Mesih insanın iki efendiye kulluk etmeyeceğini ya da et-memesi gerektiğini değil, edemeyeceğini söylüyor. Allah’ı il-gilendiren şeyler ile zenginliği ilgilendiren şeyler arasında birlik ya da duygudaşlık yoktur. Mesih imanlısının vicdanının, tam sakınması, kendini inkâr etmesi, durması için uyardığı yerde, dünyasal kişi sınırı aşarak bencil arzularını doyurmaya çalışır. Sınırın bir yanında benliğini inkâr eden Mesih’in izleyicisi vardır; diğer yanında ise nefsine düşkün dünyayı seven kişi, kendini modaya vermekte, uçarılıklarla uğraşmakta ve yasak zevklerle kendisini şımartmaktadır. Mesih imanlısı sınırın o yanına geçemez. BDD 90.2
Hiç kimse tarafsız bir konumda duramaz; ne Allah’ı seven ne de doğruluğun düşmanına hizmet eden bir orta sınıf yoktur. Mesih, kendi insani aracılarında yaşamalı ve onların yetileri aracılığıyla çalışarak, kapasiteleri aracılığıyla işlemelidir. İradeleri O’nun iradesine bağımlı olmalıdır; O’nun Ruhu ile hareket etmelidirler. Bu sayede artık yaşayan onlar değil, içerinde yaşayan Mesih olur. 54 Bkz. Galatyalılar 2:20. Ed. Kendini bütünüyle Allah’a vermeyen kişi başka bir gücün denetimi altındadır, önerileri tamamen farklı nitelikte olan başka bir sesi dinlemektedir. Yarı yarıya hizmet, bunu yapan insanı karanlığın ordusunun başarılı bir müttefiki olarak düşman safına yerleştirir. Mesih’in askeri olma iddiasındaki insanlar Şeytan’ın birliğine katıldıklarında ve ona yardımcı olduklarında, Mesih’in düşmanı olduklarını göstermiş olurlar. Kutsal emanetlere ihanet ederler. Şeytan ile gerçek askerler arasında bir bağlantı meydana getirirler, öyle ki, düşman bu aracılar üzerinden sürekli olarak Mesih’in askerlerinin kalplerini çalmaya çalışır. BDD 90.3
Kötülüğün dünyamızdaki en sağlam kalesi hayâsız günahkârın günah dolu yaşamı veya dışlanmış zavallı değil; dışarıya karşı erdemli, şerefli ve asil göründüğü halde, içeride bir günahın beslendiği, bir kötülüğe müsamaha edilen yaşamdır. Gizliden gizliye büyük bir ayartıya karşı mücadele veren, uçurumun kenarında titreyen can için, böyle bir örnek günaha en büyük teşviklerden biridir. Hayata, gerçeğe ve şerefe dair yüksek anlayışlara sahip olan, fakat Allah’ın kutsal yasasının bir hükmünü bilinçli olarak çiğneyen kişi, O’nun asil armağanlarını çarpıtarak günaha ayartı haline dönüştürmüş olur. Deha, yetenek, duygudaşlık, hatta cömert ve şefkatli eylemler dahi, Şeytan’ın başka canları bu hayattaki ve gelecek hayattaki yıkımın uçurumuna çekmek için kullandığı yemler haline gelebilir. BDD 91.1
“Dünyayı ve dünyada olan şeyleri sevmeyin. Eğer bir kimse dünyayı severse, onda Babanın sevgisi yoktur. Çünkü dünyada olan her şey, bedenin şehveti, ve gözlerin şehveti, ve hayat gururu, Babadan değil, fakat dünyadandır” (1. Yuhanna 2:15, 16 [KM]). BDD 91.2