Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Sevgi öğretmeni

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    54. İyi Samiriyeli

    İyi Samiriyeli hikayesinde İsa gerçek dinin yapısını gösterir. Dinin sistemler, törenler ve ayinlerden ibaret olmadığını, aksine insanlara yararlı işler yapmayı ve gerçek iyiliği yerine getirmeyi gerektirdiğini açıkça gösterir.SO 489.1

    İsa halka dersler verirken, bir Kutsal Yasa uzmanı O'nu sınamak amacıyla yanma gelerek şöyle dedi: “Öğretmenim, sonsuz yaşamı miras almak için ne yapmalıyım?” Kalabalık merak içinde nefesini tutmuş İsa'nın vereceği cevabı bekliyordu. Hahamlar ve rabbiler yasa uzmanına bu soruyu sordurarak İsa'yı şaşırtacaklarını düşünüyorlardı; fakat Kurtarıcı onlarla tartışmaya girmedi ve buna bizzat soruyu soran kişinin cevap vermesini istedi: “Kutsal Yasa'da ne yazılmıştır? Orada ne okursun?”1Luka 10:25-26.Yahudiler İsa'yı hala Sina'da verilen yasaya önem vermemekle suçluyorlard. Fakat İsa, kurtuluş ile ilgili soruyu Allah'ın buyruklarına uyma ile ilgili konuya yöneltti.SO 489.2

    Adam şöyle karşılık verdi: “Tanrın olan Rab'bi bütün yüreğinle, bütün gücünle ve bütün aklınla sev. Komşunu da kendin gibi sev.” İsa ona, “Doğru cevap verdin. Bunu yap ve yaşayacaksın” dedi.2Luka 10:28.SO 489.3

    Yasa uzmanı, Ferisilerin konumlarından ve yaptıkları işlerden memnun değildi. Gerçek anlamlarını öğrenmek amacıyla yeni bir hevesle Kutsal Yazı üzerinde çalışmaktaydı. Bu konuya büyük bir ilgi duyuyordu ve tüm içtenliği ile şöyle sordu: “Ne yapmalıyım?” Yasanın gerektirdikleri ile ilgili sorduğu soruda tüm ayinleri ve törensel buyrukları göz ardı etti. Bunların kendisi için hiçbir değer taşımadığını belirtti. Yasa'nın ve peygamberlerin önemle üzerinde durduğu iki temel ilkeyi gösterdi. İsa'nın verdiği bu cevap, rabbilerin yanında O'nu üstün bir duruma getirdi. Yasanın uygulayıcısı olan bir kişi tarafından ileri sürülen bir hareketi onayladığı için O'nu suçlayamadılar.SO 489.4

    İsa, “Bunu yap ve yaşayacaksın” dedi.3Luka 10:28.Öğrettiği bu derste, yasanın kutsal bir birlik olduğunu ve sadece bir tek buyruğa uyarken diğer buyruklara uymamanın imkansız olduğunu gösterdi. Çünkü aynı ilke yasanın tümü için de geçerlidir. İnsanın kaderi onun yasaya olan bağlılığına göre belli olur. Allah'a eksilmez bir sevgi ile yaklaşmak ve insanlara karşı tarafsız bir sevgi sunmak, yaşam boyunca uyulması gereken ilkelerdir.SO 490.1

    Yasa uzmanı, kendisinin yasayı ihlal eden bir kişi olduğunu fark etti. İsa'nın net ve açık sözleri onu ikna etti. Anladığını iddia ettiği yasanın dürüstlüğünü kendi yaşamında hiç uygulamamıştı. Çevresindeki insanlara karşı hiç sevgi göstermemişti. Tövbe etmesi gerekiyordu; fakat tövbe etmek yerine kendisini haklı çıkarmaya çalıştı. Gerçeği kabul etmek yerine buyruğa uymanın ne kadar zor olduğunu göstermeye çalıştı. Böylece çevresindeki insanları ikna edeceğini ve kendisini haklı çıkaracağını ümit etti. İsa'nın sözleri bu sorunun ne kadar gereksiz olduğunu gösterdi. Çünkü yasa uzmanı soruya bizzat kendisi cevap verebilirdi. Buna karşın bir soru daha sordu: “Peki komşum kim?”4Luka 10:29.SO 490.2

    Yahudilerin arasında, bu soru sonu gelmeyen tartışmalara neden oluyordu. Putperestlerin ve Samiriyelilerin, hiç şüphesiz kendilerine yabancı, hatta düşman halklar olduğunu düşünüyorlardı. Fakat kendi uluslarında farklı halk sınıfları arasında nasıl bir ayırım yapılmalıydı? Hahamlar, rabbiler ve ihtiyar heyeti, kimleri “komşu” olarak görüyorlardı. Kendilerini temiz kılmak için onların yaşamları törenler ve ayinlerle geçiyordu. Cahil ve bilgisiz insanlarla ilgilenmenin ve onlarla bir araya gelmenin toplumda düzeltilmesi çok zor olan bir yozlaşmaya neden olacağını düşünüyorlardı. “Temiz olmayanları” da komşu olarak kabul etmeli miydiler?SO 490.3

    İsa tekrar tartışmaya girmeyi reddetti. Kendisini suçlamak için fırsat kollayanların yobazlıklarını onların yüzlerine vurmadı; fakat kendisini dinleyenlerin önünde anlattığı bu basit ibret dersiyle, kaynağını gökyüzünden alan sevgiyi açıkça gösterdi ve yasa uzmanının gerçeği itiraf etmesini sağladı.SO 490.4

    Karanlığı yenmenin tek yolu ışığı kabul etmektir. Yanlışla mücadele etmenin en iyi yolu gerçeği göstermektir. Kibirle dolu bir kalbin günahını ve bozulmuşluğunu açıkça gösteren, Allah'ın vahiyidir.SO 491.1

    İsa, şöyle cevap verdi: “Adamın biri Kudüs'ten Eriha'ya inerken haydutların eline düşmüş. O'nu soyup dövmüşler ve yarı ölü halde bırakıp gitmişler. Bir rastlantı olarak o yoldan bir haham geçiyormuş. Adamı görünce yolun öbür tarafından geçip gitmiş. Bir Levili de o yere varıp adamı görünce aynı şekilde geçip gitmiş.”5Luka 10:30-32.Bu bir hayal ürünü değil, aksine tıpkı anlatıldığı gibi bilinen gerçek bir hikaye idi. Diğer yandan yerdeki yaralı adamın yanından geçip giden haham ve Levili de İsa'yı dinleyen kalabalığın arasındaydılar.SO 491.2

    Kudüs'ten Eriha'ya giderken yolcular Yahudiye çölünün bir kısmını da geçmek zorundaydılar. Yol boyunca haydutların türlü tuzak ve pusular kurduğu ve yolculara saldırdığı sarp ve kayalıklı vadiler vardı. Bu adam da tam burada saldırıya uğramış, üzerindeki değerli eşyaları gasp edilmiş ve yarı ölü bu şekilde yolun ortasında bırakılmıştı. Adam bu şekilde yolda yatarken oradan bir haham geçti; fakat yerdeki yaralı adama sadece bakmakla yetindi. Daha sonra bir Levili geldi. Orada ne olduğunu merak ederek durup acı çeken adama baktı. Aslında ne yapması gerektiğinin bilincindeydi; fakat bu hoş karşılanan bir hareket değildi. “Keşke bu yoldan gelmemiş ve bu adamı hiç görmemiş olsaydım” diye düşündü. Bu olayın kendisini ilgilendirmediğine ikna oldu.SO 491.3

    Onların her ikisi de sözde kutsal hizmet gören ve Kutsal Yazıları yorumlayan kişilerdi. Onlar Allah'ı temsilen özellikle seçilen halk sını- fındandılar. Allah'ın insanlığa gösterdiği büyük sevgiyi anlayabilmeli ve “bilgisizlere ve yoldan sapanlara yumuşak davranmalıydılar.”6İbraniler 5:2.Onların yapmaları gereken iş, İsa'nın, şu sözleri söylediğinde kendi işi olarak bildirdiğinin aynısıydı: “Rab'bin ruhu benim üzerimdedir; çünkü O, beni yoksullara Müjde'yi iletmek için meshetti. Tutsaklara serbest bırakılacaklarını, körlere gözlerinin açılacağını duyurmak için, ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak ve Rab'bin lütuf yılını ilan etmek için beni gönderdi.”7Luka 4:18.SO 491.4

    Gökyüzünün melekleri Allah'ın yeryüzündeki ailesinin sıkıntılarını, gördükleri zulmü ve çektikleri acıyı dindirmek için insanlara yardım etmeye her zaman hazırdırlar. O'nun yardıma ve merhamete ihtiyacı olduğunu görebilmeleri için, Allah hahamı ve Leviliyi oraya getirdi. Bu iki adamın yerde acı içinde yatan adama merhamet edip etmeyeceğini tüm gökyüzü merakla izledi. Çölde İbrani halkına dersler veren İsa idi; O'nun, bulut ve ateş sütunundan öğrettiği ders, halkın şimdi hahamlardan ve din bilginlerinden öğrendiği dersten çok farklıydı. Yasaya göre, ihtiyaçlarını ve çektikleri acıları sözlerle ifade edemeyen hayvanlara bile merhamet edilmeliydi. İsrail halkı için Musa'ya bu konuda şu buyruklar verildi: “Düşmanınızın yolunu şaşırmış öküzüne ya da eşeğine rastlarsanız, onu kendisine geri götüreceksiniz. Sizden nefret eden kişinin eşeğini yük altında çökmüş görürseniz, kendi haline bırakıp gitmeyecek, ona yardımcı olacaksınız.”8Çıkış 23:4-5.Fakat haydutlar tarafından yaralanan adam örneğinde İsa, acı çeken bir kişinin yaşadığı olayı anlattı. O'na bir yük hayvanından daha fazla merhamet etmeleri gerekmez miydi! Musa aracılığıyla verilen mesajda, “Rab'bin, ulu, güçlü, heybetli Allah olduğu, öksüzlerin, dul kadınların hakkını gözettiği, yabancıları sevdiği;”9Yasa 10:17-19.onlara bildirildi. Bu yüzden Rab “Siz de yabancıları seveceksiniz” “onları kendiniz kadar seveceksiniz”10Levililer 19:34.diye buyurdu.SO 491.5

    Eyüp şöyle dedi: “Hiçbir yabancı geceyi sokakta geçirmezdi; çünkü kapım her zaman yolculara açıktı.”11Eyüp 31:32.Ve iki melek insan görünümünde Sodom'a geldiğinde, Lüt başını öne eğip şöyle dedi: “Efendilerim, kulunuzun evine buyurun. Ayaklarınızı yıkayın. Geceyi bizde geçirin.”12Yaratılış 19:2.Hahamlar ve Levililer tüm bu dersleri biliyordu; fakat onları yaşamlarında hiç uygulamamışlardı. Milli yobazlıklarla dolu okullarda eğitim görerek bencil, dar görüşlü ve kendilerini üstün gören bir karaktere sahip olmuşlardı. Yaralı adama baktıklarında, onun kendi uluslarından olup olmadığını anlayamadılar. O'nun bir Samiriyeli olabileceğini düşünerek uzaklaşıp gittiler.SO 492.1

    İsa'nın tanımladığı gibi, yasa uzmanı bu hareketlerinde kendisine öğretilen yasanın gerektirdiklerine aykırı olan hiçbir şey görmedi; fakat bu kez faklı bir olay gerçekleşti:SO 492.2

    Yaralı adamın yanına bir Samiriyeli geldi ve onu görünce merhamet etti. Bu yabancının Yahudi mi yoksa bir Samiriyeli mi olduğunu bile sormadı. Eğer bir Yahudi ise, Samiriyeli şunu iyi biliyordu ki, eğer aynı duruma kendisi düşseydi, adam onun yüzüne tükürür, hakaretler eder ve yardım etmeden oradan uzaklaşıp giderdi. Burada fazla vakit harcayarak kendisini de tehlikeye attığını hiç düşünmedi; çünkü önünde acı çeken yaralı bir insan vardı. Kendi giysisini çıkarıp adamın üzerine örttü. Yolcuğu sırasında kullanmak için yanına aldığı yağ ve şarabı adamın yaralarını sarmak için harcadı. Adamın daha fazla acı çekmemesi için O'nu kendi hayvanına bindirdi ve yavaş bir şekilde ilerlemeye başladı. O'nu bir hana götürdü ve onunla gece boyunca ilgilendi. Ertesi sabah yaralı adamın durumu biraz düzeldi ve Samiriyeli yoluna devam etti. Fakat bunu yapmadan önce tüm masrafları ödedi ve ayrıca kendisi oradan ayrıldıktan sonra çıkabilecek masraflar için de para bırakarak hancıya, “Ona iyi bak! Bundan fazla ne harcarsan, dönüşümde sana veririm” dedi.13Luka 10:35.SO 493.1

    İsa hikayeyi anlattıktan sonra yasa uzmanına baktığında adeta onun düşüncelerini okudu ve şöyle dedi: “Sence bu üç kişiden hangisi haydutların arasına düşen adama komşu gibi davranmış?”SO 493.2

    Yasa uzmanı Samiriyeli adını şimdi bile telaffuz etmek istemeyerek, “Adama acıyıp yardım eden” dedi. İsa ona, “Git sen de öyle yap” dedi.14Luka 10:36-37.SO 493.3

    “Peki komşum kim?”15Luka 10:29.sorusuna böylece kesin bir cevap verilmiş oldu. İsa komşumuzun sadece mensubu olduğumuz imanlı topluluğundan ya da bizimle aynı imana sahip biri olmadığını göstermiştir. Bunun soy, ırk, renk ya da sınıf ayrımı ile hiçbir ilgisi yoktur. Yardımımıza ihtiyaç duyan herkes bizim komşumuzdur. Düşmanlık sonucu yaralanmış, incinmiş olan herkes bizim komşumuzdur.SO 493.4

    İsa, iyi Samiriyeli örneğinde kendi karakterinin ve işinin yapısını açıkça gösterdi. Şeytan insanlığı kandırmış, yaralamış, onlara zulmetmiş, sahip olduğu şeylerden yoksun bırakmış ve onu yok olmaya terk etmişti; fakat Kurtarıcı çaresiz bir durumdayken bize merhamet etti. Bizi kurtarmak için görkemini bıraktı. Bizi ölmeye hazır durumdayken buldu ve yükümüzü kendi üzerine aldı. Yaralarımızı iyileştirdi. Dürüstlüğü ile bizi sardı. Bize sığınabileceğimiz güvenli bir yer gösterdi ve tüm ihtiyaçlarımızı karşıladı. O,- bizi kurtarmak için öldü. Kendi örneğini işaret ederek dinleyenlerine şöyle dedi: “Size şu buyruğu veriyorum; birbirinizi sevin.” “Sizi sevdiğim gibi, siz de birbirinizi sevin.”16Yuhanna 15:17; 13:34.SO 493.5

    Yasa uzmanı İsa'ya şu soruyu sormuştu: “Ne yapmalıyım?”17Luka 10:25.Allah'a ve insanlara sevgi duyan İsa, ona dürüst olması gerektiğini belirterek şöyle dedi: “Bunu yap ve yaşayacaksın.”18Luka 10:28.Samiriyeli, sevgi ve şefkat dolu bir kalbin sesini dinledi; böylece yasayı yerine getiren bir kişi olduğunu kanıtladı. İsa ona şöyle buyurdu: “Git sen de öyle yap”19Luka 10:37.Allah'ın çocuklarından beklenen, sadece bunu yapmaları ve söylemeleri değildir; Allah'da yaşıyorum” diyen, Mesih'in yürüdüğü yolda yürümelidir.201. Yuhanna 2:6.SO 494.1

    Dünyanın bugün bu derse, İsa'nın onu ilk anlattığı günkü kadar ihtiyacı vardır. Bencillik ve soğuk formaliteler, sevginin ateşini neredeyse söndürmüş ve insanı, karakteri güzelleştiren lütuflardan yoksun bırakmıştır. O'nun adını açıkça söyleyen birçok kimse, imanlıların İsa'yı temsil ettiği gerçeğini göz ardı etmişlerdir. Aile, komşu ve imanlı topluluğu ortamında ya da nerede olursak olalım, başkalarının yararına fedakarlık yapmadığımız sürece, ne dersek diyelim bizler gerçek imanlılar değilizdir.SO 494.2

    İsa insanlığın bütün dertleri ve sıkıntılarıyla ilgilenmiştir. Bizden, insanlığı kurtarmak için kendisiyle bütünleşmemizi ister ve şöyle der: “Karşılıksız aldınız, karşılıksız verin.”21Matta 10:8.Günah tüm kötülüklerin en büyüğüdür; bizler de günahkara acımalı ve yardım etmeliyiz. Yanılgıya düşen, bundan dolayı utanç duyan ve kendi hatasının farkında olan birçok kişi vardır. Onlar kendilerine cesaret verecek olan sözlere susamışlardır. Neredeyse sefalete sürükleninceye dek kendi hatalarına ve yanlışlarına bakarlar. Bu kimseleri ihmal etmemeliyiz. Eğer bizler imanlı isek, bizlerin yardımına en çok ihtiyacı olanların yanından geçip gitmemeli ve onlara mümkün olduğunca uzak durmamalıyız. Hastalık ya da günahtan dolayı insanların acı çektiğini gördüğümüzde, asla “bu beni ilgilendirmiyor” dememeliyiz.SO 494.3

    “Ruh'a uyan Sizler, böyle birini yumuşak ruhla yola getirin.”22Galatyalılar 6:1.İman ve dua ile düşmanın gücünü geri püskürtün. Yaralı ve incinmiş kişiye merhem olan cesaret verici sözler söyleyin. Galip gelmeleri için onlara güç verecek olan tek bir söz söylenmediği için birçok kimse, uzun yaşam mücadelesinde yorgun düşmüş ve cesaretini yitirmiştir. Acı çeken birini gördüğümüzde, Allah'ın bizi teselli ettiği gibi, biz de onu teselli etmeli ve asla onu dert ve kederiyle baş başa bırakmamalıyız.SO 495.1

    Bunların tümü, -iyi Samiriyeli örneğinde belirtilen ve İsa'nın yaşamında açıkça görülen- yasanın yerine getirilmesidir. O'nun karakteri, yasanın gerçek önemini açığa çıkarır ve komşumuzu kendimiz gibi sevmenin ne demek olduğunu gösterir. Allah'ın çocukları, tüm insanlara sevgi, şefkat ve merhamet gösterdiğinde, gökyüzünün kutsal yasasının karakterine de tanıklık ederler. “Rab'bin yasasının yetkin olduğuna, cana can kattığına,”23Mezmurlar 19:7.tanık olurlar. Her kim bu sevgiyi göstermezse, uyduğunu söylediği yasayı ihlal etmiş olur; çünkü kardeşlerimize gösterdiğimiz sevgi, Allah'a duyduğumuz sevgiyi yansıtır. Allah'ın bize duyduğu sevgi, kalplerimizde başkalarını sevmek için bir kaynaktır. “Eğer bir kimse 'Allah'ı seviyorum' der ve kardeşinden nefret ederse, yalancıdır; çünkü görmüş olduğu kardeşini sevmeyen, görmemiş olduğu Allah'ı sevemez.” “Birbirimizi seversek, Tanrı içimizde yaşar ve O'nun sevgisi içimizde yetkinleşmiş olur.”241.Yuhanna 4:20-12.SO 495.2

    Bu bölüm Luka 10:25-37'ye dayanmaktadır.SO 495.3

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents