Loading...
Larger font
Smaller font
Copy
Print
Contents

Sevgi öğretmeni

 - Contents
  • Results
  • Related
  • Featured
No results found for: "".
  • Weighted Relevancy
  • Content Sequence
  • Relevancy
  • Earliest First
  • Latest First
    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents

    38. “Gefin Biraz Dinlenin!”

    Müjde'yi duyurma gezilerinin sonunda elçiler, İsa'nın çevresinde toplanarak yaptıkları ve öğrettikleri her şeyi O'na anlattılar. İsa onlara, “Gelin, tek başımıza tenha bir yere gidelim de biraz din-lenin” dedi.1Markos 6:31.Gelen giden öylesine çoktu ki, yemek yemeye bile vakit bulamıyorlardı.SO 343.1

    Öğrenciler, İsa'nın yanma gelip her şeyi O'na anlattılar. İsa aralarındaki samimi ilişkiyi, yaşadıkları iyi ve kötü olayları anlatmaları için onları yüreklendirdi. Yaptıkları iyi işlerden dolayı sevindiler. Kendi hatalarından ve zayıflıklarından dolayı üzüldüler. İsa onlara daha fazla ders vermesi gerektiğini gördü. Ayrıca çalışmalarından dolayı onların yorulduklarını ve biraz dinlenmeleri gerektiğini düşündü.SO 343.2

    Fakat o an bulundukları yer, onların dinlenmeleri için uygun değildi. “Çünkü gelen giden öylesine çoktu ki, yemek yemeye bile vakit bulamıyorlardı.” Halk, iyileşmek ve O'nun sözlerini dinlemek için sa-bırsız bir şekilde İsa'nın etrafında toplanıyordu. Birçok kimse İsa'da kendilerini O'na çeken bir şey olduğunu hissediyordu; çünkü İsa onlara Allah'ın bütün lütfunun kaynağı gibi görünüyordu. İyileşebilmek için O'nun sunduğu bu değerli lütfü almak üzere buraya gelen insanlar, O'nu kendilerinin Kurtarıcı'sı olarak kabul ettiler. Ferisiler yüzün-den İsa'yı kabul ettiklerini açıkça söylemekten çekinen birçok kişi Kutsal Ruh'un kendilerine destek olmasıyla inanca döndü ve O'nu bu kızgın hahamlar ve önderlerin önünde Tanrı'nın Oğlu olarak kabul etti.SO 343.3

    Fakat İsa öğrencileriyle birlikte olabilmek için şimdi bir süreliğine halkın yanından uzaklaşmak istiyordu; çünkü onlara anlatacağı pek çok şey vardı. Onlar yaptıkları çalışmalarda zorlu mücadelelerden geçmişlerdi ve kendilerine birçok şekilde karşı çıkılmıştı. O zamana dek her konuda İsa'ya danışmışlardı; fakat bir süre için O'ndan ayrı kalmışlar ve kimi zaman ne yapacaklarını bilemeyecekleri durumlara düşmüşlerdi. Yaptıkları çalışmalar onları çok yüreklendirmişti. O'ndan ayrı kalmalarına rağmen İsa'nın Ruh'u onlarla birlikteydi ve O'na duydukları iman sayesinde birçok mucize gerçekleştirdiler; fakat şimdi Yaşam Ekmeği ile beslenmeye ihtiyaçları vardı. İsa ile birlikte olabilecekleri ve gelecekte yerine getirecekleri görevlerle ilgili O'ndan ders alabilecekleri tenha bir yere gitmeleri gerekiyordu.SO 343.4

    “Gelin, tek başımıza tenha bir yere gidelim de biraz dinlenin.”2Markos 6:31.İsa, kendisine hizmet edenlere karşı her zaman sevgi ve şefkat doludur. Kurtarıcı, öğrencilerine Allah'ın kurban değil, merhamet istediğini göstermek istiyordu. Onlar kendilerini tamamen insanların yararına yaptıkları işlere adamışlardı; ve bu onları bedensel ve zihinsel olarak yoruyordu. Bu yüzden dinlenmeleri gerekiyordu.SO 344.1

    Öğrenciler yaptıkları işlerin başarısını gördüklerinde, kendilerine aşırı derecede güven duyma, ruhsal bakımdan kibirli hale gelme ve bu şekilde Şeytan'ın tuzaklarına düşme tehlikesi içindeydiler. Onların önünde gerçekleştirmeleri gereken büyük bir iş vardı ve her şeyden önce sahip oldukları gücün kaynağının kendilerinden değil, Allah'tan geldiğini öğrenmek zorundaydılar. Sina çölündeki Musa gibi; Kerit Vadisi'nde31. Krallar 17:3.Ürdün ırmağının kıyısındaki İlyas gibi; Yahuda tepelerindeki Davut gibi, öğrenciler İsa'yla, doğayla ve kendi yürekleriyle baş başa kalabilmek için yoğun çalışmalarına ara verip biraz dinlenmeliydiler.SO 344.2

    Öğrenciler Müjde'yi duyurma gezisine başladığında, İsa ilahi e- gemenliğin müjdesini vaaz ederek diğer kentleri ve köyleri dolaştı. Bu arada Vaftizci Yahya'nın ölüm haberi O'na ulaştı. Bu olay kendisinin de adım adım yaklaştığı sonu gözlerinin önüne getirdi. Koyu karanlıklar O'nun geçtiği yolda pusu kuruyordu. Hahamlar ve rabbiler O'nu öldürmek için fırsat kolluyor, casuslar attığı her adımda O'nu izliyor ve O'nu yok etmek için sayısız planlar hazırlıyorlardı. Elçilerin Celile boyunca müjdeyi vaaz ettiklerine ilişkin haber Hirodes'e dek ulaştı. Bu, Hirodes'i İsa'ya ve O'nun yaptığı çalışmalara ilgi duymaya yöneltti. Hirodes şöyle dedi: “Başını kestirdiğim Yahya dirilmiştir!” Hirodes, İsa'yı görmek istiyordu. Yahudi ulusunun, Roma'nın boyunduruğundan kurtarılıp, kendisinin de tahttan indirilmesi amacıyla gizlice bir devrim yapılmasından sürekli endişe ediyordu. Halk arasında genel olarak bir hoşnutsuzluk ve ayaklanma eğilimi vardı. İsa'nın Celile'de sürdürdüğü çalışmaların çok uzun süreli olamayacağı açıkça görülüyordu. O'nu bekleyen acı dolu günler yaklaşıyordu. İsa halkın arasındaki bu kargaşadan bir süre uzak kalmak istiyordu.SO 344.3

    Yahya'nın ölümü onun öğrencilerini çok üzmüştü. Gelip onun cesedini aldılar ve gömdüler. Daha sonra gidip bunu İsa'ya bildirdiler. Yahya'nın öğrencileri İsa'nın, halkı Yahya'dan uzaklaştırıp kendisine çektiğini düşünmüşler ve bu yüzden O'na karşı kıskançlık duymuşlardı. Matta'nın şöleninde vergi görevlileriyle birlikte oturduğu için O'nu suçlayan Ferisilerden yana olmuşlardı. Vaftizci'yi özgürlüğüne kavuşturmadığı için O'nun ilahi görevinden şüphe etmişlerdi. Fakat öğretmenleri ölmüştü ve bu büyük acıya katlanmaya çalışırken, kendilerine teselli verecek ve gelecekte yapacakları işlerde kendilerine yol gösterecek bir Kişi'ye ihtiyaçları vardı. İsa'nın yanma gelerek acılarını ve sıkıntılarını O'nunla paylaştılar. İsa ile birlikte sessiz ve sakin bir ortamda kalmaya onların da ihtiyaçları vardı.SO 345.1

    Beytsayda yakınlarında, gölün kuzey kıyısında ilkbaharın verdiği tazelikle yemyeşil ve doğa güzellikleriyle dolu bir yer vardı. Burası İsa'nın ve öğrencilerinin dinlenmesi için çok uygun bir yerdi: çünkü buraya gelmek için kayıklarla gölü karşıdan karşıya geçtiler. Burada şehrin işlek caddesinden, gürültü ve kargaşasından uzak olacaklardı. Doğanın eşsiz güzelliği onlara huzur veriyordu ve onların hislerini canlandırıyordu. Burada Ferisilerin kızgın ve öfkeli tartışmalarından ve suçlamalarından uzak, İsa'nın sözlerini dinleyebilirlerdi. Kısa bir süre için bile olsa, öğretmenleriyle birlikte bu kıymetli anları burada yaşa-yabilirlerdi.SO 345.2

    İsa ve öğrencilerin yaptığı sadece kendilerinin yararını düşünerek yapılan bir dinlenme değildi. Bu dinlenme esnasında kendi kişisel zevkleri uğruna asla vakit harcamadılar. Allah'ın kendilerine verdiği görev ve bu görevi daha iyi nasıl yerine getirebilecekleri hakkında konuştular. Öğrenciler, İsa ile birlikte olmuşlardı ve O'nu anlayabiliyorlardı. İsa'nın onlara örnekle açıklama yapması gerekmiyordu. İsa, onların hatalarını düzeltti ve insanlara ulaşabilmeleri için izlemeleri gereken doğru yolu gösterdi. İlahi gerçeğin değerli hâzinelerini onlara tüm açıklığıyla anlattı. Öğrenciler, İsa'nın ilahi gücüyle güçlendiler, kalpleri umut ve cesaretle doldu.SO 345.3

    İsa mucizeler yapabilmesine ve öğrencilerin de mucize yapabilmeleri için güç ve yetki vermesine rağmen, yorgun öğrencilerine ten-ha bir yere gidip dinlenmelerini buyurdu. Ürünün bol, ama işçinin az olduğunu söylediğinde onları durmaksızın çalışmaya zorlamadı; fakat şöyle dedi: “Bu nedenle ürünün sahibi olan Rab'be yakarın da, ürünü kaldıracak işçiler göndersin.”4Matta 9:38.Allah herkesi yeteneğine göre kendisinin elçisi olarak atamıştır.5Efesliler 4:11-13.Rab diğerleri hiçbir yük altında ya da sıkıntı içinde değilken, sadece çok az kimseye sorumluluklar yüklemek istemez.SO 346.1

    İsa öğrencilerine söylediği şefkat dolu sözlerini bugün bizim için hala söylemektedir: “Gelin... ve biraz dinlenin.” Bunu yorgun ve bitkin olanlara söyler. İnsanların ruhsal ihtiyaçlarını karşılarken bile sürekli yorucu ve ağır bir tempo içinde çalışılmamalıdır; çünkü bu şekilde kişisel sevgi ve saygı ihmal edilir; bedensel, zihinsel ve ruhsal güçler ağır bir yük altında yıpranır. İsa'ya hizmet edenlerin özverili ve feda-kar olmaları gerekir; fakat onların gösterdiği büyük çabanın sonucunda Şeytan'ın, insanın zayıflığından faydalanmaması ve Allah'ın bize verdiği görevi yerine getirmemizi engellememesi için dikkatli ve tedbirli olmak gerekir.SO 346.2

    Rabbiler dini görevleri sürekli gösteriş yaparak yerine getirmeyi, dinin bir parçası olarak görüyorlardı. Kendilerini dindar kimseler olarak göstermek için anlamsız formalitelere bağımlıydılar. Böylece Allah'tan uzaklaştılar ve kendilerine aşırı derecede güven duymaya başladılar. Aynı tehlike bugün hala varlığını sürdürmektedir. Allah'ın işini yerine getirmede insanın etkinliği ve başarısı artınca, insani planlara ve yöntemlere aşırı ölçüde güven duyma tehlikesi oluşur. Böylece dua etmeye verilen önem ve iman azalır. Tıpkı öğrenciler gibi bizler de Allah'a olan bağılılığımızı göz ardı etme ve kendi yaptığımız işlerle kurtuluşu aramanın tehlikesi içindeyiz. Aslında yaptığımız işin gerçek-leşmesini sağlayan gücün, İsa'nın gücü olduğunun farkına varıp sürekli olarak O'nun yolundan gitmeliyiz. Karanlıkta kalmış ve kaybolmuş olan insanların kurtuluşu için ciddi bir şekilde çalışırken, dua ve Allah'ın Sözü üzerinde çalışmak için kendimize zaman ayırmalıyız. Dua ederek ve İsa'nın gücüyle kutsanarak gerçekleştirilen işin, sonunda insanların iyiliği için yeterli olduğu görülecektir.SO 346.3

    İsa'dan başka hiçbir kimsenin yaşamında böylesine yoğun bir çalışma ortamı ve büyük sorumluluklar olmamıştır; buna karşın O, yine de sık sık dua eder ve Allah ile birliktelik kurardı. O'nun dünyadaki yaşamında şu tür kayıtlara defalarca kez rastlanır: “Sabah çok erkenden, ortalık henüz ağarmadan İsa kalktı, evden çıkıp ıssız bir yere gitti ve orada dua etmeye başladı.”6Markos 1:35.“İsa ile ilgili haber daha da çok yayıldı. Kalabalık halk toplulukları İsa'yı dinlemek ve hastalıklarından kurtulmak amacıyla akın akın geliyordu. Kendisi ise ıssız yerlere çekiliyor ve dua ediyordu.”7Luka 5:15-16.“O günlerde İsa dua etmek için dağa çıktı ve bütün geceyi Allah'a dua ederek geçirdi.”8Luka 6:12.SO 347.1

    Kurtarıcı, insanların yararına adadığı yaşamında şehrin kargaşa ve gürültüsünden, işlek caddelerinden ve kendisini her gün takip eden insanlardan bir süre uzak kalmayı uygun buldu. Biraz dinlenmek ve Allah ile daha yakın ve kesintisiz bir ilişki içinde olmak için yoğun çalışma ortamından ve onların ihtiyaçlarını karşılamak için insanlarla olan birlikteliğinden bir süreliğine ayrı kalması gerekiyordu. Bizimle birlikte olan, ihtiyaçlarımızı ve zayıflıklarımızı paylaşan Kişi olarak Allah'a tamamen bağlıydı ve dua ettiği gizli yerde, görevini başarıyla yerine getirebilmesi ve zorlukların üstesinden gelebilmesi için ilahi gücünü topladı. Günahlarla dolu dünyada karşılaştığı tüm zorluklara ve kendisine yapılan eziyetlere katlandı. Allah ile birliktelik kurarak, kendisini üzen tüm sıkıntılardan kurtulabiliyordu. İsa dua ettiği bu gizli yerde sevinç ve teselli buluyordu.SO 347.2

    İnsanlığın haykırışı İsa aracılığıyla merhameti sonsuz olan Baha'ya ulaştı. İsa, insanlığı ile insanları ilahilikle bütünleştiren kutsal gücü alıncaya dek Allah'a bir insan olarak yakardı. Dünyaya yaşam verebilmesi için Allah ile sürekli birliktelik kurarak O'ndan yaşam aldı. Aynı şeyi biz de yaşamalıyız.SO 347.3

    İsa bize şöyle buyurur: “Gelin tenha bir yere gidelim.” O'nun sözlerini dinlersek, daha güçlü ve çevresine daha yararlı kişiler oluruz. Öğrenciler İsa'yı aradılar ve O'na her şeyi anlattılar. İsa onlara cesaret verdi ve onları bilgilendirdi. Eğer bugün biz de İsa'nın yanına gidip, O'na ihtiyacımızı bildirmek için zaman ayırırsak, asla düş kırıklığına uğramayacağız; O, yardım etmek için daima bizim yanı başımızda olacaktır. İhtiyacımız olan dürüstlük ve güveni Kurtarıcı'mızda bulacağız. O, “Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik önderi”9Yeşaya 9:6.diye çağırılacak olan Kişi'dir. O'nun hakkında “Yönetim O'nun omuzlarında olacak” denmektedir. Biz O'ndan öğüt almaya çağrılırız. “O herkese cömertçe, azarlamadan verir.”10Yakup 1:5.SO 347.4

    Allah'ın yönetimi altında olan herkes, dünya ile, onun gelenekleri ve usulleri ile taban tabana zıt bir yaşam düzeni sergileyecektir. Allah'ın isteği ile ilgili bilgiyi edinebilmek için dini yaşamında herkesin kişisel bir deneyime ihtiyacı vardır. O'nun bizim kalbimize hitap eden sesini bireysel olarak duymamız gerekir. Diğer tüm sesler sustuğunda ve biz sessizce onun huzurunda durduğumuzda, ruhun sessizliği Allah'ın sesini daha duyulabilir hale getirir. O bize şöyle buyurur: “Sakin olun, bilin ki Tanrı benim!”11Mezmurlar 46:10.Gerçek huzuru sadece burada bulabiliriz ve Allah'a hizmet edenlerin tümü için etkili hazırlık budur. Bu şekilde güçlenen kişi kalabalığın gürültü ve karmaşasında, yoğun çalışma ortamında ışık ve huzur dolu bir ortam ile çevrelenecektir ve insanların kalplerine ulaşacak olan ilahi bir güç, onun yaşamında açıkça görülecektir. O çevresine güzel kokular yayan bir çiçek gibi insanları mutlu edecektir.SO 348.1

    Bu bölüm Matta 14:1-2,12-13; Markos 6:30-32; Luka 9:7-10'a dayanmaktadır.SO 348.2

    Larger font
    Smaller font
    Copy
    Print
    Contents