Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Bereket Daği’ndan Düşünceler

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First

    “İnsanlar size sövüp zulmettikleri... zaman ne mutlu size!” Matta 5:11.

    Şeytan, düşüşünden beri aldatmaca ile çalışmaktadır. Allah’ı yanlış tanıttığı gibi, temsilcileri aracılığıyla Allah’ın çocuklarını da yanlış tanıtır. Kurtarıcı “Sana edilen hakaretlere ben uğradım” diyor (Mezmur 69:9). Aynı şekilde O’nun öğrencileri de bu hakaretlere uğrar.BDD 36.1

    İnsanlar arasında dolaşanlardan, İnsanoğlu kadar zalimce iftiralara uğrayan biri olmadı. O, Allah’ın kutsal yasasının ilkelerine sadakatle itaat ettiği için, insanların aşağılamalarına ve alaylarına hedef oldu. O’ndan nedensiz yere nefret ettiler. 14Bkz. M ezm ur 35:19; 69:4. Çev. Ancak O, düşmanlarının önünde sükunetle durdu, kınanmanın Mesih imanlısının mirasının bir parçası olduğunu beyan ederek, izleyicilerine kötülüğün oklarını nasıl karşılamaları gerektiğini bildirdi ve zulüm altında yıkılmamalarını öğütledi.BDD 36.2

    İftira itibarı karartsa da, karakteri lekeleyemez. Bu, Allah’ın korumasındadır. Günaha rıza göstermediğimiz sürece, cana leke sürebilecek, insani olsun şeytani olsun, hiçbir güç yoktur. Kalbini Allah’ta bırakan bir insan, en sıkıntı verici denemelerde ve en cesaret kırıcı ortamlarda dahi, refah zamanındayken olduğu gibi, Allah’ın ışığının ve lütfunun kendisiyle beraber olduğunun apaçık göründüğü zamanki gibi olur. Sözleri, güdüleri, eylemleri yanlış yansıtılıp çarpıtı- labilir, fakat buna aldırmaz, zira daha büyük kazancı söz konusudur. Musa gibi, “Görünmez Olan’ı görür gibi” dayanır (İbraniler 11:27); “görünen şeylere değil, görünmeyenlere” bakar (2. Korintliler 4:18).BDD 36.3

    Mesih, insanlarca yanlış anlaşılan ve yanlış yansıtılan her şeyden haberdardır. O’nun çocukları ne kadar kötülüğe uğrasalar ve aşağılansalar da, sakin bir sabır ve itimatla bekleyebilirler; zira açığa çıkarılmayacak hiçbir sır yoktur, 15Bkz. M arkos 4:22; Luka 8:17. Ed. ve Allah’ı şereflendirenler O’nun tarafından insanların ve meleklerin huzurunda şereflendirileceklerdir.BDD 37.1

    İsa, “insanlar size hakaret ettikleri ve zulmettikleri zaman” diyor, “sevinin ve sevinçle coşun!” 16Bkz. M atta 5:11, 12. Çev. Ve dinleyicilerinin dikka-tini “sıkıntılarda sabır örneği olarak” Rabb’in adıyla konuşmuş olan peygamberlere çekti (Yakup 5:10). Adem’in çocuklarından ilk Mesih imanlısı olanı, Habil, şehit olarak öldü. Hanok Allah’la birlikte yürüdü ve dünya onu tanımadı. 17Bkz. Yaratılış 5:21-24; İbraniler 11:5. Çev. Nuh’a bağnaz ve yaygaracı denilerek alay edildi. “Başkaları alaya alınıp kamçılandı, hatta zincire vurulup hapsedildi.” “Başkalarıysa salıverilmeyi reddederek dirilip daha iyi bir yaşama kavuşma umuduyla işkencelere katlandılar” (İbraniler 11:36, 35).BDD 37.2

    Allah’ın seçilmiş habercileri her çağda aşağılandı ve zulüm gördü, ancak çektikleri sıkıntılar aracılığıyla Allah bilgisi dört bir yana yayıldı. Mesih’in her izleyicisi safları katılmalı ve aynı işi sürdürmelidir; ve bunu düşmanlarının gerçeğe karşı hiçbir şey yapamayacaklarını, ancak gerçek hesabına çalışabile- ceklerini bilerek yapmalıdır. Allah, gerçeğin öne çıkarılmasını ve incelenerek tartışılmasını amaçlar, hatta bunu gerçeğe karşı gösterilen aşağılama aracılığıyla bile yapar. İnsanların zihinleri kışkırtılmalıdır; vicdan özgürlüğünü sınırlamak için ortaya konulan her çatışma, her kınama, her çaba, Allah’ın aksi halde uyuklayacak olan zihinleri uyandırmak için kullandığı araçtır.BDD 37.3

    Bu sonuç Allah’ın elçilerinin tarihinde ne kadar da sık görülmüştür! Asil ve belagatli İstefanos Sanhedrinin kış-kırtmasıyla taşlanarak öldürüldüğünde, müjde davası hiçbir kayba uğramamıştı. Yüzünü aydınlatan göğün ışığı, ölürken ettiği duasındaki ilahî merhamet, yanında duran yobaz San- hedrin üyesinin vicdanına keskin bir ikna oku gibi saplandı, ve zulmeden Ferisi Saul, Mesih’in adını Yahudi olmayan ulusların, kralların ve İsrailoğullarının önünde taşımak için bir araç olarak seçildi. Ve bundan çok sonra, yaşlı Pavlus Roma’da hapis tutulduğu evinden şunları yazdı: “Gerçi kimi Mesih’i kıskançlık ve rekabetle... temiz yürekle değil, bencil tutkularla duyuruyorlar. Böylece tutukluluğumda bana sıkıntı vereceklerini sanıyorlar... İster art niyetle ister içtenlikle olsun, her durumda Mesih duyurulmuş oluyor” (Filipililer 1:15-18). Pavlus’un tutuklanmasıyla müjde dört bir yana yayıldı ve Sezar’ın sarayında dahi Mesih’e canlar kazanıldı. Şeytan’ın yok etme çabalarıyla, Allah’ın “diri ve kalıcı” olan sözünün ‘çürümez’ tohumu insanların kalplerine ekildi (1. Petrus 1:23); Mesih’in adı O’nun çocuklarının baskıya ve zulme uğramalarıyla yüceltildi ve canlar kurtarıldı.BDD 38.1

    Baskı ve kınamanın zulmü arasından Mesih’e tanıklık edenlerin gökteki ödülü büyüktür. İnsanlar dünyevi malların peşinde iken, İsa onlara göksel ödülü gösterir. Fakat her şeyi gelecek hayata yerleştirmez; [ödül] burada başlar. Eski zamanda Rab İbrahim’e görünerek, ona “Ben sana kalkanım, senin çok büyük mükâfatınım” dedi (Yaratılış 15:1 [KM]). Mesih’i izleyen herkesin ödülü budur. Yehova 18İbranice Eski Ahit’te (Tevrat, Zebur) ilahî isim olan YHWH’in harf çevirisidir. KM’de “Yehova” (KK’nin birkaç ayetinde “Yahve”) olarak yazılan sözcüktür. Çev. İmmanuel -kendisinde “bilginin ve bilgeliğin bütün hâzinelerinin saklı olduğu” Kişi, “Tanrılığın bütün doluluğunun bedence... bulun[duğu]” Kişi (Koloseliler 2:3, 9)- kalp O’nun niteliklerini kazanmaya gitgide daha fazla açıldıkça, O’nunla duygudaşlık kazanabilmek, O’nu tanımak, O’na sahip olmak; O’nun sevgisini ve kudretini bilmek, Mesih’in asla sonu gelmeyecek zenginliklerine sahip olmak, “Allah’ın tüm doluluğuyla dolasınız” diye “genişliğin, uzunluğun, derinliğin, yüksekliğin ne olduğunu” gitgide daha çok anlamak; “ve bilgiyi çok aşan Mesih’in sevgisini bilmek” (Efesliler 3:18, 19 [Kİ]) - işte “‘RAB’be kulluk edenlerin mirası şudur: onların gönenci bendendir’ diyor RAB” (Yeşaya 54:17).BDD 38.2

    Filipi’deki zindanda gece yarısı dua ederek Allah’a ilahiler söyledikleri zaman, Pavlus ve Silas’ın kalplerini dolduran işte bu sevinçti. Mesih orada yanlarındaydı, ve O’nun mevcudiyetinin ışığı, gökteki sarayların görkemiyle, içinde bulundukları kasveti aydınlatıyordu. Pavlus Roma’da, müjdenin yayılışını gördüğünde, vurulduğu zincirlere aldırış etmeden şunları yazıyordu: “buna seviniyorum, sevineceğim de” (Fili- pililer 1:18). Ve Mesih’in dağdaki sözleri, Pavlus’un zulmün göbeğindeki Filipi kilisesine gönderdiği mesajında yeniden yankılanmaktadır: “Rab’de her zaman sevinin; yine söylüyorum, sevinin!” (Filipililer 4:4).BDD 39.1