Ferisiler dua için saatler belirlemişlerdi; ve çoğu zaman olduğu gibi belirli zamanda dışarıda olduklarında, her nerede iseler durarak -kimi zaman sokak ortasında ya da pazar yerinde, koşuşturan insan kalabalıklarının ortasında- yüksek sesle biçimsel dualarını okurlardı. Sadece kendini yüceltmek amacıyla yapılan bu çeşit ibadet, İsa tarafından mutlak biçimde kınandı. Ancak O, topluma açık duayı tasvip etmiyor değildi, zira kendisi de öğrencileri ile ve kalabalıkların huzurunda dua etti. Fakat özel duanın ifşa edilmemesi gerektiğini öğretti. Gizlide ettiğimiz dualar, dua işiten Allah’tan başka hiç kimsenin kulaklarına ulaşmamalıdır. Bu niyazların yükünü meraklı kulaklar almamalıdır. BDD 82.1
“Dua ettiğin zaman kendi iç odana gir.” 48Bkz. Matta 6:6 (Kİ/KM). Çev. Gizli dua için bir yer ayırın. İsa’nın Allah ile birliktelik için seçilmiş yerleri vardı, bizim de öyle olmalıdır. Çoğu zaman, ne kadar gösterişsiz olursa olsun, Allah ile baş başa kalabileceğimiz bir yere çekilmemiz gerekir. BDD 82.2
“Gizlide olan Babana dua edin.” İsa’nın adıyla, Allah’ın huzuruna çocuklara has bir özgüvenle gelebiliriz. Arabulucu olarak hiçbir insana ihtiyaç yoktur. İsa aracılığıyla kalplerimizi bizi tanıyan ve seven birisine açar gibi Allah’a açabiliriz. BDD 82.3
Allah’tan başka hiç kimsenin gözünün görmediği, O’ndan başka kimsenin kulağının duymadığı gizli dua yerinde, sınırsız merhamet sahibi Baba’ya en gizli istek ve arzularımızı dökebiliriz, ve canın suskunluğu ve dinginliğinde, insani ihtiyaçların çığlıklarına yanıt vermekten hiçbir zaman geri durmayan o ses kalplerimize konuşacaktır. BDD 82.4
“Rab çok şefkatli ve merhametlidir” (Yakup 5:11). Dik başlıların itiraflarını dinlemek ve tövbelerini kabul etmek için yorulmak bilmez bir sevgiyle bekler. Annenin sevgili ço-cuğundan kabul belirten bir gülümseme beklediği gibi, bizden minnettarlık gösteren bir karşılık bekler. Kendi kalbinin bizim için ne kadar ciddi ve şefkatli bir özlem duyduğunu anlamamızı sağlamaya çalışır. Bizi, denenmelerimizi kendi anlayışına, kederlerimizi kendi sevgisine, yaralarımızı kendi şifasına, zayıflığımızı kendi gücüne, boşluğumuzu kendi doluluğuna getirmeye çağırır. O’na gelen hiç kimse şimdiye dek hayal kırıklığına uğramamıştır. “O’na bakanların yüzü ışıl ışıl parlar, yüzleri utançtan kızarmaz” (Mezmur 34:5). BDD 82.5
Allah’ı gizlide arayarak, Rabb’e ihtiyaçlarını söyleyen ve yardım dileyenler, boş yere dilemiş olmayacaklardır. “Gizlide gören Baban seni açıkça ödüllendirecektir.” Mesih’i gündelik yoldaşımız yaptığımızda, görülmeyen bir dünyanın güçlerinin dört bir yanımızda olduğunu hissedeceğiz; ve İsa’ya bakarak O’nun suretine benzetileceğiz. Görerek değiştiriliriz. Karakter, göksel krallığa layık olması için yumuşatılır, arıtılır ve asilleşti-rilir. Rabbimiz’le ilişkimizin ve birlikteliğimizin kesin sonucu, adanmışlığın, paklığın ve gayretin artması olacaktır. Duada ge-lişmekte olan bir anlayış meydana gelecektir. İlahî bir eğitim alırız, bu da özenli ve gayretli bir yaşamda kendini gösterir. BDD 83.1
Yardım, destek ve güç almak üzere günlük ve samimi dua ile Allah’a dönen can, asil tutkulara, gerçeğe ve göreve dair net anlayışlara, eyleme dair yüce amaçlara, ve doğruluk için sürekli açlık ve susamışlığa sahip olacaktır. Allah’la iletişimi sürdürdüğümüzde, kalplerimizde hüküm süren ışığı, huzuru ve dinginliği, başkalarıyla olan ilişkimiz sayesinde onlara da aktarmamız mümkün hale gelir. Allah’a dua ile elde edilen güç, zihni düşünceliliğe ve özene alıştırmak için azimli bir çaba ile birleştiğinde, insanı günlük vazifelerine hazırlar ve ruhu tüm koşullarda huzurlu bir halde tutar. BDD 83.2
Allah’a yaklaşırsak, O’nun için konuşmak ve adını yü-celtmek için ağzımıza bir söz koyacaktır. O bize, göksel Babamız’a şükran sunmamız için, meleklerin ilahisinden bir ezgi öğretecektir. Hayatın her eyleminde, içimizde yaşayan Kurtarıcı’nın sevgisi açığa çıkacaktır. Dıştan gelen sıkıntılar, Allah’ın Oğlu’na imanla yaşanan hayata ulaşamaz. BDD 83.3