Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 10: Diller Değiştiği Zaman

    Bu bölüm Yaratılış 9:25-27; 11 :1-9'a dayanmaktadır.

    Tanrı terk edilmiş olan yeryüzünü yeniden insanlarla doldurmak için tek bir aileyi, Nuh'un ev halkını kullandı. Rab Nuh'a, “Bu kuşak içinde yalnız seni doğru buldum” demişti (Yaratılış 7:1). Gelecekteki insanlığın nasıl olacağını anlamak için Nuh'un üç oğluna Sam, Ham ve Yafet bakmak yeterliydi. Bu oğulların karakteri gelecekteki insanlığın karakterini belirleyecekti.1GS 57.1

    Tanrısal esin yoluyla konuşan Nuh, bu üç kişiden üç büyük ırkın çıkacağını söyledi. Ham'ın soyu için Ham'ın oğlu Kenan hakkında “Kenan'a lanet olsun, köleler kölesi olsun kardeşlerine” dedi. Ham'ın doğal olmayan suçu onun karakterindeki kötülüğü açığa vurmuştu. Bu kötü özellikler Ham'ın oğlu Kenan'da ve onun ırkında devam etti.1GS 57.2

    Diğer yandan, Sam ve Yafet'in tanrısal buyruklara gösterdikleri saygı, onların ırkı için daha parlak bir gelecek vaat ediyordu. “Övgüler olsun Şam'ın Tanrısı Rab'be, Kenan Şam'a kul olsun. Tanrı Yafet'e bolluk versin, Şam'ın çadırlarında yaşasın, Kenan Yafet'e kul olsun.” Şam'dan çıkacak olan kuşak seçilmiş bir halk olacaktı. Mesih'e zemin oluşturan İbrahim ve İsrail halkı Şam'dan çıkacaktı. Yafet ise Şam'ın çadırlarında yaşayacaktır. Yafet'in soyu müjdenin bereketlerine ortak olacaktı.1GS 57.3

    Kenan'ın soyu tanrısızlığın en aşağılık biçimlerini benimsedi. Peygamberlik laneti aracılığıyla köleliğe mahkum olsalar da Tanrı onların ahlaksızlığına uzun bir süre katlandı. Ondan sonra da Şam'ın ve Yafet'in soylarının köleleri oldular.1GS 57.4

    Nuh'un peygamberliği oğulların karakterini belirlemedi. Ancak seçtikleri yolun ve sergiledikleri karakterin sonuçlarını açığa vurdu. Genellikle çocuklar ana babalarının özelliklerini ve eğilimlerini miras alırlar, onları taklit ederler. Bu nedenle Ham'ın kötülüğü ve saygısızlığı onun soyuna da yansıdı. Kuşaklar boyu sürecek bir lanetin oluşmasına neden oldu.1GS 57.5

    Diğer yandan, Şam'ın babasına duyduğu saygı ne denli büyük bir zenginlikle ödüllendirildi! Şam'ın soyundan gelen kutsal insanların bolluğuna bakın!1GS 57.6

    Nuh'un soyundan gelenler bir süre için geminin bulunduğu dağlarda yaşamaya devam ettiler. Sayıları çoğaldıkça imandan soğumalarının sonucunda bölündüler. Yaratıcıyı unutmak ve O'nun yasasına bağlı kalmak istemeyenler, Tanrı'dan korkan insanların öğretişlerinden ve yaşamlarından rahatsız olmaya başladılar. Bir süre sonra da onlardan ayrılmaya karar verdiler. Fırat'ın kıyısındaki Şinar'a göçtüler. Orasının güzelliği ve toprağın verimliliği onları çekmişti.1GS 57.7

    Orada bir kent ve dünyanın hayranlığını uyandıracak bir kule kurmaya karar verdiler. Tanrı insanların yeryüzüne yayılmalarını tasarlamıştı. Ama Babil'i kuranlar bir arada kalmayı ve bütün yeryüzünü ele geçirecek bir krallık oluşturmayı düşündüler. Böylece onların kenti evrensel bir imparatorluğun başkenti olacaktı. Kentin yüceliği dünyanın hayranlığını uyandıracak ve insanları hayrete düşürecekti. Göğe yükselecek kule, onu dikenlerin gücünün ve bilgeliğinin bir anıtı olacaktı.1GS 58.1

    Şinar ovasında yaşayanlar Tanrı'nın yeryüzüne bir daha tufan göndermeyeceğine ilişkin vaadine inanmıyorlardı. Kulenin bir amacı da başka bir tufana karşı güvencede olmaktı. Bulutlara kadar çıkan bir kule yaparak Tufanın nedenini bulmayı amaçlıyorlardı. Kuleyi tasarlayanların hedefi gururlarını sergilemek ve gelecek kuşakları Tanrı'dan uzaklaştırmaktı.1GS 58.2

    Kule kısmen tamamlandığında, başarıyla işlev gören tasarı birdenbire denetlendi. Kuleyi dikenlerin amaçlarını boşa çıkarmak amacıyla melekler gönderildi. Kule oldukça yükselmişti; farklı noktalarda farklı kişiler çalışıyordu. Her biri gereken inşaat malzemelerini saptıyor ve altlarındaki diğer kişilere söylüyordu. Ancak Tanrı onların dillerini karıştırınca konuşmaları anlaşılmaz oldu. Söylenenlerin tam tersi yapılmaya başlandı. Çalışanlar aralarındaki tuhaf anlaşmazlığın nedenini çözemedikleri için öfkeyle birbirlerine düştüler. Tanrı'nın hoşnutsuzluğunu gösteren şimşekler çaktı, kulenin tepesi yıkılarak yere düştü.1GS 58.3

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents