Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 6 - İman ve Kabulleniş

    Vicdanınız Kutsal Ruh tarafından harekete geçirildiği için günahın kötülüğünü, gücünü, verdiği suçluluk duygusunu ve kederi biraz gördünüz; ve ona iğrenerek bakıyorsunuz. Günahın sizi Allah’tan ayırdığını, günahın gücüne köle olduğunuzu hissediyorsunuz. Kaçmaya çalıştıkça acizliğinizin farkına varıyorsunuz. Güdüleriniz saf değil; kalbiniz temiz değil. Hayatınızın bencillik ve günah ile dolu olduğunuzu görüyorsunuz. Affedilmeye, temizlenmeye, özgür kılınmaya özlem duyuyorsunuz. Allah’a uyum, O’na benzerlik — bunları nasıl elde edebilirsiniz?GY 31.1

    Asıl ihtiyacınız huzurdur — Gök’ün bağışı ve ruhta huzur ve sevgi. Para bunu satın alamaz, zekâ bunu sağlayamaz, bilgelik buna erişemez; asla bunu kendi çabalarınızla garantiye almayı ümit edemezsiniz. Ancak Allah bunu size bir armağan olarak, “parasız ve bedelsiz” sunar (Yeşaya 55:1 [KM]). Elinizi uzatıp ona tutunmanız yeterlidir. Rab diyor ki, “Günahlarınız sizi kana boyamış bile olsa kar gibi ak pak olacaksınız. Elleriniz kırmız böceği gibi kızıl olsa da yapağı gibi bembeyaz olacak” (Yeşaya 1:18). “Size yeni bir yürek verecek, içinize yeni bir ruh koyacağım” (Hezekiel 36:26).GY 31.2

    Günahlarınızı itiraf ettiniz ve kalbinizde onları bıraktınız. Kendinizi Allah’a vermeyi kararlaştırdınız. Şimdi O’na gidin ve O’ndan günahlarınızı yıkamasını ve size yeni bir kalp vermesini dileyin. Sonra da buna yapacağına dair söz verdiği için yaptığına inanın. İsa’nın dünyadayken öğrettiği ders şuydu: Allah’ın vaat ettiği armağanı aldığımıza inanmamız lazım ve bu bizimdir. İsa, insanlar O’nun gücüne inanınca onların hastalıklarını iyileştirdi; görebildikleri şeylerle onlara yardım etti ve böylece insanlara göremedikleri şeylerde de O’na güvenmeleri için ilham verdi, onları O’nun günahı affetme gücüne inanmaya yönlendirdi. Felçli hasta adamın iyileştirilmesinde bunu açıkça söyledi: “İnsanoğlu’nun yeryüzünde günahları bağışlama yetkisine sahip olduğunu bilesiniz diye…” Sonra felçliye, “Kalk, yatağını topla, evine git!” dedi (Matta 9:6). Müjdeci Yuhanna da Mesih’in mucizelerinden bahsederek şöyle diyor: “Yazılanlar, İsa’nın, Tanrı’nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O’nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır” (Yuhanna 20:31).GY 31.3

    İsa’nın hastaları iyileştirmesinin Kutsal Kitap’taki basit kaydından, O’nun günahları affedeceğine nasıl inanacağımız konusunda bir şey öğrenebiliriz. Beytesta’daki kötürümün hikâyesine dönelim. Zavallı hasta acizdi; 38 senedir kollarını ve bacaklarını kullanmamıştı. Yine de İsa ona buyurdu: “Kalk, şilteni topla ve yürü.” 1Bkz. Yuhanna 5:8. Çev. Hasta adam, “Rab, beni sağ kılarsan o zaman sözüne uyarım” diyebilirdi. Fakat hayır, Mesih’in sözüne inandı, sağ kılındığına inandı ve anında çaba gösterdi; yürümeyi amaçladı ve yürüdü. Mesih’in sözüne göre hareket etti ve Allah gücü verdi. Adam sağ kılındı.GY 32.1

    Siz de aynı şekilde günahkârsınız. Geçmiş günahlarınız için kefarette bulunamazsınız; kalbinizi değiştirip kendinizi kutsal yapamazsınız. Ancak Allah bütün bunları Mesih aracılığıyla sizin için yapmayı vaat ediyor. Siz bu vaade inanıyorsunuz. Günahlarınızı itiraf ediyor ve kendinizi Allah’a veriyorsunuz. O’na hizmet etmeyi amaçlıyorsunuz. Allah’ın size olan vaadini yerine getireceği, sizin bunları yaptığınız kadar kesindir. Vaade inanırsanız —bağışlandığınıza ve arındırıldığınıza inanırsanız— Allah buna gerçeklik sağlar; aynı Mesih’in kötürüme, iyileştirildiğine inandığında yürüme gücü verdiği gibi, siz de sağ kılınırsınız. İnanırsanız öyle olacaktır.GY 32.2

    Sağ kılındığınızı hissetmeyi beklemeyin, ancak şöyle deyin: “Buna inanıyorum; bu, öyle hissettiğim için değil, Allah vaat ettiği için gerçek.”GY 32.3

    İsa şöyle diyor: “Duayla dilediğiniz her şeyi daha şimdiden almış olduğunuza inanın, dileğiniz yerine gelecektir” (Markos 11:24). Bu vaadin bir koşulu vardır: Allah’ın iradesiyle uyumlu dua etmeliyiz. Ancak günahtan bizi arındırmak, bizi O’nun çocukları yapmak, kutsal bir hayat yaşamamıza olanak sağlamak Allah’ın iradesidir. Böylece bu bereketleri dileyebiliriz, aldığımıza inanabiliriz ve aldığımız için Allah’a şükredebiliriz. İsa’ya gidip arındırılmak ve yasanın önünde utanç veya pişmanlık duymadan durmak bizim ayrıcalığımızdır. “Öyleyse şimdi, Mesih İsa’da olanlara, bedene göre değil, ama Ruh’a göre yürüyenlere mahkumiyet yoktur” (Romalılar 8:1 [Kİ]).GY 32.4

    Bundan böyle kendinize ait değilsiniz; bir bedel karşılığı satın alındınız. 2Bkz. 1. Korintliler 6:20; 7:23. Çev. “Altın ya da gümüş gibi geçici şeylerle değil, kusursuz ve lekesiz kuzuyu andıran Mesih’in değerli kanının fidyesiyle kurtuldunuz” (1. Petrus 1:18, 19). Bu basit Allah’a inanma eylemiyle, Kutsal Ruh kalbinizde yeni bir hayat yaratmıştır. Allah’ın ailesine doğmuş bir çocuk gibisiniz ve O sizi kendi Oğlu’nu sevdiği gibi seviyor.GY 33.1

    Kendinizi İsa’ya vermişsiniz, geri çekilmeyin, kendinizi O’ndan uzaklaştırmayın, ancak günbegün, “Ben Mesih’e aitim; kendimi O’na verdim” deyin ve O’ndan size Ruhu’nu vermesini ve kendi lütfu ile sizi himaye etmesini isteyin. Tıpkı kendinizi Allah’a vererek ve O’na iman ederek O’nun çocuğu olduğunuz gibi, O’nda yaşamalısınız da. Elçi şöyle diyor: “Rab Mesih İsa’yı nasıl kabul ettinizse, O’nda öylece yaşayın” (Koloseliler 2:6).GY 33.2

    Bazı insanlar Rabb’in bereketlerini talep edebilmeden önce, bir deneme süresinden geçmeleri gerektiğini, Rabb’e düzeldiklerini kanıtlamaları gerektiğini düşünürler. Fakat Allah’ın bereketini şimdiden talep edebilirler. Zayıflıklarına yardım olarak O’nun lütfuna, Mesih’in Ruhu’na sahip olmaları gereklidir, aksi takdirde kötülüğe karşı koyamazlar. İsa aynı olduğumuz gibi, günahlı, aciz, bağımlı halimizle O’na gelmemizden memnun olur. Tüm zayıflıklarımızla, saçmalıklarımızla, günahlılığımızla O’na gelebilir, tövbe ile O’nun dizlerine kapanabiliriz. Bizi sevgi dolu kollarıyla kucaklamak, yaralarımızı sarmak, bizi tüm kirlilikten arındırmak O’nun yüceliğidir.GY 33.3

    İşte binlerce kişinin başarısız olduğu nokta şudur: “İsa’nın kendilerini kişisel, bireysel olarak affettiğine inanmıyorlar. Allah’ın sözünü senet saymıyorlar. Bağışlanmanın her günah için serbestçe verildiğini bilmek, şartlara uyan herkesin ayrıcalığıdır. Allah’ın vaatlerinin sizin için geçerli olmadığı şeklindeki şüpheyi aklınızdan çıkarın. Onlar her tövbekâr günahkâr için geçerlidir. Mesih aracılığıyla güç ve lütuf, hizmet eden melekler tarafından her imanlı cana getirilmek üzere sağlanmıştır. Hiç kimse, onların uğruna ölmüş olan İsa’da güç, paklık ve doğruluk bulamayacak kadar günahlı değildir. İsa onların günahla lekelenmiş ve kirlenmiş giysilerini üzerlerinden alıp yerine doğruluğun beyaz giysilerini giydirmeyi beklemektedir; onlara yaşamalarını, ölmemelerini buyuruyor.GY 33.4

    Allah bizlere, sınırlı insanların birbirlerine davrandığı gibi davranmaz. O’nun düşünceleri merhamet, sevgi ve en müşfik şefkattir. Şöyle diyor: “Kötü kişi yolunu, fesatçı düşüncelerini bıraksın; RAB’be dönsün, merhamet bulur, Tanrımız’a dönsün, bol bol bağışlanır.” “İsyanlarınızı bulut gibi, günahlarınızı sis gibi sildim” (Yeşaya 55:7; 44:22).GY 34.1

    “Ben kimsenin ölümünden sevinç duymam. Egemen RAB böyle diyor. Öyleyse günahınızdan dönün de yaşayın!” (Hezekiel 18:32). Şeytan, Allah’ın mübarek vaatlerini bizden çalmaya hazır. Her ümit parıltısını ve her ışık huzmesini candan koparmak istiyor; fakat bunu yapmasına izin vermemelisiniz. Ayartıcıya kulak vermeyin, fakat şöyle deyin: “Ben yaşayabileyim diye İsa öldü. O beni seviyor ve ölmemi istemiyor. Merhametli bir Göksel Babam var; ve O’nun sevgisini suistimal etmiş olmama rağmen, bana verdiği bereketlerin boşa harcanmış olmalarına rağmen ‘Kalkıp babamın yanına döneceğim, ona, Baba diyeceğim, Tanrı’ya ve sana karşı günah işledim. Ben artık senin oğlun olarak anılmaya layık değilim. Beni işçilerinden biri gibi kabul et.’ ” Bu öykü size avare kişinin nasıl karşılanacağını anlatıyor: “Kendisi daha uzaktayken babası onu gördü, ona acıdı, koşup boynuna sarıldı ve onu öptü” (Luka 15:18—20).GY 34.2

    Fakat bu öykü bile, her ne kadar sevecen ve dokunaklı olsa da, göksel Baba’nın sonsuz merhametini açıklamakta yetersiz kalıyor. Rab, peygamberi aracılığıyla beyan ediyor: “Seni sonsuz bir sevgiyle sevdim, bu nedenle sevecenlikle seni kendime çektim” (Yeremya 31:3). Günahkâr daha Baba’nın evinden uzakken, yabancı bir ülkede varlığını ziyan ederken, Baba’nın kalbi ona özlem duymaktadır; ve canda uyandırılan her Allah’a dönme özlemi, O’nun Ruhu’nun müşfik ricalarıdır; avareyi Baba’nın sevgi dolu kalbine cezbetmekte, rica etmekte, çekmektedir.GY 35.1

    Kutsal Kitap’ın zengin vaatleri önünüzdeyken şüpheye yer verebilir misiniz? Zavallı günahkâr geri dönmeye can atarken, günahlarını bırakmaya can atarken, Rabb’in katı bir şekilde onu tövbe ile O’nun ayaklarına gelmekten alıkoyduğuna inanabilir misiniz? Böyle düşünceleri bırakın! Kendi canınıza hiçbir şey göksel Babamıza dair böyle düşünceleri beslemek kadar çok acı veremez. O, günahtan nefret eder fakat günahkârı sever ve kabul eden herkes kurtulabilsin ve görkem krallığında ebedî bereketlere sahip olabilsin diye kendini Mesih’in şahsında verdi. Bize doğru olan sevgisini açıklamak için seçilmiş sözlerden daha güçlü veya daha müşfik hangi kelimeler kullanılabilirdi? “RAB, ‘Kadın emzikteki çocuğunu unutabilir mi?’ diyor, ‘Rahminden çıkan çocuktan sevecenliği esirger mi? Kadın unutabilir, ama ben seni asla unutmam’ ” (Yeşaya 49:15).GY 35.2

    Şüphe duyan ve titreyenler, gözlerinizi yukarı kaldırın; çünkü İsa bizim için arabulucuk yapmak için yaşıyor. Armağan olarak verdiği Oğlu için Allah’a şükredin ve sizin için boşuna ölmüş olmaması için dua edin. Ruh sizi bugün davet ediyor. İsa’ya bütün kalbinizle gelin, O’nun bereketini talep edebilirsiniz.GY 35.3

    Vaatleri okurken bunların sözlerin yetmediği bir sevgi ve merhametin ifadesi olduğunu hatırlayın. Sonsuz Sevgi’nin kalbi, sınırsız şefkat ile günahkâra doğru çekilmektedir. “Mesih’in kanı aracılığıyla Mesih’te kurtuluşa, suçlarımızın bağışlanmasına kavuştuk” (Efesliler 1:7). Evet, yeter ki Allah’ın yardımcınız olduğuna inanın. İnsanlarda kendi ahlaki suretini yeniden yaratmak istiyor. Siz günahlarınızı itiraf edip tövbe ile O’na yanaştıkça, O da size merhamet ve af ile yanaşacaktır.GY 35.4

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents