Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Sadık bir Çobanımız Var

    Çobanın, çaresiz yaratıklarla ilgilenerek onlara merhamet etmesi, müjdenin bazı değerli gerçeklerine ışık tutmaktadır. Mesih bir çobana benzetilmektedir. Kendi koyunlarının, günahın karanlık dehlizlerinde mahvolduğunu görmüştür. Sürünün dışında olan bu koyunları kurtarmak için Baba evinin yüceliğini ve saygınlığını bırakmayı göze almıştır. “Yiteni arayacak, yolunu şaşıranı geri getireceğim. Yaralının yarasını saracak, zayıfı güçlendireceğim. Ama semizlerle güçlüleri yok edeceğim. Koyunlarımı adaletle güdeceğim... koyunlarımı kurtaracağım, artık çapul malı olmayacaklar. Koyunla koyun arasında ben yargıçlık yapacağım. Artık ulusların çapul malı, yabanıl hayvanların yemi olmayacaklar. Güvenlik içinde yaşayacaklar, kimse onları korkutmayacak” (Hezekiel 34:16,22,28). Çobanın sesi koyunlarını ağıla çağırmaktadır. O'nun çağırdığı yer, “gündüzün sıcağına karşı gölge, fırtınaya ve sağanak yağmurlara karşı sığınak olacaktır” (Yeşaya 4:6). Çoban zayıfı güçlendirir, kuzuları kollarına alır ve onları kucağında taşır. Sürüdekiler, Çobanı severler; “Bir yabancının peşinden gitmezler, ondan kaçarlar. Çünkü yabancıların sesini tanımazlar” (Bkz. Yuhanna 10:1-15).1GS 100.2

    Mesih'in kilisesi, O'nun kanıyla satın alınmış ve her çobana Mesih'in Ruhu verilerek O'nun kendini inkar edişini örnek almaları istenmiştir. Çobanlar sürünün refahı için sürekli emek verecek ve sürü de onların gözetiminde gelişecektir. Baş Çoban göründüğü zaman yüceliğin solmaz tacına kavuşacaklardır (1.Petrus 5:4).1GS 100.3

    Lavan'ın hizmetinde yorgun düşen Yakup, Kenan'a dönmeyi teklif etti. “Beni gönder, evime, topraklarıma gideyim” dedi, “Hizmetime karşılık karılarımı, çocuklarımı ver de gideyim. Sana nasıl hizmet ettiğimi biliyorsun.” Ancak Lavan ona kalması için ısrar ederek, “Çünkü fala bakarak anladım ki, Rab senin sayende beni kutsadı” dedi.1GS 100.4

    Yakup, “Ben gelmeden önce malın azdı. Benim sayemde Rab seni kutsadı. Malın gitgide arttı. Ya kendi evim için ne zaman çalışacağım?” dedi. Zaman geçtikçe Lavan, Yakup'un daha büyük olan zenginliğini kıskanmaya başladı. Oğulları da babalarının kıskançlığını paylaşıyorlardı. Kötü konuşmaları Lavan'ın kulağına erişti; “Yakup babamızın sahip olduğu her şeyi aldı” dediler, “Bütün varlığını babamıza ait şeylerden kazandı.”1GS 101.1

    Esav'la karşılaşma korkusu olmasa Yakup düzenbaz kayınpederini çoktan terk ederdi. Ama şimdi de Lavan'ın oğullarından tehlike geleceğini hissediyordu. Lavan'ın oğulları, Yakup'un zenginliğini kendilerine ait olarak gördüklerinden zorbalığa başvurabilirlerdi. Yakup büyük bir karışıklık ve sıkıntı içindeydi. Ancak Beyt-El'deki vaadi anımsadığından davasını Tanrıya götürdü. Bir rüyada duasına yanıt geldi: “Atalarının topraklarına, akrabalarının yanına dön” dedi, “Seninle olacağım.”1GS 101.2

    Sürüler hızla toplandı, karılarını, çocuklarıni ve hizmetkarlarını gönderen Yakup Fırat'ı geçti. Kenan sınırlarındaki Gilead'a doğru yola koyuldu. Lavan, üç gün sonra Yakup'u kovalamaya başladı ve yedinci gün onlara yetişti. Öfkeyle doluydu ve geri dönmeleri için onları zorlamaya kararlıydı. Kaçaklar gerçekten de büyük bir tehlikedeydi.1GS 101.3

    Tanrı, kulunun yardımına yetişti. Lavan'a bir gece önce rüyada görünerek “Dikkatli ol!” dedi, “Yakup'a ne iyi, ne kötü bir şey söyleme.” Yani, Lavan, dönmesi için Yakup'u ne zorlayacak ne de kandırmaya çalışacaktı.1GS 101.4

    Lavan kızlarının başlık parasını elinde tutmuş, Yakup'a da hile yapmış ve kaba davranmıştı. Ancak şimdi Yakup'a kızları ve çocukları için herhangi bir şölen düzenlemeden kaçıp gittiği için sitem ediyordu.1GS 101.5

    Yakup buna yanıt olarak Lavan'ın bencil ve baskıcı politikasını açıkça dile getirdi. Kendi sadakatini ve dürüstlüğünü de ona tanık olarak gösterdi. “Babamın ve İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın taptığı Tanrı benden yana olmasaydı, beni eli boş gönderecektin. Tanrı çektiğim zorluğu, verdiğim emeği gördü ve dün gece seni uyardı.”1GS 101.6

    Gerçekleri inkar edemeyen Lavan bu kez bir barış antlaşması önerdi. Yakup buna razı oldu ve antlaşmanın belirtisi olarak taşlardan bir sütun dikildi. Lavan, “Bu yığın bugün aramızda tanık olsun” dedi. Bu yüzden yığına Gilat adı verildi. Mispa diye de anılır. Çünkü Lavan, “Birbirimizden uzak olduğumuz zaman Rab aramızda gözcülük etsin” dedi, “Eğer kızlarıma kötü davranır, başka kadınlarla evlenirsen, yanımızda kimse olmasa bile Tanrı tanık olacaktır... İbrahim'in, Nahor'un, babasının Tanrısı aramızda yargıç olsun. Yakup babası İshak'ın taptığı Tanrı'nın adıyla ant içti.”1GS 101.7

    Bu antlaşmayı kutlamak için taraflar bir şölen düzenlediler. Dostça beraberlikle geçen geceden sonra sabah Lavan ve yakınları oradan ayrıldılar. Bu ayrılmayla birlikte İbrahim'in çocukları ile Mezopotamya'da yaşayanlar arasındaki bütün bağlantı koptu.1GS 102.1

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents