Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Geçmişten Sonsuzluğa - 2. Cilt

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 45—Sürgündekilerin Döniişii

    Koreş'in ordusunun Babil duvarlarına dayanması, Yahudiler için tutsaklıktan kurtulmalarının yaklaştığına ilişkin bir belirtiydi. Peygamberlik ruhu, yüzyıl kadar önce Koreş'in doğumundan söz etmiş, Babil kentini alarak tutsakların serbest kalması için yolu açacağını bildirmiştir. Yeşaya aracılığıyla şöyle denilmişti:2GS 325.1

    “Rab meshettiği kişiye, sağ elinden tuttuğu Koreş'e sesleniyor. Uluslara onun önünde baş eğdirecek. Kralları silahsızlandıracak, bir daha kapanmayacak kapılar açacak.” Rab ona şöyle diyor: “Senin önünsıra gidip dağları düzleyecek, tunç kapıları kırıp demir sürgülerini parçalayacağım. Seni adınla çağıranın ben Yahve, İsrail'in Allahı olduğumu anlayasın diye karanlıkta kalmış hazineleri, gizli yerlerde saklı zenginlikleri sana vereceğim” ( Yeşaya 45:1-3).2GS 325.2

    Pers ordusunun beklenmedik bir şekilde ırmak kanalından Babil kentinin merkezine girmiş olması, Yahudilere Yeşaya'nın peygamberliğini hatırlatmalı ve bu sözlerin yerine geldiğine ilişkin kanıt görevi görmeliydi. Buna bakarak Allah'ın ulusların etkinliklerini onların adına biçimlendirdiğini görmeliydiler. Babil'in ele geçirilme biçimiyle peygamberliğin sözleri arasında kopmaz bağlar vardı:2GS 325.3

    “Koreş için, 'O çobanımdır, bütün isteklerimi yerine getirecek', Yeruşalim için, 'Yeniden kurulacak, tapınak için, 'Temeli atılacak' diyen Rab benim. Koreş'i doğrulukla harekete geçirecek, yollarını düzleyeceğim. Kentimi o onaracak, sürgünlerimi ücret ya da ödül almadan o özgür kılacak” (Yeşaya 44:28; 45:13).2GS 325.4

    Sürgündekilerin kurtuluş ümitlerini dayandırabilecekleri başka peygamberlik sözleri de vardı. Yeremya'nın yazıları ellerinin altındaydı; bu sözler İsrail'in Babil'den çıkacağı ana dek ne kadar süre geçmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyordu. Rab habercisi aracılığıyla şöyle demişti: “Ama yetmiş yıl dolunca suçları yüzünden Babil Kralı'yla ulusunu, Kildan ülkesini cezalandıracak, sonsuz bir viranelik haline getireceğim” (Yeremya 25:12). Hararetli dualara karşılık olarak Yahuda'dan geriye kalanlara liitfedilecekti: “Kendimi size buldurtacağım. Sizi eski halinize kavuşturacağım. Sizi sürdüğüm bütün yerlerden ve uluslardan toplayacağım. Ve sizi sürgün ettiğim yerden geri getireceğim” (Yeremya 29:14).2GS 325.5

    Daniel ve arkadaşları Allah'ın tasarısını keşfetmek için sık sık bu ve buna benzer peygamberliklere baktılar. O anda, olayların hızlı akışı Allah'ın uluslar arasındaki işleyişini gösterirken Daniel İsrail'e verilen peygamberlikleri özel olarak düşünüyordu. Peygamberlik sözüne duyduğu iman, kutsal yazarların önceden bildirdiği deneyimleri kucaklamasına yol açtı. “Babil'de yetmiş yılınız dolunca sizinle ilgilenecek, buraya sizi geri getirmek için verdiğim iyi sözü tutacağım. Çünkü sizin için düşündüğüm tasarıları biliyorum” diyor Rab. “Kötü tasarılar değil, size umutlu bir gelecek sağlayan esenlik tasarıları bunlar. O zaman beni çağıracak, gelip bana yakaracaksınız. Ben de sizi işiteceğim. Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız” (Yeremya 29:10-13.ayetler).2GS 326.1

    Babil'in yıkılışından kısa bir süre önce Daniel bu peygamberlikler üzerinde derin düşünürken ve zamanları anlayabilmek için Allah'a yönelirken ona krallıkların yükselişi ve yıkılışıyla ilgili bir dizi görüm verildi. Daniel kitapçığının yedinci bölümünde kaydedilen ilk görümle birlikte bir yorum da verilmişti; ancak peygambere her şey açıklanmayacaktı. O zaman şöyle bir deneyim yaşadı: “İşte olayın gelişimi burada bitiyor. Ben Daniel'e gelince, düşüncelerim beni çok ürküttü, benzim soldu. Ama bu olayı içimde sakladım” (Daniel 7:28).2GS 326.2

    Başka bir görüm geleceğin olaylarına daha da fazla ışık tuttu; Daniel bu görümün sonunda kutsal bir varlığın konuştuğunu duydu. Başka kutsal bir varlık ona, “Bu görümde - günlük sunuyla, yıkım getiren başkaldırıyla, Kutsal Yer'in ve ordunun ayak altında çiğnenmesiyle ilgili görümde - olanlar ne zamana dek sürecek?” diye sordu (Daniel 8:13). Kutsal varlık bana, “2 300 akşam, sabah olacak, sonra Kutsal Yer yeniden düzene konulacak” dedi (14.ayet.). Daniel'in aldığı bu yanıt onu şaşkınlığa sürükledi. Görünümün anlamını ciddi ciddi düşündü. Yeremya'nın bildirdiği yetmiş yıllık tutsaklıkla görümdeki iki bin iiç yüz yıl arasında bağlantı kuramadı. Melek Cebrail ona kısmi bir yorum vermişti; ama peygamber “Bu görümün sonla ilgili olduğunu anla” sözlerini işittiği zaman bayıldı. Daha sonra şöyle dedi: “O benimle konuşurken, yüzükoyun yere uzanmış, derin bir uykuya dalmışım. Dokunup beni ayağa kaldırdı. Ben Daniel günlerce bitkin ve hasta kaldım. Sonra kalkıp kralın işlerini yapmayı sürdürdüm. Bu anlaşılması güç görümden ötürü şaşkındım” (26,27.ayetler).2GS 326.3

    Yüreğinde hala İsrail'in yükünü taşıyan Daniel Yeremya'nın peygamberliklerini yeniden inceledi. Bunlar son derece açıktı. “Ben Daniel, Rab'bin Peygamber Yeremya'ya bildirdiği sayının - Yeruşalim'in ıssız kalacağı yılların sayısının - yetmiş olduğunu Kutsal Yazılar'dan anladım” (Daniel 9:2).2GS 327.1

    İmanı peygamberliğin mutlak sözüne dayanan Daniel, bu vaatlerin kısa sürede yerine gelmesi için dua etmeye başladı. Allah'ın onurunun korunması için yalvarışta bulundu. Allah'ın tasarısının dışına çıkmış olanlarla özdeşleşmeyi diledi, onların günahlarını bunlar sanki kendi günahlarıymış gibi itiraf etti.2GS 327.2

    “Bunun üzerine yüzümü Rab Allah'a çevirdim. Duayla, yakarışla, oruçla O'na yalvardım; çul kuşanıp külde oturdum. Rab Allahım'a dua edip günahlarımızı açıkça kabul ettim.” Şöyle dedim: “Ya Rab, kendisini sevenlerle, buyruklarına uyanlarla yaptığı antlaşmaya bağlı kalan, sürekli sevgi gösteren yüce ve görkemli Allah!” (3,4.ayetler). Daniel uzun süredir Allah'ın hizmetinde olmasına ve göklerin 'sen çok sevildin' sözlerine rağmen Allah'ın huzurunda şimdi günahlı biri olarak duruyor, sevdiği halkın büyük ihtiyacını dile getiriyordu. Duası yalın ve yoğun bir şekilde ciddiydi. Daniel'in yalvarışına kulak verin:2GS 327.3

    “Buyruklarından, ilkelerinden ayrılıp günah, suç işledik, kötülük yaptık, başkaldırdık. Senin adına krallarımıza, önderlerimize, atalarımıza, ülkedeki bütün halka seslenen kulların peygamberleri dinlemedik. Sen adaletlisin, ya Rab! Sadakatsizliğimiz yüzünden bizi uzak yakın ülkelere sürdün. Oralarda yaşayan biz Yahudiler, Yeruşalim halkı, İsrailliler bugün utanç içindeyiz. Evet, ya Rab, bizler, krallarımız, önderlerimiz, atalarımız sana karşı işlediğimiz günah yüzünden utanç içindeyiz. Sana karşı geldiğimiz halde, sen acıyan, bağışlayan Allahımız Rab'sin.”2GS 327.4

    “Ya Rab, doğru işlerin uyarınca kentin Yeruşalim'den, Kutsal Dağı'ndan öfkeni, kızgınlığını kaldırmanı dilerim. Günahlarımız ve atalarımızın suçları yüzünden Yeruşalim de halkın da çevremizdekilerin tümüne alay konusu oldu. Şimdi, ey Allahımız, kulunun duasını, yakarışını işit. Adın uğruna, ya Rab, yüzünü viran tapınağına çevir. Ey Allahım, kulak ver ve işit! Gözlerini aç, senin olan viran kenti gör. Doğruluğumuzdan değil, senin büyük merhametinden ötürü dilekte bulunuyoruz. Ya Rab, dinle! Ya Rab, bağışla! İşit ve davran, ya Rab! Ey Allahım, adının hatırı için gecikme! Çünkü kent ve halk şenindir” (Daniel 9:4-9, 16-19).2GS 327.5

    Peygamberin içten yakarışına kulak vermek için gökler eğildi. Af ve yenilenme ricası son bulmadan önce güçlü Cebrail yeniden ortaya çıktı, Babil'in yıkılışından ve Belşassar'ın ölümünden önce gördüğü görüme Daniel'in dikkatini yeniden çekti. Melek ona yetmiş yıllık dönemi ayrıntılarla açıkladı. Bu dönem Kudüs'ün yeniden yapılmasına ilişkin buyrukla birlikte başlayacaktı (25.ayet).2GS 328.1

    Daniel'in duası Darius'un birinci yılında sunulmuştu (1.ayet). Darius'un ordu komutanı Koreş, evrensel yönetimin asasını Babil'in elinden çekip almıştı. Darius'un yönetimi Allah tarafından onurlandırılmıştı. Hatta Darius'u desteklemek için melek Cebrail görevlendirilmişti ( Daniel 11:1). Darius Babil işgalinden sonraki iki yıl içinde öldü. Onun yerine tahta Koreş geçti. Yeni kralın tahta çıkmasıyla İbranilerin Nebukadnessar tarafından sürülmelerinin yetmişinci yılı dolmuş oldu.2GS 328.2

    Allah Daniel'in aslan çukurundan kurtarılmasını kullanarak Koreş'in zihninde olumlu bir izlenim oluşturdu. Devlet adamı olarak Daniel'in parlak nitelikleri Peısli yöneticinin onun değer yargılarına saygı göstermesini ve onu onurlandırmasını sağladı. Allah Kudüs'teki tapınağın yeniden yapılmasını söylediği anda Koreş'in kendisiyle ilgili peygamberlikleri anlayabilmesine olanak tanıdı. Böylece kral Yaluıdilere özgürlük sağlayacaktı.2GS 328.3

    Kral doğumundan yüzyıl kadar önce Babil'in nasıl alınacağını bildiren sözleri gördü. Evrenin Kralının kendisine yönelik bildirisini öğrendi. “Yahve Ben'im, başkası yok, benden başka Allah yok. Sen beni tanımadığın halde seni güçlü kılacağım. Öyle ki, doğudan batıya dek benden başkası olmadığını herkes bilsin. Yahve Ben'im, başkası yok. Sen beni tanımadığın halde kulum Yakup soyu ve seçtiğim İsrail uğruna seni adınla çağırıp onurlu bir ünvan vereceğim. Koreş'i doğrulukla harekete geçirecek, yollarını düzleyeceğim. Kentimi o onaracak, sürgünlerimi ücret ya da ödül almadan o özgür kılacak” (Yeşaya 45:5,6,4,13). Koreş Yahudalı tutsakları serbest bırakacak ve Yahve'nin tapınağını onarmalarına yardımcı olacaktı.2GS 328.4

    Bu amaçla harekete geçen kral, İbranilerin geri dönmesi ve tapınağı onarmaları için krallığın her yanma yazılı bir bildiri gönderdi. Bu bildiri aracılığıyla, yerytüzündeki bütün krallıkları kendisine vereni alçakgönüllülükle tanıdığını dile getiriyordu: “Göklerin Allahı Rab yeryüzünün bütün krallıklarını bana verdi. Beni Yahuda'daki Yeruşalim Kenti'nde kendisi için bir tapmak yapmakla görevlendirdi. Aranızda O'nun halkından kim varsa Allahı onunla olsun. Yahuda'daki Yeruşalim Kenti'ne gidip İsrail'in Allahı Rab'bin Yeruşalim'deki Allah'ın Tapınağı'm yeniden yapsınlar. Krallığımda yaşayan yerliler, sürgün oldukları yerlerde sağ kalmış olanlara altın, giimüş, mal ve hayvanlarla birlikte Yeruşalim'deki Allah'ın Tapmağı'na gönülden armağanlar bağışlasın” (Ezra 1:1-4).2GS 328.5

    Kral Koreş, krallığının birinci yılında, Allah'ın Yeruşalim'deki Tapmağı'na ilişkin şöyle buyruk verdi: “Kurban kesmek üzere bu tapınağın yeniden kurulması için temel atılsın. Üç sıra büyük taş, bir sıra kiriş döşensin. Yüksekliği ve genişliği altmışar arşın olsun. Giderler kral sarayından karşılansın. Nebukadnessar'ın Yeruşalim'deki Allah'ın Tapınağı'ndan çıkarıp Babil'e getirdiği altın ve gümüş kaplar da geri verilsin. Yeruşalim'deki tapmakta özel yerlerine götürülsün. Hepsi Allah'ın Tapmağı'na konsun” (Ezra 6:3-5).2GS 329.1

    Kralın fermanı egemenliğin en uzak illerine bile erişti. Yahudalılar büyük bir sevinçle coştular. Birçokları tıpkı Daniel gibi peygamberlikleri inceliyor, Allah'ın Siyon adına vaat ettiği girişimi bekliyorlardı. Duaları şimdi yanıtlanıyordu. Yürekten birleşerek sevinçle ezgiler söylediler:2GS 329.2

    Rab sürgünleri Siyon'a geri getirince,
    Rüya gibi geldi bize.
    Ağzımız gülüşlerle,
    Dilimiz sevinç ezgileriyle doldu.
    “Rab onlar için büyük işler yaptı”
    Diye konuşuldu uluslar arasında.
    Rab bizim için büyük işler yaptı,
    Sevinç doldu içimiz (Mezmur 126:1-3).
    2GS 329.3

    Böylece Yahuda ve Benyamin oymaklarının boy başları, kâhinler, Levililer ve ruhları Allah tarafından harekete geçirilen herkes, Rab'bin Yeruşalim'deki Tapınağı'm yeniden yapmak için gidiş hazırlıklarına girişti. Komşuları gönülden verdikleri armağanların yanı sıra, altın, gümüş kaplar, mal, hayvan ve değerli armağanlarla onları desteklediler. Pers Kralı Koreş de Nebukadnessar'ın Yeruşalim'deki Rab'bin Tapınağı'ndan alıp kendi ilahının tapınağına koymuş olduğu kapları çıkardı. Bunları hazine görevlisi Mitredat'a getirterek sayımını yaptırdı ve Yahuda önderi Şeşbassar'a verdi... Altın ve gümüş eşyaların toplamı beş bin dört yüz parçaydı. Sürgünler Babil'den Yeruşalim'e dönerken Şeşbassar bunların hepsini birlikte getirdi (Ezra 1:5-11).2GS 329.4

    Kral Davut'un soyundan (Şeşbassar olarak da bilinen) Zerubbabil, Koreş tarafından Yaluıda'ya dönen kafilenin başına vali olarak atandı. Yeşu da başkahin olarak görevlendirildi. Çöldeki uzun yolculuk güvenlik içinde geçti; merhametinden ötürü Allah'a minnettar olan mutlu halk yıkılmış ve yok edilmiş olan şeyleri onarmaya başladı. Bazı boy başları tapınağın yeniden yapılması için gönülden armağanlar verdiler; halk da onları izleyerek gönülden bağışta bulundular (Bkz. Ezra 2:64-70).2GS 330.1

    Kısa süre içinde Tapmak avlusunda eski sunağın yerinde bir sunak yapıldı. Sunağın adanma zamanı geldiğinde halk tek bir vücut olarak toplandı. Kudüs Nebukadnessar zamanında yıkıldığı zaman ara verilen kutsal hizmetler yeniden oluşturuldu. Evlerine dağılmadan önce Çardak Bayramını da kutladılar (Ezra 3:1-6).2GS 330.2

    Günlük yakmalık sunular için sunak kurulması sadık halkı sevindirdi. Tapınağın yeniden yapılması için gereken hazırlıklara giriştiler, aydan aya gelişen bu hazırlıklar sayesinde cesaret topluyorlardı. Allah varlığının gözle görülen belirtilerinden yıllarca yoksun kalmışlardı. Şimdi ise çevreleri atalarının sapkınlığının üzücü anılarıyla doluydu. Allah'ın affının ve lütfunun kalıcı belirtilerini görmeyi özliiyorlardı. Kişisel mülkten ve eski ayrıcalıklardan çok Allah'ın onayına değer veriyorlardı. Allah onlar için harikalar yaratmış, onlar da Allah'ın varlığının güvencesiyle yaşamışlardı, ama yüreklerinde daha büyük bereketlerin arzusunu taşıyorlardı. Tapınak yapıldığı zaman Allah'ın yüceliğinin parıltısına tanık olmayı sevinçle bekliyorlardı.2GS 330.3

    İşçiler inşaat gereçlerini hazırlamaya başladılar. Tapmak bölgesinde Süleyman'ın günlerinden kalma büyük taşlar buldular. Bunlar kullanıma hazırlanırken başka birçok yeni gereç üretildi. Kısa sürede taştan temelin atılabileceği bir evreye geldiler. Bu çalışmalar sırasında binlerce kişi yapılanları gözlemek için toplanıyor ve kutsal göreve ortak oldukları için sevinç duyuyordu. Köşe taşı yerine konulurken halk kahinlerin boruları Asafoğulları'nın zilleriyle Rab'be övgüler, şükranlar sunarak ezgiler okudular: “Rab iyidir; İsrail'e sevgisi sonsuzdur”(11 .ayet).2GS 330.4

    Yapılacak olan ev, Allah'ın Siyon'a göstermek istediği çok sayıda peygamberliğin konusunu oluşturuyordu. Köşetaşının konulması sırasında orada bulunanlar ortamın ruhuna yürekten katılmalıydılar. Ne var ki o mutlu günde müziğe ve övgü çığlıklarına karışan uyumsuz bir nota vardı: Eski tapmağı görmüş birçok yaşlı kâhin, Levililer ve boy başları tapınağın temelinin atıldığını görünce hıçkıra hıçkıra ağladılar (12.ayet).2GS 331.1

    Yaşlı insanların yüreklerinin hüzünle dolması doğaldı, çünkü uzun süre devam eden tövbesizliğin sonuçlarını düşünüyorlardı. Kendileri ve kuşakları Allah'ın sözünü dinleseler ve O'nun İsrail için olan tasarısını yerine getirselerdi, Süleyman'ın yaptığı tapınak yıkılmayacak ve tutsaklığa gerek kalmayacaktı. İmansızların arasına dağılmalarının nedeni minnetsizlik ve sadakatsizlikti.2GS 331.2

    Artık koşullar değişmişti. Rab bir kez daha merhametli davranarak halkını ziyaret etmiş ve ülkelerine dönmelerini sağlamıştı. Geçmişin hatalarından kaynaklanan üzüntünün yerini büyük sevinç almalıydı. Allah Koreş'in yüreğine dokunarak tapınağı yeniden yapmalarına yardımcı olmasını sağlamıştı, bunun halkta derin bir minnet uyandırması gerekiyordu. Ne var ki bazı kişiler Allah'ın sağlayışını kestiremediler. Sevinmek yerine hoşnutsuzluğa kapıldılar ve cesaretlerini yitirdiler. Bu kişiler Süleyman'ın tapınağının yüceliğini görmüşlerdi ve şu anda dikilecek binanın bayağılığından ötürü kederleniyorlardı.2GS 331.3

    Homurdanma, yakınma ve yersiz karşılaştırmalar birçoklarının zihinlerinde bunaltıcı bir etki yarattı ve bina edenlerin ellerini zayıflattı. İşçiler en baştan bu kadar çok eleştiri alan ve ağıtlara konu olan bir binayı yapıp yapmamakta kararsızdılar. Ancak toplulukta imanları ve görüşleri büyük olan kişiler vardı; onlar eskisine göre zayıf gibi görünen bu yücelikten hoşnutsuz değildiler.2GS 331.4

    Birçokları da sevinç çığlıkları attı. Sevinç çığlıkları ağlama sesinden ayırt edilemiyordu. Çünkü halk avaz avaz bağırıyordu. Ses uzak yerlerden bile duyuluyordu (12,13.ayetler).2GS 331.5

    Tapınağın taş temeli atılırken sevinmeyi beceremeyenler o günkü imansızlıklarının sonuçlarını önceden görselerdi, şaşkınlığa düşerlerdi. Onaylamaktan ve ümit vermekten uzak sözlerinin ağırlığım pek az kavradılar; dile getirdikleri hoşnutsuzluğun Rab'bin evinin tamamlanmasını geciktireceğini tahmin etmediler.2GS 332.1

    İlk tapınağın ihtişamı ve dinsel törenlerin etkileyici görünümü sürgünden önceki İsrail için gurur kaynağı haline gelmişti. Ancak tapınmaları Allah'ın temel olarak gördüğü birçok unsurdan yoksundu. İlk tapınağın yüceliği, törenlerin görkemi Allah'ın gözünde kabul edilebilir değildi; çünkü O'nun gözünde değerli olan şeyi sunmadılar. Allah'a alçakgönüllü ve ezik bir ruhun kurbanını getirmediler.2GS 332.2

    Allah'ın krallığının can alıcı ilkeleri gözden kaçırıldığı zaman törenler abartılı ve şaşalı bir hava kazanır. Karakteri geliştirmek, ruhu süslemek gibi esaslar ortadan kalkınca, Allah yoluna bağlılığın sadeliği hor görülünce, gösteri gururu ve sevgisi, şık ve etkileyici törenler ön plana çıkar. Ama bunlar Allah'ı onurlandırmaktan uzaktır. Allah kilisesine değer verir. Kilisenin dış görünümünden değil, onu dünyadan ayıran gösterişsiz dindarlıktan hoşnut kalır. Kilisenin değeri, üyelerinin Mesih bilgisinde ne kadar geliştiklerine ve ruhsal deneyimde ne kadar ilerlediklerine bağlıdır. Allah iyilik ve sevgi ilkelerinin peşindedir. Kilise binalarındaki sanatsal güzellik, Mesih'in temsilcilerinde bulunması gereken huy ve karakter güzelliğiyle asla kıyaslanamaz.2GS 332.3

    Allah'ın halkı yoksulluk eşiğinin altında yaşayabilir. Dışsal görünümün çekiciliğinden yoksun olabilir. Ancak o topluluğun üyeleri Mesih'in karakterinin ilkelerine sahip iseler tapınmalarına melekler katılacaktır. Minnetle dolu yüreklerden yükselen övgii ve şükran Allah'ın huzuruna hoş bir koku gibi yükselecektir.2GS 332.4

    Rab'be şükredin, çünkü O iyidir,
    Sevgisi sonsuzdur.
    Böyle desin Rab'bin fidyeyle kurtardıkları,
    Düşman pençesinden özgür kıldıkları. (Mezmur 107:1,2)
    2GS 332.5

    O'ıuı ezgilerle, ilahilerle övün,
    Bütün harikalarını anlatın!
    Kutsal adıyla övünün,
    Sevinsin Rab'be yönelenler! (Mezınur 105:2,3)
    2GS 333.1

    Çünkü O susamış canın susuzluğunu giderir,
    Aç canı iyiliklerle doyurur. (Mezmur 107:9)
    2GS 333.2

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents