İsa, bize kendi Babası’na Babamız dememizi öğretmek-tedir. O bize kardeşler demekten utanmaz (İbraniler 2:11). Kurtarıcı’nın kalbi bizi Allah’ın aile fertleri olarak karşılamaya o kadar hazır, o kadar heveslidir ki, Allah’a yaklaşırken kullanacağımız ilk sözcüklerde ilahî ilişkimize dair güvenceyi vermektedir: “Babamız.” BDD 99.3
Burada, cesaretlendirici ve teselli edici o harika gerçek, Allah’ın bizi kendi Oğlu’nu sevdiği gibi sevdiği ilan edilmek-tedir. Bu, İsa’nın öğrencileri için ettiği son duasında söyledik- leridir: “Beni sevdiğin gibi onları da sevdin” (Yuhanna 17:23). BDD 99.4
Şeytan’ın üzerinde hak iddia ettiği ve zalim bir tiranlıkla yönettiği dünyayı, Allah’ın Oğlu muazzam bir başarıyla, kendi sevgisiyle sarmaladı ve Yehova’nın tahtıyla bağlantısını yeniden kurdu. Bu zafer kazanıldığında, keruvlar ve seraflar ve düşmemiş olan tüm dünyalardaki sayısız kalabalıklar Allah’a ve Kuzu’ya övgü ilahileri söylediler. Düşkün insanlığa kurtuluş yolunun açılmasına ve yeryüzünün günahın lanetinden kurtulmasına sevindiler. Böylesi hayret verici bir sevgiye mu-hatap olanlar ne kadar daha çok sevinmelidir! BDD 100.1
Nasıl olur da şüphe ve belirsizlik içinde kalır, ve kendimizi yetim kalmış gibi hissederiz? İsa yasayı çiğneyenlerin yararına insan doğasına büründü; sonsuz huzur ve güvenceye sahip olabilmemiz için bize benzedi. Göklerde bir Savunucumuz var, ve O’nu kişisel bir Kurtarıcı olarak kabul eden hiç kimse, kendi günahlarının yükünü taşımak üzere yetim bırakılmayacak. BDD 100.2
“Sevgili kardeşlerim, daha şimdiden Tanrı’nın çocukla-rıyız.” “Eğer Tanrı’nın çocuklarıysak, aynı zamanda mirasçıyız. Mesih’le birlikte yüceltilmek üzere Mesih’le birlikte acı çekiyorsak, Tanrı’nın mirasçılarıyız, Mesih’le ortak mirasçı-larız.” “Ne olacağımız henüz bize gösterilmedi. Ancak, Mesih göründüğü zaman O’na benzer olacağımızı biliyoruz. Çünkü O’nu olduğu gibi göreceğiz” (1. Yuhanna 3:2; Romalılar 8:17). BDD 100.3
Allah’a yaklaşmanın ilk adımı, O’nun bize olan sevgisini bilmek ve o sevgiye inanmaktır (1. Yuhanna 4:16); zira biz O’nun sevgisinin çekimiyle O’na gelmeye yönlendiriliriz. BDD 100.4
Allah’ın sevgisinin idrak edilmesi, bencilliğin terk edil-mesini sağlar. Allah’a Babamız dediğimizde, O’nun tüm çocuklarını kardeşlerimiz olarak tanımış oluruz. Hepimiz büyük insanlık dokusunun bir parçasıyız, tek bir ailenin fertleriyiz. Niyazlarımıza, kendimiz gibi komşularımızı da dahil etmeliyiz. Yalnızca kendisi için bereket isteyen kişi, doğru şekilde dua etmiyor demektir. BDD 100.5
İsa şöyle dedi, sınırsız Allah, O’na Baba adıyla yaklaşma ayrıcalığını size verdi. Bunun altında yatan her şeyi anlayın. Hiçbir dünyevi anne-baba hata yapan evladına, sizi yaratan Kişi’nin günahkâra yalvardığı kadar ısrarla yalvarmamış- tır. Hiçbir sevecen insani ilgi, tövbesizlerin ardından böylesi müşfik davetlerle gitmemiştir. Allah her meskende ikamet eder; söylenen her sözü işitir, edilen her duayı dinler, her bir canın acılarını ve hayal kırıklıklarını hisseder, babaya, anneye, kardeşe, arkadaşa ve komşuya gösterilen davranışı görür. İhtiyaçlarımızı gözetir, ve O’nun sevgisi, merhameti ve lütfu, ihtiyacımızı karşılamak üzere sürekli olarak akmaktadır. BDD 101.1
Ancak Allah’a Baba derseniz, O’nun sevgisinin değişmez olduğunu bilerek, O’nun hikmetiyle yönlendirilmek ve her şeyde itaatkâr olmak üzere, kendinizi O’nun evlatları olarak benimsemiş olursunuz. O’nun sizin hayatınız için planını kabul edersiniz. Allah’ın evlatları olarak, O’nun şerefini, karakterini, ailesini ve işini en önemli ilgi konularınız haline getirirsiniz. Babanız’la ve O’nun ailesinin her bir ferdiyle ilişkinizi tanımak ve ona saygı göstermek size mutluluk verecektir. O’nu yüceltecek, ya da soydaşlarınızın iyiliğine katkıda bulunacak herhangi bir eylemi, ne kadar mütevazi olursa olsun, yapmak size mutluluk verecek. BDD 101.2
“Göklerde olan.” Mesih’in “Babamız” olarak görmemizi söylediği Kişi, “göklerdedir: ne isterse yapar.” O’nun göze-timinde iken, “Sana güvenirim korktuğum zaman” diyerek, güvenle dinlenebiliriz (Mezmurlar 115:3; 56:3). BDD 101.3