Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 5 - Kendimizi Allah’a Adamak

    Allah’ın vaadi şudur: “Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız” (Yeremya 29:13).GY 27.1

    Tüm kalp Allah’a teslim edilmeli, yoksa O’nun suretinin bizde yeniden tesis edilmesi için gerekli olan değişim asla gerçekleştirilemez. Biz doğamız gereği, Allah’a yabancılaştık. Kutsal Ruh, durumumuzu şu sözlerle açıklıyor: “İçinde yaşadığınız suçlardan ve günahlardan ötürü [ölü];” 1Bkz. Efesliler 2:1. Çev. “Baş büsbütün hasta, yürek büsbütün yaralı;” “tepeden tırnağa sağlıksız.” 2Bkz. Yeşaya 1:5, 6. Çev. Şeytan’ın kapanına sıkışmışız, “kendi isteği için tutsak tutulmu[şuz]” (2. Timoteos 2:26). Allah bizi iyileştirmek, bizi özgürlüğümüze kavuşturmak istiyor. Ancak bu tam bir dönüşüm gerektirdiğine göre, tüm doğamızın yenilenmesini gerektirdiğine göre, kendimizi tamamen O’na teslim etmeliyiz.GY 27.2

    İnsanın kendi benliğine karşı verdiği savaş, tarih boyu verilmiş en büyük savaştır. Kendini teslim etmek, herşeyi Allah’ın iradesine bırakmak, bir mücadele gerektirir; ancak can, kutsallıkta yenilenebilmek için önce Allah’a boyun eğmelidir.GY 27.3

    Allah’ın hükümetinin temeli, Şeytan’ın göstermek istediğinin aksine, kör bir teslimiyet veya mantıksız bir kontrol değildir. Mantığa ve vicdana hitap eder. Yaratıcı’nın yarattığı varlıklara çağrısı şudur: “Gelin, şimdi davamızı görelim” (Yeşaya 1:18). Allah, yaratıklarının iradelerini zorlamaz. Gönül rızasıyla ve bilinçle gösterilmeyen bir saygıyı kabul edemez. Salt zorlanmış bir teslimiyet, tüm akıl ve karakter gelişimini önleyecek ve insanı salt bir robot yapacaktı. Yaratıcı’nın amacı bu değildir. O, yaratıcı gücünün en üst örneği olan insanın, en yüksek gelişime ulaşmasını ister. Önümüze O’nun lütfu aracılığıyla ulaşmamızı arzuladığı bereket yüksekliklerini koyar. Kendi iradesini bizde gerçekleştirebilmesi için bizi, kendimizi O’na teslim etmeye davet eder. Günahın esaretinden özgür kılınmak, Allah’ın oğullarının görkemli özgürlüğünü paylaşmak bize kalmıştır.GY 27.4

    Kendimizi Allah’a verirken, mecburen bizi O’ndan ayıracak herşeyi bırakmalıyız. Bu nedenle Kurtarıcı, “Sizden kim varını yoğunu gözden çıkarmazsa, öğrencim olamaz” diyor (Luka 14:33). Kalbi Allah’tan uzaklaştıracak her şey bırakılmalı. Zenginlik pek çok kişinin putudur. Para sevgisi, servet düşkünlüğü, onları Şeytan’a bağlayan altın zincirdir. Bir diğer sınıf ise şöhrete ve dünyevi şerefe tapar. Bencil bir rahatlık içinde yaşanan hayat ve sorumluluktan özgürlük de başkalarının putudur. Fakat bu kölelik bağları kırılmalıdır. Yarı Rabb’in, yarı dünyanın olamayız. Tamamen Allah’ın çocukları olmadan, hiçten O’nun çocukları olamayız.GY 28.1

    Kendi çabalarıyla Allah’ın yasalarına uymaya, doğru bir karakter oluşturmaya ve kurtuluşu elde etmeye çalışırken, O’na hizmet ettiklerini iddia edenler vardır. Kalpleri hiçbir şekilde derin bir Mesih sevgisi ile harekete geçirilmiyor, ancak Allah’ın cenneti kazanmaları için onlara emrettiği Hristiyan hayat görevlerini gerçekleştirmeyi amaçlarlar. Böyle bir dinin hiçbir değeri yoktur. Mesih kalpte ikamet ettiğinde, can öylesine O’nun sevgisiyle, O’nun birlikteliğinin sevinciyle dolacak ki, O’na yapışacaktır; ve O’nu, derin derin düşünürken benlik unutulacaktır. Mesih’e duyulan sevgi, eylem kaynağı olacaktır. Allah’ın motive eden sevgisini hissedenler, Allah’ın şartlarını yerine getirmek için en az neyin verilebileceğini sormazlar; en düşük standardı aramazlar, aksine Kurtarıcıları’nın iradesine mükemmel uyumu hedef alırlar. Samimi istekle her şeyi teslim ederler ve aradıkları şeyin değerine oranlı bir ilgi gösterirler. Bu sevgi olmadan Mesih’i ikrar etmek sadece boş laf, kuru resmiyet ve angaryadır.GY 28.2

    Her şeyi Mesih’e teslim etmenin fazlasıyla büyük bir fedakârlık olduğunu mu düşünüyorsunuz? Kendinize şunu sorun: Mesih benim için ne verdi? Allah’ın Oğlu bizim kurtuluşumuz için her şeyi verdi — hayat, sevgi ve eziyet. Ve bizim, böylesine büyük bir sevginin değersiz muhataplarının, kalplerimizi O’ndan esirgememiz diye bir şey olabilir mi? Hayatımızın her anında, O’nun lütfundan payımızı aldık ve tam da bu yüzden kurtarılmış olduğumuz cehaletin ve sefaletin derinliklerini kavrayamayız. Günahlarımızın deldiği Kişi’ye bakıp da hâlâ O’nun tüm sevgisine ve fedakârlığına saygısızlık gösterebilir miyiz? Görkem Rabbi’nin sonsuz aşağılanmasını göz önüne alıp, sonsuz hayata yalnızca mücadele ve kendimizi alçaltma yoluyla girebileceğimiz için söylenecek miyiz?GY 28.3

    Pek çok gururlu kalbin sorunu şudur: Allah’tan kabulümün güvencesini almadan, neden tövbe ve utançla yaşamalıyım? Sizi Mesih’e yönlendiriyorum. O, günahsızdı ve bundan ötesi, göğün Reisi’ydi; fakat insanın uğruna insan nesli için günah oldu. “Başkaldıranlarla bir sayıldı. Pek çoklarının günahını o üzerine aldı, başkaldıranlar için de yalvardı” (Yeşaya 53:12).GY 29.1

    Peki biz her şeyi bıraktığımızda neyi bırakıyoruz? Günahla lekelenmiş bir kalp, öyle ki İsa onu arıtsın, kendi kanıyla temizlesin ve eşsiz sevgisiyle onu kurtarsın. Ve yine de insanlar her şeyi bırakmanın zor olduğunu sanıyor! Bunun lafını işitmekten utanıyorum, yazmaktan utanıyorum.GY 29.2

    Allah, bize faydalı olacak hiçbir şeyden vazgeçmemizi emretmiyor. O, yaptığı her şeyde çocuklarının iyiliğini göz önünde bulunduruyor. Keşke Mesih’i seçmemiş olan herkes, O’nun, kendileri için elde etmeye çalıştıklarından çok daha iyi bir şey teklif ettiğini anlasalar. İnsan, Allah’ın iradesine aykırı davrandığında, kendi canı için en büyük zararı ve haksızlığı işlemektedir. En iyiyi bilen ve kendi yaratıklarının çıkarına planlar yapan Kişi’nin yasakladığı yolu izlemekte hiçbir gerçek sevinç bulunamaz. Günah yolu, sefalet ve yıkım yoludur.GY 29.3

    Allah’ın kendi çocuklarının acı çektiğini görmekten memnun olduğu düşüncesine aklımızda yer vermek hata olur. Tüm gök insanın mutluluğuyla ilgilenmektedir. Göksel Babamız sevinç yollarını hiçbir yaratığına kapatmaz. İlahî zorunluluklar, bize ızdırap ve hayal kırıklığı getirecek, mutluluğun ve cennetin kapısını bize kapatacak şeylerden sakınmamızı gerektirir. Dünyanın Kurtarıcısı insanları oldukları gibi, tüm eksikleri, kusurları ve zayıflıkları ile kabul eder; ve kendi kanıyla günahtan temizlemek ve kefaret vermekle kalmaz, ayrıca O’nun boyunduruğunu taşımaya, O’nun yükünü kaldırmaya 3Bkz. Matta 11:28—30. Çev. razı olan herkesin kalbinin özlemini giderir. O’nun amacı, O’na hayat ekmeği için gelen herkese huzur ve rahat vermektir. Bizden yerine getirmemizi istediği görevler, sadece adımlarımızı itaat etmeyenlerin asla ulaşamayacağı saadet yüksekliklerine götürecek görevlerdir. Canın gerçek, neşeli hayatı, görkem umudu olan Mesih’in içimizde biçimlendirilmesidir. 4Bkz. Koloseliler 1:27. Çev.GY 29.4

    Pek çok kişi şunu merak eder: “Kendimi Allah’a nasıl teslim ederim?” Kendinizi O’na vermek istiyorsunuz, fakat ahlaki güçte zayıfsınız, şüpheye kölesiniz ve günahlı hayatınızın alışkanlıklarının kontrolü altındasınız. Vaatleriniz ve kararlarınız kumdan ip gibidir. Düşüncelerinizi, güdülerinizi, eğilimlerinizi kontrol edemiyorsunuz. Verip vazgeçtiğiniz sözlerin bilinci, kendi samimiyetinize olan güveninizi çürütür ve Allah’ın sizi kabul edemeyeceğini hissetmenize neden olur; fakat umudunuzu yitirmenize gerek yok. Asıl anlamanız gereken şey, iradenin gerçek gücüdür. İnsan doğasını yöneten güç şudur: karar veya seçme gücü. Hey şey iradenin doğru eylemine dayalıdır. Allah insana seçme gücünü vermiştir; bunu kullanmak onlara kalmıştır. Kalbinizi değiştiremezsiniz, kendiliğinizden onun sevgisini Allah’a veremezsiniz; fakat O’na hizmet etmeyi seçebilirsiniz. İradenizi O’na verebilirsiniz; sonra O, kendisini hoşnut edeni istemeniz ve yapmanız için sizin içinizde çalışır. 5Bkz. Filipililer 2:13. Çev. Böylece bütün doğanız Mesih’in Ruhu’nun kontrolü altına girer; sevgileriniz O’na odaklanmış olur, düşünceleriniz O’nunla uyumlu olur.GY 30.1

    İyilik ve kutsallık arzuları özünde doğru ve iyi şeylerdir; fakat burada durursanız hiçbir işe yaramazlar. Hristiyan olmayı umarak arzulayan pek çok insan kaybolacaktır. İradeyi Allah’a teslim etme noktasına gelmezler. Şimdi Hristiyan olmayı seçmezler.GY 30.2

    İradenin doğru kullanılması aracılığıyla, hayatınızda tam bir değişim gerçekleştirilebilir. İradenizi Mesih’e teslim etmekle kendinizi tüm yönetimlerin ve hükümranlıkların üstünde olan güç ile birleştirmiş olursunuz. Kendinizi sabit tutmak için yukarıdan gücünüz olacaktır ve böylece Allah’a sürekli bir teslimiyet altında yeni bir hayatı, iman hayatını bile yaşamaya kuvvetiniz olacaktır.GY 30.3

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents