanlığın işlerini açığa vurmak için aydınlığın işlerini harekete geçirir. Kötülüğe yol açan ruh kökten bir değişime uğramasa bile, Tanrı'nın onuru gözler önüne serilir ve haksızlığa uğrayanların haklılığı ortaya çıkar. Tanrı'nın gazabının döküldüğü son günde de aynı şey olacaktır. Her günahlı insan, haklı olarak mahkum edildiğini ve bunun Tanrı'nın adaletine uygun düştüğünü takdir edecektir.1GS 218.4

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents