Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Keder ve Korku Naval'm Canını Alıyor

    Avigayil eve döndüğünde Naval ve konuklarını sarhoş bir şekilde eğlenirken buldu. Davut'la arasındaki görüşmeyi ertesi sabaha kadar kocasına anlatmadı. Akılsızlığının kendisini ölümün eşiğine getirmiş olduğunu anlayan Naval ansızın felç oldu. Dehşet ve çaresizlik içinde duyularını yitirdi. On gün sonra da öldü. Naval eğlenirken Tanrı ona benzetmedeki zengin adama söylediği sözlerle seslenmişti: “Behey akılsız! Bu gece canın senden istenecek. Hazırladığın bu şeyler kime kalacak?” (Luka 12:20).1GS 383.4

    Davut daha sonra Avigayil'le evlendi. Zaten tek eşliydi, ancak o zaman çevrelerindeki ulusların geleneği onun düşüncesini de etkilemişti. Çok kadınlı evliliğin acı sonuçları Davut'un tüm yaşamında his-sedildi.1GS 384.1

    Zifliler krala yaranabilmek için Davut'un saklandığı yeri yine bildirdiler. Saul adamlarını toplayıp Davut'un peşine düştü. Ne var ki dost casuslar Yişay'ın oğluna bu haberi ilettiler. Davut yanma birkaç kişi alarak düşmanın yerini öğrenmeye çıktı.1GS 384.2

    Kralın ve yanındakilerin çadırlarına ulaştıklarından gece olmuştu. Ordugahın uykuda olduğunu gördüler. O zaman Davut, Hitit Ahimelek ile Yoav'ın kardeşi, Seruya oğlu Avişay'a, “Kim benimle ordugaha, Saul'un yanına gelecek?” diye sordu. Avişay, “Ben seninle ge-leceğim” diye karşılık verdi.1GS 384.3

    Tepelerdeki gölgelere sığınan Davut ve Avişay ordugaha girdiler. Saul, mızrağı başucunda yere saplanmış, ordugahın ortasında uyuyordu. Avner'le askerler de çevresinde uyuyorlardı. Avişay, Davut'a, “Bugün Tanrı düşmanını senin eline teslim etti” dedi, “Şimdi bırak da, onu kendi mızrağıyla bir atışta yere çakayım. İkinci kez vurmama gerek kalmayacak.” Ne var ki Davut, “Onu öldürme!” dedi, “Rab'bin meshettiği kişiye kim el uzatırsa, suçlu çıkar. Yaşayan Rabbin adıyla derim ki, Rab kendisi onu öldürecektir; ya günü gelince ölecek, ya da savaşta vurulup yok olacak. Ama Rab'bin meshettiği kişiye el uzatmaktan Rab beni uzak tutsun! Haydi, Saul'un başucundaki mızrakla su matarasını al da gidelim.”1GS 384.4

    Davut karşı yakaya geçip tepenin üstünde, onlardan uzak bir yerde durdu. Aralarında epeyce mesafe vardı. Davut, askerlere ve Ner oğlu Avner'e, “Ey Avner, bana yanıt vermeyecek misin?” diye ses-lendi. Avner, “Sen kimsin ki krala sesleniyorsun?” diye karşılık verdi. Davut, “Sen yiğit biri değil misin?” dedi, “İsrail'de senin gibisi var mı? Öyleyse neden efendin kralı korumadın? Çünkü biri onu öldürmek için ordugaha girdi. Görevini iyi yapmadın. Yaşayan Rab'bin adıyla derim ki, hepiniz ölümü hak ettiniz; çünkü efendinizi, Rab'bin meshettiği kişiyi korumadınız. Bak bakalım, kralın başucundaki mızra-ğıyla su matarası nerede?” Davut'un sesini tanıyan Saul, “Davut, oğlum, bu senin sesin mi?” diye sordu. Davut, “Evet, efendim kralım, benim sesim” diye karşılık verdi, “Efendim, ben kulunu neden kovalıyorsun? Ne yaptım? Ne suç işledim?”1GS 384.5

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents