Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    Bölüm 10 - Allah Bilgisi

    Allah’ın, kendisini bize tanıtmak ve bizi O’nunla birlikteliğe getirmek için kullandığı yollar çoktur. Doğa durmadan duyularımıza hitap etmektedir. Açık kalp, Allah’ın ellerinin işleriyle açığa vurulan sevgisiyle ve görkemiyle etkilenecektir. Dinleyen kulak, Allah’ın iletişimlerini doğaki şeyler aracılığıyla duyabilir ve anlayabilir. Yeşil tarlalar, heybetli ağaçlar, tomurcuklar ve çiçekler, uçan bulut, düşen yağmur, akan dere, gökyüzünün ihtişamı — hepsi kalbimize sesleniyor ve bizi hepsini yaratan Kişi’yle tanışmaya davet ediyor.GY 55.1

    Kurtarıcımız değerli derslerini doğaya ait şeylerle ilişkilendirdi. Ağaçlar, kuşlar, vadilerin çiçekleri, tepeler, göller ve güzel gökyüzü gibi ayrıca günlük hayatta görülen olaylar, gerçek sözleriyle ilişkilendirildi, öyle ki O’nun dersleri, insanın zahmetli çalışma dolu hayatının endişeleri arasında bile sık sık hatıra gelsin.GY 55.2

    Allah, çocuklarının O’nun işlerini takdir etmelerini ve dünyevî evimizi süslediği basit, sakin güzellikten zevk almalarını ister. O, güzellikten hoşlanır ve dışarıdan güzel olan şeylerden çok karakter güzelliğini sever; çiçeklerin sessiz incelikleri olan paklığı ve basitliği içimizde geliştirmemizi ister.GY 55.3

    Eğer dinlersek, Allah’ın yarattığı eserler bize değerli itaat ve itimat dersleri öğreteceklerdir. İzi olmayan raysız yollarında çağdan çağa belirlenmiş yörüngelerini izleyen yıldızlardan en küçük atoma kadar, doğaya ait şeylerin hepsi Yaratıcı’nın iradesine itaat eder. Ve Allah her şeyle ilgilenir ve yarattığı her şeyi yaşatır. Engindeki sayısız gezegenleri yerinde tutan Kişi, aynı zamanda şarkısını korkusuzca söyleyen küçük kahverengi serçenin ihtiyaçlarıyla da ilgilenir. İnsanlar günlük çabalarına giriştikleri zaman, duada oldukları zaman gibi; gece yattıklarında ve sabahleyin kalktıklarında; zengin adam sarayda ziyafet çektiğinde veya fakir adam çocuklarını küçük sofranın etrafında topladığında, herkes göksel Baba’nın gözetimi altındadır. Allah’ın fark etmediği hiçbir gözyaşı dökülmez. Hiçbir gülümseme O’nun dikkatinden kaçmaz.GY 55.4

    Eğer buna tamamen inanırsak, bütün gereksiz endişeler yok olacaktır. Hayatlarımız şimdi olduğu kadar çok hayal kırıklığıyla dolu olmayacaktır; zira her şey, ister büyük ister küçük olsun, endişelerin çokluğuyla aklı karışmayan ve ağırlıkları altında ezilmeyen Allah’ın ellerine bırakılacaktır. Böylece birçok kişinin uzun zamandır yabancı olduğu ruhtaki huzur duygusunun tadını çıkarabiliriz.GY 56.1

    Duyularınız dünyanın çekici güzelliğinden zevk aldıkça, günahın ve ölümün lekesini asla tanımayacak olan gelecek dünyayı düşünün; orada doğanın yüzü artık lanetin gölgesini taşımayacak. Hayal gücünüz, kurtulmuşların evini resmetsin ve bunun en üstün hayal gücünüzün resmedebileceğinden daha da görkemli olacağını hatırlayın. Allah’ın doğadaki çeşitli armağanlarında, O’nun görkeminin sadece zayıf bir parıltısını görüyoruz. Şöyle yazılmıştır: “Tanrı’nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir göz görmedi, hiçbir kulak duymadı, hiçbir insan yüreği kavramadı” (1. Korintliler 2:9).GY 56.2

    Şairin ve doğa bilimcinin doğa hakkında söyleyecek çok şeyi var, fakat dünyanın güzelliğini en çok takdir ederek zevk alan Hristiyandır, zira Babası’nın elişini tanır ve çiçekte, çalıda ve ağaçta O’nun sevgisini fark eder. Kimse tepelerin ve vadilerin, nehirlerin ve denizlerin kıymetini onları Allah’ın insana karşı sevgisinin ifadesi olarak görmeden tamamen bilemez.GY 56.3

    Allah bizimle takdiri ilahînin işlemesiyle ve Ruhu’nun kalpteki etkisiyle konuşur. Kalplerimiz algılamaya açık ise durumumuzda ve çevremizde, etrafımızdaki günlük değişimlerde değerli dersler bulabiliriz. Allah’ın takdirinin işlemesini takip eden Mezmurcu, “Dünya RABBİN inayetile doludur;” “Kim hikmetli ise, bunları tutar; ve RABBİN inayetlerine akıl erdirir” diyor (Mezmur 33:5 [KM]; 107:43 [KM]).GY 56.4

    Allah bize kendi sözü ile konuşur. Burada daha net hatlarla karakterinin açıklanmasını, insanla ilgilenmelerini ve büyük kurtuluş işini görüyoruz. Burada ataların ve peygamberlerin ve kadim zamanların diğer kutsal adamlarının tarihi önümüze açılmıştır. Onlar da bizimle “aynı hislere sahip” insanlardı (Yakup 5:17 [Kİ]). Bizimkilere benzer hayal kırıklıklarıyla baş ettiklerini, bizim yaptığımız gibi ayartıya kapıldıklarını, ancak yine de tekrardan cesaret bulup Allah’ın lütfu aracılığıyla zafer kazandıklarını görüyoruz; ve görerek kendi doğruluk çabalarımız için cesaretlendiriliyoruz. Onlara bahşedilen değerli deneyimleri, tadını çıkarabildikleri ışığı, sevgiyi ve bereketi ve onlara verilen lütuf aracılığıyla gerçekleştirdikleri işleri okudukça, onlara ilham veren aynı ruh kalbimizde kutsal bir taklit etme isteği ve karakter açısından onlar gibi olma arzusu, onlar gibi Allah ile yürüme arzusu uyandırır.GY 57.1

    İsa Eski Ahit Kutsal Yazıları 1Çoğunlukla Tevrat olarak bilinir. Çev. hakkında şöyle dedi — ve Yeni Ahit 2Çoğunlukla İncil olarak bilinir. Çev. hakkında daha ne kadar da geçerlidir: “Bana tanıklık eden de bu yazılardır,” yani Kurtarıcı’ya, sonsuz yaşam ümitlerimizin odaklandığı Kişi’ye (Yuhanna 5:39). Evet, bütün Kutsal Kitap bize Mesih’i anlatmaktadır. Yaratılışın ilk kaydından, “var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı,” kapanış vaadine kadar, “İşte tez geliyorum,” O’nun işleri hakkında okuyoruz ve O’nun sesini dinliyoruz (Yuhanna 1:3; Vahiy 22:12). Kurtarıcı’yı tanımak istiyorsanız Kutsal Yazılar’ı çalışın.GY 57.2

    Bütün kalbi Allah’ın sözleriyle doldurun. Onlar yanan susuzluğunuzu gideren yaşayan sudur. Onlar gökten gelen yaşayan ekmektir. İsa, “İnsanoğlu’nun bedenini yiyip kanını içmedikçe, sizde yaşam olmaz” diye beyan ediyor. Ve kendisini “sizlere söylediğim sözler ruhtur, yaşamdır” diyerek açıklıyor (Yuhanna 6:53, 63). Bedenlerimiz yiyip içtiklerimizle gelişir; ve doğal sistemde olduğu gibi ruhsal sistemde de bu geçerlidir: ruhsal doğamıza şekil ve güç verecek şey üzerinde derin düşündüklerimiz olacaktır.GY 57.3

    Kurtuluş teması, meleklerin araştırmak istedikleri bir konudur; kurtulanların ebediyetin bitmez çağları boyunca araştırma konusu ve şarkısı olacaktır. Şimdi de dikkatle düşünülmeye ve çalışılmaya değmez mi? İsa’nın sonsuz merhameti ve sevgisi, uğrumuza yaptığı fedakârlık, en ciddi ve ağırbaşlı tefekkürü gerektirir. Sevgili Kurtarıcımız ve Arabulucumuz’un karakteri üzerinde durmalıyız. Halkını günahlarından kurtarmak için gelen Kişi’nin görevi üzerinde derin düşünmeliyiz. Göksel temaları böylece düşündükçe imanımız ve sevgimiz güçlenecektir, dualarımız Allah’a gittikçe daha da kabul edilebilir olacaktır, zira gittikçe daha da çok iman ve sevgiyle dolu olacaklardır. Dualarımız akıllı ve gayretli olacaktır. İsa’ya daha devamlı bir güven olacaktır ve O’nun aracılığıyla Allah’a gelen herkesi mükemmelce kurtarabileceğine 3Bkz. İbraniler 7:25. Çev. yönelik günlük ve yaşayan bir deneyim olacaktır.GY 58.1

    Kurtarıcı’nın mükemmellikleri üzerinde durdukça, tamamen O’nun suretinin paklığına dönüştürülmeyi ve yenilenmeyi isteyeceğiz. Tapındığımız Kişi gibi olmak için ruhta bir açlık susuzluk olacaktır. Düşüncelerimiz ne kadar Mesih üzerindeyse başkalarına o kadar çok O’ndan bahsedeceğiz ve dünyaya O’nu temsil edeceğiz.GY 58.2

    Kutsal Kitap sadece bilginler için yazılmamıştır; aksine, halk için yazılmıştır. Kurtuluş için gerekli gerçekler öğle güneşi kadar net olarak bildirilmiştir; ve Allah’ın basitçe açıklanmış iradesi yerine kendi görüşlerini takip etmeyi seçenler hariç hiç kimse yanılmayacak ve yolunu kaybetmeyecektir.GY 58.3

    Hiçbir adamın Kutsal Yazılar’ın ne öğrettiği hakkında tanıklığını kabul etmemeli, Allah’ın sözlerini kendimiz araştırmalıyız. Başkalarının bizim için düşünmelerine izin verirsek enerjilerimiz sakatlanmış ve yeteneklerimiz kısıtlanmış olacaktır. Zihnin asil yetileri, konsantre olmalarına değer temalar için kullanılmaya kullanılmaya, Allah’ın sözünün derin anlamını kavrama kabiliyetlerini kaybetmiş olabilirler. Kutsal Kitap’taki konuların birbiriyle bağlantılarını çalışmak, kutsal yazıları kutsal yazılarla, ruhsal şeyleri ruhsal şeylerle karşılaştırmak için devreye geçirilirse, zihin genişleyecektir.GY 58.4

    Zihni güçlendirmek için Kutsal Yazılar’ın çalışılması kadar iyi tasarlanmış bir şey yoktur. Başka hiçbir kitap düşünceleri yükseltmek ve yetileri canlandırmak için Kutsal Kitap’ın geniş, asilleştirici gerçekleri kadar etkili değildir. Allah’ın sözü gerektiği gibi çalışılsaydı, insanlar bu zamanlarda nadir görülen geniş bir zihne, asil karaktere ve sabit amaçlara sahip olurlardı.GY 58.5

    Ancak Kutsal Yazılar’ı aceleyle okumaktan görülecek az fayda vardır. Bir kimse, Kutsal Kitap’ın tamamını okuyup ta güzelliğini görmekten veya derin ve gizli anlamını kavramaktan yoksun kalabilir. Anlamı akılda netleşene ve kurtuluş planına olan bağlantısı belli olana kadar tek bir kısmın çalışılması, kesin bir amaç hedef alınmadan ve esaslı bir ders alınmadan birçok bölümün okunmasından daha değerlidir. Kutsal Kitap’ınızı yanınızda bulundurun. Fırsat buldukça onu okuyun; ayetleri aklınıza yerleştirin. Sokakta yürürken bile bir kısım okuyup onun üzerinde düşünerek akla yerleştirebilirsiniz.GY 59.1

    Samimi ilgi ve dualı çalışma olmadan bilgelik edinemeyiz. Bazı Kutsal Yazılar’ın yanlış anlaşılamayacak kadar açık olduğu doğrudur, ancak diğerlerinin manası ilk bakışta görülebilecek şekilde yüzeyde değildir. Kutsal Yazılar, Kutsal Yazılar’la karşılaştırılmalıdır. Dikkatli araştırma ve dualı tefekkür, yani derin düşünme olmalıdır. Ve böyle bir çalışma karşılığını bulacaktır. Madencinin yeraltında gizli değerli maden damarları keşfettiği gibi, aynı şekilde Allah’ın sözünü gizli hazine ararcasına ısrarla arayan kişi, dikkatsizce arayanın görüşünden gizlenmiş en değerli gerçekleri bulacaktır. Vahyin sözleri kalpte derin derin düşünüldüğünde hayat pınarından akan sular gibi olacaktır.GY 59.2

    Kutsal Kitap dua olmadan çalışılmamalıdır. Sayfalarını açmadan, Kutsal Ruh’un aydınlatmasını istemeliyiz ve verilecektir. Natanel İsa’ya geldiğinde Kurtarıcı şöyle haykırdı: “İşte, içinde hile olmayan gerçek bir İsrailli!” Natanel, “Beni nereden tanıyorsun?” diye sordu. İsa, “Filipus çağırmadan önce seni incir ağacının altında gördüm” diyerek cevapladı (Yuhanna 1:47, 48). Gerçeğin ne olduğunu bize gösterecek ışık için O’nu ararsak, İsa bizi de gizli dua yerlerinde görecektir. Işık dünyasından melekler, alçakgönüllü kalplerle ilahî yönlendirilmeyi arayanlarla birlikte olacaktır.GY 59.3

    Kutsal Ruh, Kurtarıcı’yı yüceltiyor ve övüyor. Mesih’i, O’nun doğruluğunu ve O’nun aracılığıyla sahip olduğumuz kurtuluşu temsil etmek Kutsal Ruh’un vazifesidir. İsa, “O… benim olandan alıp size bildirecek” diyor (Yuhanna 16:14). Gerçeğin Ruhu, ilahî gerçeğin tek geçerli öğretmenidir. Allah, insanoğlu için ölsün diye Oğlu’nu verdiyse ve Ruhu’nu insanın öğretmeni ve devamlı rehberi olmaya atadıysa, insan nesline ne kadar çok değer veriyor olmalı!GY 59.4

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents