Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 31—İmansızlar için Umut

    Yeşaya ruhsal hizmeti sırasında Allah'ın imansızlar için neler tasarladığına açıkça tanıklık etti. Diğer peygamberler de Allahsa! tasarıdan söz etmişler, ama onların dili her zaman anlaşılır olmamıştı. Yeşaya İsrail halkı arasında bedence İbrahim'in soyundan gelmeyen kişiler de olacağını bildirdi. Bu öğretiş o çağın Allah bilgisiyle uyum içinde değildi, ama Yeşaya İbrahim'in soyuna vaat edilen ruhsal bereketlere kavuşmaya özlem duyanlara umut vermek için Allah vergisi bildiriyi korkusuzca paylaştı.2GS 220.1

    Elçi Pavlus, Roma'daki imanlılara yazdığı mektupta Yeşaya'nın öğretişindeki bu niteliğe dikkat çekiyor: “Beni aramayanlar beni buldu, beni sormayanlara kendimi gösterdim” (Romalılar 10:20).2GS 220.2

    İsrailliler, Allah'ın imansızlar için tasarısını ya anlayamadılar ya da anlamak istemediler. Oysa Allah'ın onları kendisine ayırmakta ve diğer uluslar arasında bağımsız bir ulus yapmaktaki asıl amacı buydu. Antlaşma vaadinin verildiği ilk kişi olan ataları İbrahim, akrabalarından ayrılarak başka bölgelere gönderilmiş, imansızlara ışık götürmesi istenmişti. Kendisine verilen vaat, soyunun denizdeki kum taneleri kadar kalabalık olacağını içerse de Kenan ülkesindeki büyük bir ulusun kurucusu olması bencilce bir amaç taşımıyordu. Allah'ın antlaşması yeryüzünün bütün uluslarını kapsıyordu. Seni büyük bir ulus yapacağım, seni kutsayacak, sana ün kazandıracağım. Bereket kaynağı olacaksın. Seni kutsayanları kutsayacağım. Seni lanetleyeni lanetleyeceğim. Yeryiizündeki halkların hepsi Senin aracılığınla kutsanacak” (Yaratılış 12:2,3).2GS 220.3

    Bu antlaşma İshak'ın doğumundan kısa süre önce yenilenirken, Allah'ın insanlığa yönelik amacı vaat edilen çocuk bağlamında yeniden açıklandı: “Kuşkusuz, İbrahim'den büyük ve güçlü bir ulus türeyecek, yeryiizündeki biitiin uluslar onun aracılığıyla kutsanacak” (Yaratılış 18:18). Göksel ziyaretçi daha sonra bir kez daha aynı şeyi dile getirdi: “Soyunun aracılığıyla yeryiizündeki biitiin uluslar kutsanacak” (Yaratılış 22:18).2GS 220.4

    Bu antlaşmanın biitiin koşulları İbrahim'in çocuklarını ve torunlarını kapsıyordu. İsraillilerin uluslara bereket kaynağı olması ve Allah'ın adının biitiin dünyada bilinmesi için Mısır'daki kölelikten kurtarılmışlardı (Çıkış 9:16). Eğer Allah'ın ilkelerine uyarlarsa, bilgelik ve anlayışta diğer uluslardan üstün olacaklardı; ama bu üstünlüğün sağlanış nedeni, Allah'ın tüm uluslara yönelik tasarısının yerine gelmesiydi.2GS 220.5

    İsrail'in Mısır'daki kölelikten kurtarılmasına ve vaat edilen ülkeye yerleşmesine eşlik eden mucizeler, birçok imansızın İsrail'in Allahını en yüce Hakim olarak benimsemesini sağlamıştı. Allah şöyle vaat vermişti: “Mısır'a karşı elimi kaldırdığım ve İsrailliler'i aralarından çıkardığım zaman Mısırlılar benim Rab olduğumu anlayacak” (Çıkış 7:5). Gururlu Firavun bile Yahve'nin gücünü tanımak zorunda kalmıştı: Aynı gece Firavun Musa'yla Harun'u çağırttı ve, “Kalkın!” dedi, “Siz ve İsrailliler halkımın arasından çıkıp gidin, istediğiniz gibi Rab'be tapın” (Çıkış 12:31,32).2GS 221.1

    İsrail'in ilerleyen orduları, İbranilerin harikalar yaratan Allahının kendilerinin önünde olduğunu biliyorlardı. İmansızlar O'nun tek gerçek Allah olduğunu öğreniyorlardı. Kötülüğün hüküm sürdüğü Eriha'da imansız bir kadın şöyle tanıklık etmişti: “Allahınız Rab hem yukarıda göklerde, hem de aşağıda yeryüzünde Allah'dır (Yeşu 2:11). Yahve'ye ilişkin ortaya koyduğu bu bilgi kadının kurtuluşu oldu. “Fahişe Rahav, imanı sayesinde casusları dostça karşıladığı için imansızlarla birlikte öldürülmedi” (İbraniler 11:31). Kadının iman etmesi, Allah'ın kendi yetkisini kabul eden putperestlere gösterdiği ayrıcalıklı bir tavır değildi. Kalabalık bir halk olan Givonlular da putlardan dönerek İsrail'e katılmışlar ve antlaşmanın bereketlerine ortak olmuşlardı.2GS 221.2

    Allah ulus, ırk ya da sınıf ayrımı gözetmez. Bütün insanların yaratıcısı O'dur. İnsanlar yaratılış yönünden tek bir aile'oldukları gibi kurtuluş aracılığıyla da tek bir aile olurlar. Mesih her türlü ayrımı yıkmak, tapınak avlularının her bölmesini sonuna kadar açmak ve her insanın Allah'ın huzuruna girmesini sağlamak amacıyla gelmiştir. Mesih'in sevgisi öyle derin ve yetkindir ki, erişemeyeceği hiçbir yer yoktur. Şeytan'ın aldatmacalarına tutsak olanları O'nun etkisinden özgür kılar, onları Allah'ın vaat gökkuşağıyla çevrelenmiş tahtına yaklaştırır. Mesih'te Yahudi ya da Grek, köle ya da özgür ayrımı yoktur.2GS 221.3

    Vaat edilen ülkenin işgalini izleyen yıllarda, Yahve'nin imansızların kurtuluşuyla ilgili tasarısı neredeyse tümüyle gözden kaçırıldı. Bu nedenle, Allah tasarısını yeniden ortaya koydu. Mezmurcu şöyle diyordur “Yeryüzünün dört bucağı anımsayıp Rab'be dönecek, ulusların bütün soyları O'nun önünde yere kapanacak.” “Mısır'dan elçiler gelecek, Kûşlular ellerini Allah'a doğru kaldırıverecek.” “Uluslar Rab'bin adından, yeryüzü kralları görkeminden korkacak. Bunlar gelecek kuşak için yazılsın, öyle ki, henüz doğmamış insanlar Rab'be övgüler sunsun. Rab yücelerdeki kutsal katından aşağı baktı, göklerden yeryüzünü gözetledi, tutsakların iniltisini duymak, ölüm mahkûmlarını kurtarmak için. Böylece halklar ve krallıklar Rab'be tapmak için toplanınca, O'nun adı Siyon'da, övgüsü Yeruşalim'de duyurulacak” (Mezmurlar 22:27; 68:31; 102:15,18-22).2GS 221.4

    İsrail Allah'a güvenmeye devam etseydi, yeryüzünün bütün ulusları O'nun bereketlerini paylaşacaktı. Ne var ki kurtaran gerçeğin bilgisinin emanet edildiği yürekler, çevrelerindeki insanların ihtiyaçlarına karşı duyarsızdı. Allah'ın tasarısı gözden kaçırılmıştı, Allah'ın merhametinin imansızlar için geçerli olmadığı düşünülüyordu. Gerçeğin ışığı geri çekildi ve karanlık baskın çıktı. Uluslar cehalet örtüsünün arkasında kaldı; Allah'ın sevgisi bilinmiyordu; yanılgılar ve batıl inançlar baskın çıktı.2GS 222.1

    Peygamberlik görevine çağrıldığı zaman Yeşaya işte böyle bir durumla karşı karşıyaydı. Buna rağmen cesaretini yitirmedi, çünkü kulaklarında Allah'ın tahtının çevresindeki meleklerin ezgileri vardı; “Her Şeye Egemen Rab kutsal, kutsal, kutsaldır. Yüceliği bütün dünyayı dolduruyor” (Yeşaya 6:3). Yeşaya'nın imanı, Mesih'e inananların görkemli zaferlerine ilişkin görümlerle güçlendi. “Kutsal dağımın hiçbir yerinde kimse zarar vermeyecek, yok etmeyecek. Çünkü sular denizi nasıl dolduruyorsa, dünya da Rab'bin bilgisiyle öyle dolacak. Sürgünler Geri Dönecek” (Yeşaya 11:9). “Bütün halkların üzerindeki örtüyü, bütün ulusların üzerine örülmüş olan örtüyü bu dağda kaldıracak” (Yeşaya 25:7). Allah'ın Ruhu bütün insanların üzerine dökülecekti. Doğruluğa acıkanlar ve susayanlar Allah İsrail'i sayılacaktı. “Akarsu kıyısında otlar arasında yükselen kavaklar gibi boy atacaklar”. “Kimi, 'Ben Rab'be aidim' diyecek, kimi Yakup adını alacak, kimi de eline 'Rab'be ait' yazıp İsrail adını benimseyecek” (Yeşaya 44:4,5).2GS 222.2

    Yeşaya peygambere Allah'ın iyilikle dolu tasarısı açıklandı, tövbesiz Yahuda'yı neden dünya uluslarının arasına dağıttığı gösterildi. Rab şöyle duyurdu: “Bundan ötürü halkım adımı bilecek, o gün, 'İşte ben' diyenin Ben olduğumu anlayacak” (Yeşaya 52:6). Yalnızca onlar söz dinleme ve güven dersi almakla kalmayacak, sürüldükleri yerlerde yaşayan Allah'ın bildirisini başkalarına aktaracaklardı. Yabancıların oğulları arasında Allah'ı Yaratıcı ve Kurtarıcı olarak tanıyacak olan çok kişi vardı; onlar da Sept gününü Allah'ın yaratıcı gücünün bir anısı olarak tutacaklardı. Allah kutsal gücünü ulusların gözleri önünde ortaya koyduğu zaman, onun halkı yeryüzünün her yerinde tutsaklıktan alınarak Allah'ın kurtarışına tanık olacaklardı (10.ayet). Putperestlikten dönenlerin çoğu İsraillilerle birleşecek ve hep beraber Yahuda'ya döneceklerdi. Rab'be bağlanan hiçbir yabancı, “Kuşkusuz, Rab beni halkından ayırır”, hiçbir hadım da, “Ben kuru bir ağacım” demeyecekti (Yeşaya 56:3), çünkü Allah'ın peygamber aracılığıyla kendisine teslim olanlara ve yasasına izlemeye çağırdıklarına ilettiği söze göre onlar ruhsal İsrail'in - Allah'ın yeryüzündeki topluluğunun - bir parçası sayılacaklardı.2GS 222.3

    “Rab'be hizmet etmek, O'nun adını sevmek, kulu olmak için O'ııa bağlanan yabancıları, Şabat Günü'nü tutan, bayağılaştırmayan, antlaşmama sımsıkı bağlı kalan herkesi, kutsal dağıma getirip dua evimde sevindireceğim. Yakmalık sunularıyla kurbanları sunağımda kabul edilecek, çünkü evime 'Bütün ulusların dua evi' denecek.” İsrail'in sürgünlerini toplayan Rab Yahve diyor ki: “Toplanmış olanlara katmak üzere daha başkalarını da toplayacağını” ( 6-8.ayetler).2GS 223.1

    Peygambere, vaat edilen Mesih'in geleceği çağlara bakma izni verildi. İlkönce sadece sıkıntı, karanlık ve korkunç karanlık gördü. Gerçeğin ışığına özlem duyanların çoğu, sahte öğretmenler tarafından felsefenin ve ruhçuluğun labirentlerine sıkışıp kalmışlardı; başkaları ise dindarlığın bir biçimine bağlanıyor, ama gerçek kutsallığı yaşam biçimi haline getirmiyorlardı. Dış görünüş ümitsizdi, ama bu sahne kısa sürede değişti ve peygamberin gözleri harika bir görüme tanık oldu. Doğruluk güneşinin, kanatlarında şifayla doğduğunu gördü; hayranlığa kapılarak şöyle dedi: “Bununla birlikte sıkıntı çekmiş olan ülke karanlıkta kalmayacak. Geçmişte Zevıılun ve Naftali bölgelerini alçaltan Allah, gelecekte Şeria Irmağı'nın ötesinde, Deniz Yolu'nda, ulusların yaşadığı Celile'yi onurlandıracak. Karanlıkta yürüyen halk büyük bir ışık görecek; ölümün gölgelediği ülkede oturanların üzerine ışık parlayacak” (Yeşaya 9:1,2).2GS 223.2

    Dünyanın görkemli ışığı her ulusa, oymağa, dile ve halka kurtuluş sağlayacaktı. Önündeki görevi gören peygamber, sonsuz Baba'nın şöyle dediğini işitti: “Yakup'un oymaklarını canlandırmak, sağ kalan İsraillileri geri getirmek için kulum olman yeterli değil. Seni uluslar için ışık da yapacağım. Öyle ki, kurtarışım yeryüzünün dört bucağına ulaşsın.” Rab şöyle diyor: “Lütuf zamanında sana yanıt vereceğim, kurtuluş günü sana yardım edecek, seni koruyacağım. Seni halka antlaşma olarak vereceğim. Öyle ki, yıkık ülkeyi yeniden kurasın, miras olarak yeni sahiplerine veresin. Tutsaklara, 'Çıkın', karanlıktakilere, 'Dışarı çıkın' diyeceksin. Yol boyunca beslenecek, her çıplak tepede otlak bulacaklar. İşte halkım ta uzaklardan, kimi kuzeyden, kimi batıdan, kimi de Sinim'den gelecek” (Yeşaya 49:6,8,9,12).2GS 224.1

    Çağların ötesine bakmaya devanı eden peygamber, bu görkemli vaatlerin yerine gelişine tanık oldu. Kurtuluş müjdesini taşıyanların dünyanın her yerine, her halka ve oymağa ulaştıklarını gördü. Rab'bin müjde topluluğuyla ilgili konuşmasını işitti: “Bakın, esenliği bir ırmak gibi, ulusların servetini taşkın bir ırmak gibi ona akıtacağım. Ondan beslenecek, kucakta taşınacak, dizleri üzerinde sallanacaksınız.” “Çadırının alanını genişlet, perdelerini uzat, çekinme. Gergi iplerini de uzat, kazıklarını sağlamlaştır. Çünkü sağa sola yayılacaksın, soyundan gelenler ulusları mülk edinecek, ıssız kentlere yerleşecek” (Yeşaya 66:12; 54:2,3).2GS 224.2

    Yahve peygambere, tanıklarını Tarşiş'e, Pul'a, Lud'a (yay gerenlere), Tuval'a, Yâvan'a, ününü duymamış, yüceliğini görmemiş uzak kıyı halklarına göndereceğini söyledi (Yeşaya 66:19).2GS 224.3

    Dağları aşıp gelen müjdecinin ayakları ne güzeldir!
    O müjdeci ki, esenlik duyuruyor.
    İyilik müjdesi getiriyor, kurtuluş haberi veriyor.
    Siyon halkına, “Allahınız egemenlik sürüyor!” diye ilan
    ediyor (Yeşaya 52:7).
    2GS 224.4

    Peygamber sonsuz egemenlik yolunun hazırlanması için topluluğunu göreve çağıran Allah'ın sesini işitti. Bildiri son derece açıktı:2GS 224.5

    Kalk, parla;
    Çünkü Işığın geliyor,
    Rab'bin yüceliği üzerine doğuyor.

    Dünyayı karanlık, halkları koyu karanlık örtüyor;
    Oysa Rab senin üzerine doğacak,
    Yüceliği üzerinde görünecek.

    Uluslar senin Işığına,
    Krallar üzerine doğan aydınlığa gelecek.
    Başını kaldır da çevrene bir bak,
    Hepsi toplanmış sana geliyor.
    Oğulların uzaktan geliyor,
    Kızların kucakta taşınıyor.

    Yabancılar senin surlarını onaracak,
    Kralları sana hizmet edecek.
    Öfkelendiğimde seni cezalandırdıysam da,
    Kabul ettiğimde sana merhamet göstereceğim.
    Kapıların hep açık duracak.
    Ulusların serveti ve zafer alayları ardında yürütülen yenik krallar
    Gece gündüz açık kalan bu kapılardan girsin diye.

    Ey dünyanın dört bucağındakiler,
    Bana dönün, kurtulursunuz.
    Çünkü Allah benim, başkası yok (Yeşaya 60:1-4,10,11:45:22).
    2GS 225.1

    Derin karanlığın hüküm sürdüğü o dönemde bu peygamberlikler, büyük bir ruhsal uyanışı haber veriyordu. Bu sözler günümüzde dünyanın çok çeşitli yerlerine ulaşan müjdeleme grupları sayesinde gerçekleşmektedir. İmansız ülkelerdeki müjdeci gruplar, peygamber tarafından gerçeğin ışığını arayanlara yol gösterecek sancaklara benzetilmektedir.2GS 225.2

    Yeşaya şöyle diyor: “Yişay'ın kökü halklara sancak olacak, o gün uluslar ona yönelecek. Kaldığı yer görkemli olacak. O gün Rab, Asur'dan, Mısır, Patros, Kuş, Elam, Şinar, Hama ve deniz kıyılarından halkının sağ kalanlarını kurtarmak için ikinci kez elini uzatacak uluslar için sancak kaldıracak, sürgün İsrailliler'i toplayacak, dağılmış Yahudalılar'ı dünyanın dört bucağından bir araya getirecek” (Yeşaya 11:10-12).2GS 225.3

    Özgürlük günü yakındır. “Rab'bin gözleri bütün yürekleriyle kendisine bağlı olanlara güç vermek için her yeri görür” (2.Tarihler 16:9). Her ulustan, oymaktan ve dilden ışık ve bilgi için dua eden insanlar vardır. Uzun süredir külle beslendikleri için canları doyumsuzdur (Bkz. Yeşaya 44:20). Doğruluğun düşmanı onları yoldan çıkarmıştır; körler gibi el yordamıyla yollarını bulmaya çalışmaktadır. Ancak yüreklerinde gerçeğin yolunu bulmaya yönelik içten bir arzu ve dürüstlük vardır. Allah'ın yazılı yasasından ya da Oğlu İsa'dan habersiz oldukları için derin imansızlık içindedirler, ancak Allah'ın gücünün çeşitli şekillerde zihinlerinde ve karakterlerinde işlev gördüğünü ortaya koymuşlardır.2GS 226.1

    Tanrısal lütfun genel işleyişinin dışında Allah bilgisine sahip olmayan insanlar, zaman zaman O'nun hizmetkarlarına iyilik yapmışlar, kendi canlarını ortaya koyarak onları korumuşlardır. Kutsal Ruh, gerçeği arayan çok sayıda soylunun yüreğine Mesih'in lütfunu yerleştirmiş, onların benliklerinin ve eski eğitimlerinin karşısına kendi gerçeğini yerleştirmiştir. 'Dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık' onun ruhunda parlamaktadır ve bu ışık onu Allah'ın egemenliğine yöneltecektir. Mika peygamber şöyle dedi: “Halime sevinme, ey düşmanım! Düşsem de kalkarım. Karanlıkta kalsam bile Rab bana ışık olur. Rab'be karşı günah işlediğim için, O'nun öfkesine dayanmalıyım. Sonunda davamı savunup hakkımı alacak, beni ışığa çıkaracak, adaletini göreceğim” (Mika 7:-8,9).2GS 226.2

    Göklerin kurtuluş tasarısı bütün dünyayı kapsayacak kadar geniştir. Allah yoldan çıkmış insanlığa yaşam soluğunu üflemeyi arzular. Dünyanın sunduklarından daha yüce ve soylu şeylere içtenlikle özlem duyan insanların hayal kırıklığına uğramasına izin vermeyecektir. Allah cesaret kırıcı koşullarla kuşatılan, ama Allah'ın gücüne kavuşmak için imanla dua eden kişilere meleklerini göndermektedir. Böylece onlara özgürlük ve esenlik sağlamaktadır. Allah onlara kendisini çeşitli şekillerde gösterecek ve onları canını herkese fidye olarak sunan Rab'le tanıştıracaktır. Öyle ki Allah'a güven duysunlar, Allah'ın yaptıklarını unutmasınlar, O'nun buyruklarını yerine getirsinler (Mezmur 78:7).2GS 226.3

    “Güçliinün ganimeti elinden alınabilir mi? Zorbanın elindeki tutsak kurtulabilir mi?” Ama Rab diyor ki: “Evet, güçliinün elindeki tutsaklar alınacak, zorbanın aldığı ganimet de kurtarılacak. Seninle çekişenle ben çekişeceğim, senin çocuklarını ben kurtaracağım.” (Yeşaya 49:24,25). “Oyma putlara güvenenler, dökme putlara, 'İlahlarımız sizsiniz' diyenlerse geri döndürülüp büsbütün utandırılacaklar” ( Yeşaya 42:17).2GS 227.1

    “Ne mutlu yardımcısı Yakup'un Allahı olan insana, umudu Allahı Rab'de olana!” (Mezınur 146:5). “Kalenize dönün, ey siz, umut sürgünleri! Bugiin bildiriyorum ki, size yitirdiğinizin iki katını vereceğim” (Zekarya 9:12). “Karanlıkta ışık doğar doğrular için, lütfeden, sevecen, dürüst insanlar için.” Allah şöyle demişti: “Körlere bilmedikleri yolda rehberlik edeceğim, onlara kılavuz olacağım bilmedikleri yollarda, karanlığı önlerinde ışığa, engebeleri düzlüğe çevireceğim. Yerine getireceğim sözler bunlardır. Onlardan geri dönmem” (Yeşaya 42:16).2GS 227.2

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents