Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Geçmişten Sonsuzluğa - 1. Cilt

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 3: Adem ve Havva'nın Diiştüğii Zor Durum

    Bu bölüm Yaratılış 3'e dayanmaktadır.

    Artık gökte isyan çıkarma özgürlüğü kalmayan Şeytan, insanlığın yıkımını sağlayacak yeni bir alan bulmuştu. Kıskançlıkla harekete geçerek insanlığa günahın suçunu ve cezasını çektirmeye karar verdi. İnsanlığın Rab'be olan sevgisini güvensizliğe, övgü ezgilerini şikayete çevirecekti. Böylece, yalnızca bu masum varlıkları sefalete düşürmekle kalmayıp Tanrı'nın onuruna leke sürecek ve göğü kedere boğacaktı.1GS 20.1

    Göksel haberciler, Şeytan'ın nasıl düştüğünü Adem ve Havva'ya aktarmışlar, O'nun yıkım tasarılarına dikkat çekmişler, kötülükler hakiminin alt etmeye çalıştığı tanrısal yönetimin özünü onlara bildirmişlerdi.1GS 20.2

    Tanrı'nın yasası; O'nun isteğinin açıklaması, karakterinin yansıması, tanrısal sevginin ve bilgeliğin ifadesidir. Yaratılıştaki düzen, Yaratıcının yasasına yetkin bir şekilde uyum sağlar. Evrendeki her şey değişmeyen, sabit yasalarla belirlenmiştir. Tanrı'nın ahlaksal yasası ise bütün yeryüzü sakinleri içinde yalnızca insana özgüdür. Tanrı insana kendi yasasının adaletini ve iyiliğini kavrama gücü vermiş, bu yasaya hiç şaşmadan bağlı kalmasını istemiştir.1GS 20.3

    Tıpkı gökteki melekler gibi Aden bahçesinin sakinleri de orada yalnızca koşullu olarak kalabilirlerdi. Ya söz dinleyip yaşayacaklar ya da söz dinlemeyip mahvolacaklardı. Günah işleyen melekleri esirgemeyen Tanrı, günah işleyen insanı da esirgemeyecekti. Günah insana sefalet ve yıkım getirecekti.1GS 20.4

    Melekler Adem ve Havva'yı, Şeytan'ın düzenlerine karşı dikkatli olmaları için uyarmışlardı. Şeytan'ın ilk girişimlerini geri püskürtürlerse, güvende olacaklardı. Ancak ayartıya teslim olurlarsa, doğaları zayıf düşecek ve Şeytan'a direnecek hiçbir güçleri kalmayacaktı.1GS 20.5

    Bilgi ağacı insanın Tanrıya bağlılığını ve sevgisini sınamak için dikilmişti. Tanrı'nın isteğini bu sınavda göz ardı ederlerse, suç işlemiş olacaklardı. Bu nedenle Şeytan onları sürekli ayartılarla günaha düşürmeye çalışmak yerine yasak ağaca yaklaşmalarını sağladı.1GS 20.6

    Fark edilmeden amacına ulaşmayı tasarlayan Şeytan bir hileye başvurdu. Yılan en bilge ve en güzel yaratıklardan biriydi. Göz kamaştıran bir parlaklığı vardı. Yasak ağaca sarılarak dikkat çekmeyi ve meyveyi çekici kılmayı amaçladı. Böylece düşman, esenliğin hüküm sürdüğü bahçede pusuya yattı.1GS 20.7

    Melekler Havva'yı kocasından ayrı kalmaması için uyarmışlardı. Kocasıyla birlikteyken tehlikeye karşı daha iyi korunabilirdi. Ne var ki Havva, fark etmeden Adem'in yanından uzaklaştı. Meleğin uyarı-sına kulak asmadığı için merak ve hayranlıkla yasak ağaca bakmaya başladı. Meyve göze çok güzel görünüyordu.1GS 21.1

    Ayartıcı için fırsat doğmuştu: “Yılan kadına, ‘Tanrı gerçekten, ‘Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin’ dedi mi?’ diye sordu.” Havva kendi düşüncelerinin yansımasını duyunca ürktü. Yılan, Havva'nın aşkın güzelliğine sinsice övgüler yağdırdı. Konuşması çok memnuniyet vericiydi. Havva oradan uzaklaşmak yerine kalmayı seçti. Büyüleyici yılanın Tanrı'nın huzurundan atılmış düşman olabileceği aklına gelmedi.1GS 21.2

    Havva yılana şöyle karşılık verdi: “Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz” diye yanıtladı, “Ama Tanrı, ‘Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz’ dedi.” Yılan karşılık verdi: “Kesinlikle ölmezsiniz, çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.”1GS 21.3

    O ağacın meyvesinden yiyen Adem ve Havva güya daha yüce bir konuma yükseleceklerdi. Rab'bin o ağacı yasaklamasının asıl nedeninin kıskançlık olduğunu ima etti; Tanrı, Adem ve Havva'nın kendisiyle eşit bir konuma yükselmelerini istemiyordu. Kendilerine bilgelik ve güç kazandıracağı için ağaca dokunmaları ve meyveden tatmaları yasaklanmıştı. Tanrısal yasağın tek nedeni onları korkutmaktı. Hem nasıl ölebilirlerdi ki? Yaşam ağacının meyvesini yememişler miydi? Tanrı onların daha büyük bir soyluluğa ve mutluluğa kavuşmalarını engellemeye çalışıyordu.1GS 21.4

    Şeytan'ın etkinliği Adem'in günlerinden çağımıza kadar hiç değişmemiştir. İnsanları hep Tanrı'nın sevgisini ve bilgeliğini sorgulamaya yöneltmiştir. Tanrı'nın yasakladığı şeyleri aramaya çıkan insanlar, kurtuluşa götüren gerçekleri göz ardı etmişlerdir. Şeytan insanları, harika bilgilere kavuşacaklarına dair ikna ederek söz dinlemezliğe sürükler. Bunların hepsi aldatmacadır. İnsanlar bu hileler sayesinde yıkım ve ölüm yolunda ilerlemeye devam ediyorlar.1GS 21.5

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents