Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Sevgi öğretmeni

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    37. Müjdeyi İlk Duyuranlar

    Öğrenciler İsa'nın ailesinin birer ferdiydiler ve Celile boyunca yürü- yerek yaptığı yolculukta O'na eşlik ettiler. Karşılaştıkları zorlukları, sıkıntıları O'nunla paylaştılar. O'nun yaptığı konuşmaları dinlediler. Tanrı'nın Oğlu ile birlikte yürüdüler, O'nunla konuştular ve İsa'nın onlara günlük olarak verdiği derslerden, insanlığın Allah'ın gözünde yükselmesi için nasıl çalışılması gerektiğini öğrendiler. İsa kendisinin etrafında toplanan geniş halk kitlelerine hitap ederken, öğrencileri O'nun yanındaydı. O'nun emirlerini yerine getirmek ve çalışmasında O'na yardımcı olmak için hazırdılar. İsa'nın insanlara ulaşmasına yardımcı oldular. Hasta olanları Kurtarıcı'ya getirdiler ve onları teselli ettiler. Yaptıkları çalışmalara halkın ilgi göstermesini istediler. Onlara Kutsal Yazıları açıkladılar ve ruhsal bakımdan yarar sağlamak için her bakımdan yardımcı oldular. İsa'dan öğrendiklerini onlara öğrettiler. Her gün birçok farklı olaylar yaşıyorlardı; fakat tek başına çalışma deneyimine de sahip olmaları gerekiyordu. Hala büyük ölçüde bilgi öğrenmeye, sabırlı ve nazik olmaya ihtiyaçları vardı. İsa şimdi bizzat kendisi onların yanındayken, hatalarını onlara gösterebilir, öğütler verebilir ve onların yanlışlarını düzeltebilirdi. Kurtarıcı onları kendisinin temsilcileri olarak verdiği görevleri yerine getirmeleri için gönderdi.SO 331.1

    O'nunla birlikte oldukları zaman boyunca hahamların ve Ferisilerin gelenekleri çoğu kez onların zihinlerini karıştırmıştı; fakat kendilerini şaşırtan zihinlerindeki bu karışıklığı İsa'ya anlattılar. İsa, Kutsal Yazı'nın gerçekleri ile gelenekler arasındaki farkı onlara açıkça gösterdi. Böylece onların Allah'ın Sözü'ne olan güvenini sağlamlaştırdı ve onları rabbilere olan korkularından ve onların geleneklerine olan bağlarından büyük ölçüde kurtardı. Öğrencilerin eğitilmesinde İsa'nın yaşamı herhangi bir öğretiden daha etkiliydi. Ondan ayrı olduklarında, O'nun her bakışı, ses tonu ve söylediği sözler onların hafızalarında canlandı. Çoğu kez Müjde'ye düşman olanlara karşı girdikleri mücadelelerde O'nun sözlerini tekrarladılar ve bunun insanların üzerindeki etkisini gördüklerinde sevinç duydular.SO 331.2

    İsa on iki öğrencisini yanına çağırarak kasaba ve köylere doğru onları ikişer ikişer göndermeye başladı. Onlardan hiçbirini tek başına göndermedi; kardeşi olan kardeşiyle; arkadaşı olan arkadaşıyla gönderildi. Böylece birbirlerine yardım edebilir, cesaret verebilir, tavsiyelerde bulunabilir, birlikte dua edebilir ve biri diğerinin zayıflığını telafi edebilirdi. Daha sonra yetmişler de aynı şekilde gönderildiler. İsa, elçilerin bu şekilde birbirleriyle kaynaşmalarını amaçladı. Eğer bu örneğe daha yakın bir şekilde uyulsaydı, bizim yaşadığımız çağda Müjde'nin diğer insanlara yayılması için yapılan çalışmada çok daha büyük bir başarı elde edilebilirdi.SO 332.1

    Öğrencilerin mesajı, Vaftizci Yahya'nın ve İsa'nın mesajının aynısıydı: “Allah'ın Egemenliği yaklaştı.” Onlar Nasıralı İsa'nın Mesih olup olmadığı ile ilgili olarak halkla hiçbir tartışmaya girmeyeceklerdi; O'nun yaptığı işleri bu kez O'nun adına bizzat kendileri yerine getireceklerdi. İsa onlara şöyle buyurdu: “Hastaları cüzamlıları iyileştirin, ölüleri diriltin, kötü ruhları kovun ve karşılıksız olarak aldığınızı karşılıksız olarak verin.”SO 332.2

    Görevini yerine getirirken İsa, hasta insanları iyileştirmeye, vaaz vermeye ayırdığından daha fazla zaman ayırdı. Mucizeleri, O'nun, yok etmek için değil, kurtarmak için geldiğini belirttiği sözlerinin doğruluğunu kanıtladı. Dürüstlüğünü açıkça gösterdi. Allah'ın görkemi O'nun üzerindeydi. Gittiği her yerde O'nun insanlara merhamet ettiğinin haberi yayıldı. Sonsuz şefkatiyle geçtiği her yerde hasta insanları iyileştirdi ve sağlığına kavuşan bu insanları sevindirdi. İnsanlar Rab'bin gerçekleştirdiği harikulade işleri dinlemek için onların etrafında kalabalık gruplar halinde toplandı. Birçok kişinin duyduğu ilk ses O'nun sesiydi. Onların ağzından çıkan ilk söz O'nun adıydı. Baktıkları ilk yüz O'nun yüzüydü. Bu insanlar onları iyileştiren, teselli veren ve sayısız lütuflar sunan bu Kişi'yi niçin sevmemeli ve yüceltmemeliydiler ki? İsa şehirlerden ve kasabalardan geçerken gittiği her yerde çevresine yaşam ve sevinç getiren bir ırmak gibiydi.SO 332.3

    İsa'nın yolundan gidenlerin tıpkı İsa gibi çalışmaları gerekir. Aç olanları doyurmalı, çıplak olanları giydirmeli, hasta olanları teselli etmeli ve umudunu yitirenlere umut vermeliyiz. Bizim için de şu vaat gerçekleşecektir: “Dürüstlüğün senin önünden yürür ve Rab'bin görkemi senin üzerinde olur.”1Yeşaya 58:8.İsa'nın sevgisi O'nun fedakar bir şekilde insanlara yardım etmesiyle açıkça görülmüştür ve kötülük yapanı doğru yola getirmek için yargıdan veya kılıçtan bile daha etkili olacaktır. Yasayı çiğneyen kişiye korku vermek için bunlar gereklidir; fakat sevgiyle dolu olan bir imanlı bundan daha fazlasını yapabilir. Yürek çoğu kez ağır hakaretler altında ezilir; fakat İsa'nın sevgisiyle yumuşar. Mesih inanlıları sadece fiziksel hastalıkları iyileştirmez; aynı za-manda günahın cüzamından ruhu kurtaran Yüce Hekim'in yanma onu götürür. İmanlı kulları aracılığıyla Allah, hastaların, talihsizlerin, kötü ruhlara tutulanların kendisinin sesini duymasını arzular. O'nun elçileri aracılığıyla Allah, dünyanın veremediği bir teselli vermek ister.SO 332.4

    İlk hizmet turunda öğrenciler sadece “İsrail'in kaybolan koyun- larını” bulmaya gideceklerdi. Eğer onlar şimdi Samiriyelilere ya da diğer uluslara müjdeyi duyursalardı, Yahudilerin üzerindeki etkilerini kaybederlerdi. Ferisilerin önyargılı davranışlarını harekete geçirerek, daha görevlerinin en başındayken cesaretlerini yitirebilirler ve kendilerini onlarla şiddetli tartışmaların içerisinde bulabilirlerdi. Müjde'nin tüm milletlere vaaz edilmesini anlamakta öğrenciler bile zorluk çektiler. Bu gerçeği kendileri anlayıncaya dek uluslar için çalışmaya hazır değildiler. Eğer Yahudiler Müjde'yi kabul etselerdi, Allah Uluslar'a onu iletmeleri için onları kendi elçileri olarak atayacaktı. Bu yüzden mesajı ilk olarak iletecek olanlar onlardı.SO 333.1

    İsa'nın çalışma bölgesi boyunca gerçeği arzulayan insanlar da vardı. Gerçeğe kavuşmayı özlemle bekleyen bu insanlara sevgi mesajı gönderme zamanı gelmişti. Öğrencilerin tümü O'nun temsilcileri olarak bu görevi yerine getireceklerdi. İnançlı insanlar böylece onlara ilahi olarak atanan öğretmenler olarak bakmaya yöneltileceklerdi ve Kurtarıcı onlardan ayrılması gerektiği zaman onlar öğretmensiz kal-mayacaklardı.SO 333.2

    İlk turda öğrenciler İsa'nın daha önce gittiği ve dostlar edindiği bölgelere gideceklerdi. Yolculuk için büyük bir hazırlık yapmayacaklardı. Hiçbir şey onların düşüncelerini yerine getirecekleri bu yüce görevden başka bir yöne çevirmemeliydi ya da bir sonraki çalışmalarına engel olabilecek bir şekilde insanların karşı çıkmasına sebep olmamalıydı. Yanlarına din öğretmeni elbisesi ya da kendilerini müte- vazı insanlardan farklı gösterecek türden elbiseler almayacaklardı. Sinagoglara girip kamu hizmeti için halkı bir araya toplamayacaklardı; onlar evden eve yapılan bir çalışma için çaba harcayacaklardı. Zamanlarını gereksiz işlerle ya da evden eve sadece ziyaret amacıyla gidip ziyan etmeyeceklerdi. Fakat her gittikleri yerde sanki İsa'nın bizzat kendisini ağırlıyormuş gibi kendilerine güler yüz gösteren saygın insanların konukseverliğini kabul edeceklerdi. Her girdikleri eve şu güzel selamla gireceklerdi: “Bu eve esenlik olsun.”2Luka 10:5.O ev onların dualarıyla, övgü dolu ilahileriyle ve tüm aile ile hep birlikte Kutsal Yazıların okunmasıyla kutsanacaktı.SO 333.3

    Bu öğrenciler gerçeğin müjdecileri olacaklar ve Efendi'lerinin gelişi için yolu hazırlayacaklardı. Onların iletmesi gereken mesaj sonsuz yaşam sözüydü ve insanların kaderi onu kabul ya da reddetmelerine bağlıydı. O'nun kutsallığıyla insanları etkilemek için İsa öğrencilerine şöyle buyurdu: “Sizi kabul etmeyen ya da sözlerinizi dinlemeyen bir kentten ayrılırken ayaklarınızdaki tozu silkin. Size doğrusunu söyleyeyim, yargı günü Sodom ve Gomora diyarının hali o kentin halinden daha dayanılır olacaktır.”SO 334.1

    Kurtarıcı o an geleceği görür. Ölümünden sonra öğrencilerinin daha geniş bölgelerde kendisinin tanıkları olacağını görür. Geleceği gören bakışlarıyla O'nun ikinci gelişine dek olan tüm çağlar boyunca öğrencilerinin yaşayacakları olayları görür. Karşılaşacakları zorlukları ve girecekleri mücadeleleri kendisini izleyenlere gösterir. Onları ne tür bir mücadelenin beklediğini açıklar. Karşılaşacakları tehlikeleri ve bunun için gerekli olan özveriyi onlara açıkça bildirir. Düşmanları tarafından gafil avlanmamaları için almaları gereken tedbirleri onlara açıklar. “Onların girdikleri savaş insanlara karşı değil, yönetimlere, hükümranlıklara, bu karanlık dünyanın güçlerine, kötülüğün göksel yerlerdeki ruhsal ordularına karşıydı.”4Efesliler 6:12.Doğaüstü güçlere karşı mücadele edeceklerdir; fakat onlara doğaüstü yardım verilecektir. Gökyüzünün tüm düşünceleri bu ordudadır ve bu orduda görev yapanlar melekten daha yüce bir rütbeye sahiptirler. Rab'bin ordularının Komutanı'nın temsilcisi olan Kutsal Ruh savaşı yönetmek üzere yeryü- züne iner. Zaaflarımız çok, günahlarımız ve yanlışlarımız acı verici olabilir; fakat Allah'ın merhameti O'nu pişmanlık içinde arayan herkes içindir. Her şeye gücü yeten Allah'ın sonsuz gücü Allah'a güven duyanların yararına çalışır.SO 334.2

    İsa şöyle dedi: “İşte, kurtların arasına koyunlar gibi gönderiyorum sizi. Yılan kadar akıllı, güvercin gibi saf olun.” İsa gerçeğin bir tek sözünü bile gizlemedi; fakat onu sürekli sevgiyle anlattı. İnsanlarla olan ilişkilerinde her zaman kibar, düşünceli ve sevecen bir tutum sergiledi. Onlara asla kaba davranmadı, gereksiz yere sert sözler söylemedi; onları incitecek ve kalplerini kıracak hiçbir harekette bulunmadı. Zayıflıklarından dolayı insanları eleştirmedi. İkiyüzlülüğü, inançsızlığı ve kötülüğü cesurca kınadı; fakat onları sert bir şekilde kınadığında hep gözyaşları içinde konuştu. O'nun o çok sevdiği şehir olan; fakat yol, gerçek ve yaşamın bizzat kendisi olan Kişi'yi reddeden Kudüs için ağladı. O'nu, Kurtarıcı'yı reddettiler; fakat Kurtarıcı onlara merhamet etti. Kendisini reddetmeleri O'nun yüreğini derinden yaraladı. O'nun gözünde tüm insanlar değerliydi. O kendisi ilahi karaktere sahipken, Allah'ın ailesinden olan herkese sevgi ve şefkatle davrandı. O, herkesin içinde günahkar bir ruh gördü. O'nun görevi onları kur-tarmaktı.SO 335.1

    İsa'ya hizmet edenler, sadece kendi yüreklerindeki duygulara göre hareket etmemelidirler. Onlar, Şeytan'ın kışkırtması sonucunda kibirli hale gelmemeli, kendilerine yakışmayan ve kuruyan bitkilere çiğ ve yağmur olamayacak sözler söylememeleri için Allah ile yakın bir ilişki içinde olmalıdırlar. Şeytan onlardan bunu yapmalarını ister; çünkü o bu yöntemleri kullanır. O, öfke dolu Ejderha'dır; fakat Allah'a hizmet edenler Kurtarıcı'nın temsilcileri olacaklardır. Allah, onların sadece gökyüzünün kutsal değerleri; ve O'nun kendi görünümü ve yazısının yansıması olan gerçekle ilgilenmelerini ister. Onlar İsa'nın gücü sayesinde kötülüklerin üstesinden gelebilirler. Onların gücü İsa'nın görkemidir. Onlar İsa'nın sevgisine bağlı kalacaklardır. Böylece Müjde'yi ilahi bir karakterle ve nezaket içinde diğer insanlara ileteceklerdi. Şeytan'ın kışkırtmasına rağmen ağırbaşlılığını koruyan kişi, zor kullanılarak kabul ettirilmeye çalışılan sert bir tartışmadan çok daha etkili bir şekilde gerçeğin sözlerini insanlara bildirecektir.SO 335.2

    Gerçeğin düşmanlarına karşı mücadeleye girenler, sadece insanlarla değil, Şeytan ve onun ajanları ile de mücadele etmek zorun-dadırlar. Onlar Kurtarıcı'nın şu sözlerini hatırlamalıdırlar: “Bakın, sizi kurtların arasına kuzular olarak gönderiyorum.” Onlar Allah'ın sevgisinde huzur bulacaklardır-; fakat kötülükle karşılaşsalar bile onların yüreği sevgi ve şefkat dolu olarak kalacaktır. Rab onları ilahi bir silahla donatacaktır. O'nun Kutsal Ruh'u onların düşüncelerini ve yüreklerini öylesine derinden etkileyecektir ki, onların sesi kurtların ulumalarından yükselen sese benzemeyecektir.SO 335.3

    İsa öğrencilerine ders vermeye devam ederken şöyle dedi: “İnsanlardan sakının.” Allah'ı tanımayanlara tam bir güven duymamaları ve kendi fikirlerini onlara hemen anlatmamaları gerekiyordu; çünkü böyle bir hareket, Şeytan'ın ajanlarına avantaj sağlardı. İnsanların kendi icatları çoğu kez Allah'ın planlarına engel olur. Rab'bin tapınağını kuracak olanlar, onu dağ üzerinde gösterilen örneğe göre kurmalıdırlar. Allah'a hizmet edenler, Kutsal Ruh'un rehberliğinde olmayan insanların kendi fikirlerine göre hareket ettiklerinde, onlar Allah'a karşı saygısızlık ve mesajına ihanet etmiş olurlar. Dünyasal akıl Allah'ın sonsuz aklıyla kıyas edilemeyecek kadar değersizdir. Dünyasal akla bağımlı olarak hareket edenler şüphesiz yanılacaklardır.SO 336.1

    “Çünkü sizi kurullara teslim edecekler ve sinagoglarında kamçılayacaklar. Bana bağlılığınız yüzünden valilerin, kralların önünde sürükleneceksiniz. Onlara ve ilahızlara tanıklık edesiniz diye...” Zulüm, ışığı yayacaktır. Bu yüzden Müjde'yi hiç dinlememiş olan dünyanın büyük mevki sahibi insanlarının önüne çıkacaklardır. Gerçek bu adamlara yanlış tanıtılmıştır. Onlar Mesih'in elçileri ve iman hakkında yanlış suçlamalar duymuşlardır. Çoğu kez O'nun gerçek karakterini öğrenmek için tek imkanları, imanları yüzünden kendilerine eziyet edilen insanların tanıklığıdır. Sorguya çekildiklerinde cevap vermeleri için çağrılırlar ve yargıçlarının sözlerini dinlemelidirler. O zaman Allah'ın lütfü O'na hizmet edenlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere verilecektir. Rab diyor ki: “Sizleri mahkemeye verdikleri zaman, neyi nasıl söyleyeceğinizi düşünerek kaygılanmayın. Ne söyleyeceğiniz o anda size bildirilecek. Çünkü konuşacak olan siz olmayacaksınız, Babanızın Ruhu sizin aracılığınızla konuşacaktır.” Allah'ın Ruh'u kendisine hiz-met edenlerin düşüncelerini aydınlatırken, gerçek O'nun ilahi gücünde ve değerinde görülecektir; gerçeğin düşmanları elçileri suçlayacak ve eziyet edeceklerdir, fakat kaybetme, acı çekme, hatta ölüm pahası na Rab'bin çocukları ilahi örneğin mütevazı karakterini göstereceklerdir. Böylece Şeytan'ın ajanları ve İsa'nın temsilcileri arasındaki büyük fark açıkça görülecektir. Kurtarıcı halkın ve onları yönetenlerin üzerinde yüceltilecektir.SO 336.2

    Böyle bir lütfa ihtiyaçları oluncaya dek öğrencilere şehitlerin cesareti ve sabrı verilmemişti. Böylece Kurtarıcı'nın vaadi gerçekleşti. Petrus ve Yuhanna Yüksek Kurul'un önünde tanıklık ettiklerinde insanlar buna şaştılar ve onların İsa ile birlikte olduğunu anladılar.7Elçilerine İşleri 4:13.Sefanya ile ilgili olarak şöyle yazılıdır: “Kurulda oturanların tümü dikkatle Sefanya'ya bakınca, yüzünün bir melek yüzüne benzediğini gördüler. Ancak bu insanlar Sefanya'nın sözünü güçlü kılan bilgeliğe ve ruha karşı koyamadılar.”8Elçilerine İşleri 6:15, 10.Pavlus Sezar'ın sarayında yaşadıkları ile ilgili olarak şöyle der: “İlk savunmamda benden yana çıkan olmadı. Hepsi beni terk etti. Bunun hesabı onlardan sorulmasın. Ama Tanrı bildirisi benim aracılığımla tam olarak açıklansın ve bütün Uluslar bunu duysun diye Rab yardımıma geldi ve beni güçlendirdi. Aslanın ağzından böyle kurtuldum.”92.Timoteyus 4:16-17.SO 337.1

    İsa'ya hizmet edenler zor duruma düştüklerinde söylemek üzere daha önceden belirli konuşmalar hazırlamayacakları. Onların yaptığı tek hazırlık, Allah'ın Sözü'nün kıymetli gerçeklerini bir hazine gibi özenle korumak ve dua ederek imanlarını güçlendirmekti. Zor duruma düştüklerinde Kutsal Ruh, ihtiyaç duydukları gerçeği onlara hatırlatacaktı.SO 337.2

    Allah'ı ve O'nun gönderdiği İsa Mesih'i tanımak için günlük olarak içtenlikle yapılan bir çalışma kişiyi ruhen ve bedenen güçlendirir. Kutsal Yazılar'ın üzerinde özenle yapılan bir çalışmanın sonucunda elde edilen bilgi doğru zamanda hatırlanacaktı; fakat onların herhangi birisi İsa'nın sözlerini incelemeyi ihmal etseydi, zor duruma düştüklerinde O'nun lütfunun gücünü bizzat kendileri yaşamasalardı, Kutsal Ruh'un İsa'nın sözlerini kendilerine hatırlatmasını bekleyemezlerdi. Allah'a her gün eksilmez bir sevgiyle hizmet edecekler ve O'na güveneceklerdi.SO 337.3

    Müjde'ye öylesine büyük bir düşmanlık duyulacaktı ki, imanlılar kendi dünyasal bağlarını bile görmezlikten geleceklerdi. İsa'nın öğ- rencilerine kendi aile fertleri tarafından bile ihanet edilecekti ve bu onların ölümüne bile sebep olabilecekti. “Benim adımdan dolayı herkes sizden nefret edecek; ama sonuna kadar dayanan kurtulacaktır.” Fakat İsa, onlara kendilerine gereksiz yere zulmedilmesine izin ver-memelerini buyurdu. Kendisini öldürmek isteyenlerden uzaklaşmak için çalışma yaptığı bölgeleri kimi zaman değiştirmek zorunda kaldı. Nasıra'da reddedildiğinde ve kendi kasaba halkı O'nu öldürmeye çalıştığında Kefernahum'a indi. Orada “Yetkiyle konuştuğu için O'nun öğretişine şaşıp kaldılar.”10Luka 4:32.O'na hizmet edenler, gördükleri zulüm yüzünden cesaretlerini yitirmemeliydiler; fakat insanların kurtuluşu için yaptıkları çalışmalara devam edebilecekleri yerler aramalıydılar.SO 337.4

    Hizmetkar efendisinden üstün değildir. Gökyüzünün Prensi'ne “Beelzebub” dediler; O'nun öğrencileri de O'nun gibi yanlış tanıtılacaktır. Fakat ne tür bir tehlikeyle karşı karşıya olurlarsa olsunlar, İsa'nın yolundan gidenler kendi ilkelerine daima bağlı kalmalıdırlar. Onlar gizlenmekten kaçınmalıdırlar. Gerçeği açıkça bildirirken güvende oluncaya dek görevsiz kalamazlar. Onlar insanları tehlikelere karşı uyarmak üzere Allah tarafından gözcü olarak görev yapmaları için atanırlar. İsa'dan alman gerçek herkese ve serbestçe verilmelidir. İsa şöyle demişti: “Size karanlıkta söylediklerimi, siz gün ışığında söyleyin. Kulağınıza fısıldananı, damlardan duyurun.”SO 338.1

    İsa kendisi barışı asla taviz vermek suretiyle elde etmedi. O'nun kalbi tüm insanlık için sevgiyle dolup taştı; fakat onların günahlarına hiçbir zaman göz yummadı. İsa onların dostuydu ve onlara o kadar büyük bir sevgi duyuyordu ki, onların kendilerine zarar veren davranışlarına karşı duyarsız kalamazdı, çünkü onlar için kanını vermişti. O, insanın hem Rab'bine hem de daha yüce hedeflere bağlı kalmasını öğütlemişti. İsa'ya hizmet edenler aynı görevi yerine getirmek için çağrılırlar ve onlar insanlarla anlaşmazlığa düşmekten kaçınmak uğruna olsa bile gerçeği asla terk etmemelidirler. “Onlar barışın ardından koşmalı ve birbirlerine karşı yapıcı olmalıdırlar.”11Romalılar 14:19.Fakat gerçek barış asla ilkelerden taviz verilerek elde edilmez. Gerçeği korumak için kendi ilkelerinden ödün vermeyen kişiye karşı çıkanlar mutlaka olacaktır; fakat İsa öğrencilerine şöyle buyurur: “Bedeni öldüren, fakat ruhu öldüremeyenlerden korkmayın.” Allah'a bağlı kalanların, insanla- rın gücünden ya da Şeytan'ın düşmanlığından korkmalarına gerek yoktur. İsa onlara sonsuz yaşam sağlar. Onların korkması gereken tek şey, gerçekten ayrılmak ve böylece Allah'ın onları onurlandırdığı gü-vene ihanet etmek olmalıdır.SO 338.2

    İnsanın kalbini şüpheyle doldurmak Şeytan'ın görevidir. O, insanları Allah'ı acımasız bir yargıç olarak görmeye yöneltir. Onları günaha teşvik eder ve böylece onlar Kutsal Baha'larına ulaşamayacak ya da O'ndan merhamet dileyemeyecek kadar kendilerinin kötü olduklarını hissederler. Rab tüm bunları anlar. Öğrencilerin zayıf anlarında ve gereksinim duyduklarında İsa onlara Allah'ın şefkatini iletir. Onlar asla acı çekmezler. Dert ve keder onların yüreğini delemez; kalpleri Kutsal Baha'ları için çarpar.SO 339.1

    Kutsal Kitap bize sessizlik, yalnızlık ve çalışmamazlık içinde değil, bilakis kendisinin isteğini yerine getirmek için bekleyen binlerce, on binlerce kutsal elçisi ile birlikte Allah'ın yüceliğini ve kutsallığını gösterir. Bizim farkında olamadığımız elçiler aracılığıyla, yarattığı tüm varlıklarla yakın bir ilişki içindedir. O'nun ve tüm gökyüzünün ilgisi, kurtarmak için biricik Oğlu'nu verdiği insanlar ve içinde yaşadığımız dünyamızın üzerindedir. Allah zulüm görenlerin haykırışlarını duymak için gökyüzünden yeryüzüne eğilir. İçten bir kalple dua eden herkese şöyle cevap verir: “İşte buradayım.” Kendisine eziyet edilenlerin ve sıkıntısı olanların sıkıntılarını dindirir. Bizim duyduğumuz her acıyı O da duyar. Şeytan'ın bizi her kandırma çabasında ve sıkıntıya düştüğümüz her an O'nun kutsal melekleri bizi kurtarmak için yakınmazdadırlar.SO 339.2

    Allah bir serçenin yere düşmesinden bile haberdardır. Şeytan'ın Allah'a duyduğu düşmanlık onu Kurtarıcı'nın sevgisiyle ilgili her konudan nefret etmeye yöneltir. O, Allah'ın bizzat kendisinin yarattığı eserleri bozmaya çalışır. Savunmasız olanları bile yok etmekten zevk duyar. Kuşların neşe dolu cıvıltıları ile bizi sevindirmeleri, Allah'ın onları koruması sayesinde olur. Fakat O, serçeleri bile unutmaz. “Bu yüzden korkmayın. Sizler serçelerden daha değerlisiniz.”SO 339.3

    İsa sözlerine devam eder: “Beni insanların önünde açıkça bildirdiğiniz gibi, ben de sizleri Allah'ın ve kutsal meleklerin önünde açıkça bildireceğim.” Sizler yeryüzünde benim temsilcilerim ve dünyayı iyileştirmek için şifa dağıtan kanallar olacaksınız. Böylece ben de sizin gökyüzündeki temsilciniz olacağım. Baba sizin karakterinizdeki hatalara bakmaz; fakat sizi benim mükemmelliğimle kuşatılmış olarak görür. Ben gökyüzünün kutsamalarının size ulaşmasını sağlayan bir elçiyim. Günahın içinde kaybolanları kurtarmak için benim yaptığım fedakarlığı paylaşan herkes, kurtarılanların görkemi ve sevincine paydaş olarak açıkça bildirilecektir.SO 339.4

    İsa'yı açıkça bildiren herkes, yüreğinde O'na yer açmalıdır. O, kendisinin almadığını iletemez. Öğrenciler öğretiler üzerinde açıklayıcı bir şekilde konuşabilirler, İsa'nın bizzat kendisinin söylediği sözleri tekrar edebilirler; fakat İsa'nın sevgisine ve mütevazılığına benzer bir sevgiye ve mütevazılığa sahip olmadıkça O'nu açıkça bildire- mezler. İsa'nın karakterine zıt bir karaktere sahip olan kişi, her ne kadar kendisinin İsa'nın yolundan gittiğini iddia etse de aslında O'nu reddetmiş olur. İnsanlar, kötü sözler söyleyerek, ve kendi sadakatsizliklerini ve nezaketsizliklerini açıkça ortaya çıkaran sözler söyleyerek İsa'yı reddedebilirler. Hayatın zorluklarından kaçarak ve kendilerini günahkar zevklere kaptırarak O'nu reddedebilirler. Kendi çevrelerinde yapılan kötü hareketlere uyum sağlayarak, sadece kendi kişisel fikirlerine değer vererek, sürekli kendilerini haklı çıkararak, şüpheci bir kişiliğe sahip olarak, başkalarına dert ve sıkıntı vererek ve ışığa kavuşmak yerine karanlıkta kalmayı tercih ederek O'nu reddedebilirler. Bunları yaparak kalplerinde İsa'ya yer açmadıklarını açıkça belirtmiş olurlar. Ve İsa şöyle der: “Her kim beni insanların önünde reddederse, ben de onu gökyüzündeki Babamın önünde reddedeceğim.”SO 340.1

    Kurtarıcı, öğrencilerine, dünyanın Müjde'ye duyduğu düşmanlığın yenileceğini ve ona karşı çıkanların bundan vazgeçeceğini ümit etmemelerini buyurup şöyle dedi: “Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın! Ben barış değil, kılıç getirmeye geldim.” Bu çekişmeyi yaratan Müjde'nin etkisi değil, bilakis ona karşı çıkılması sonucunda ortaya çıkan etkidir. Dayanılması en zor olan zulüm, kişinin kendi ev halkı içindeki fikir ayrılığının sonucunda oluşan zulüm ve en yakın arkadaşlarının bile ona karşı yabancılaşmasıdır. Fakat İsa, şöyle bildirir: “Annesini ya da babasını beni sevdiğinden çok seven, bana layık değildir. Oğlunu ya da kızını beni sevdiğinden çok seven, bana layık değildir. Çarmıhını yüklenip ardımdan gelmeyen, bana layık değildir.”SO 340.2

    İsa'ya hizmet edenlerin görevi yüksek bir onur ve kutsal bir güvendir. İsa, “Sizi kabul eden, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni göndereni kabul etmiş olur” demiştir. O'nun adına O'na gösterilmeyen bir nezaket hareketi asla kabul edilmeyecek ve ödüllendi- rilmeyecektir; ve aynı şekilde İsa, Allah'ın ailesinden olan en güçsüz ve en mütevazı insanları sevgiyle kucaklayacaktır; bu konuda İsa şöyle demektedir: “Bu sıradan kişilerden herhangi birine, öğrencim olduğu için bir bardak soğuk su bile içiren, size doğrusunu söyleyeyim, ödül- süz kalmayacaktır.” Kurtarıcı bu sözlerle imanlı ve bilgili çocukları ima etmektedir.SO 340.3

    Bunlarla Kurtarıcı öğretilerini sonlandırmaktadır. Mesih'in adıyla seçilmiş olan Onikiler kendilerine öğretildiği gibi “Rab'bin Ruhu benim üzerimdedir. Çünkü O beni, müjdeyi yoksullara iletmek için meshetti. Tutsaklara serbest bırakılacaklarını, körlere gözlerinin açılacağını duyurmak için, ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak ve Rab'bin lütuf yılını ilan etmek için beni gönderdi.” sözleriyle yola çıkmışlardır.12Luka 4:18-19.SO 341.1

    Bu bölüm Matta 10; Markos 6:7-11; Luka 9:1-6'ya dayanmaktadır.SO 341.2

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents