Bölüm 5: İlk Katil ve Onun Kurbanı
Bu bölüm Yaratılış 4:1-15'e dayanmaktadır.
Adem'in oğullan Kayin ve Habil, birbirlerinden çok farklı karakterlere sahiptiler. Habil Yaratıcının günahlı insanlıkla ilişkilerinde adalet ve merhamet görüyor, kurtuluş ümidini minnetle kabul ediyordu. Kayin ise Şeytan'ı yıkıma götüren aynı düşünce yapısına sahipti. Tanrı'nın adaletini ve yetkisini sorguluyordu.1GS 32.1
Bu iki kardeş, Tanrı'nın sözüne uyup uymayacaklarının görülmesi için sınavdan geçirildi. Tanrı'nın öngördüğü kurban düzenini anlamışlardı. Sundukları kurbanın, Kurtarıcıya imanlarını örneklediğini ve bağışlanmak için O'na bağımlı olmanın gerekliliğini gösterdiğini biliyorlardı. Kan dökülmedikçe günahların bağışlanması mümkün olmayacaktı. Vaat edilen sunu olarak Mesih'in kanına duydukları inancı, sürünün ilk doğanlarını kurban ederek göstermeliydiler.1GS 32.2
İki kardeş de sunak yaptılar ve her biri sunularını getirdi. Habil sürüden aldığı bir kurbanı sundu. “Rab Habil'i ve sunusunu kabul etti” (Yaratılış 4:4). Gökten ateş düşerek sunuyu yakıp tüketti. Ne var ki Kayin, Rab'bin dolaysız buyruğunu çiğneyerek yalnızca meyve sunusu getirdi. Bu sununun kabul edildiğine ilişkin gökten herhangi bir belirti görünmedi. Habil kardeşine rica ederek Tanrı'ya, O'nun öngördüğü şekilde yaklaşmasını öğütledi. Ancak öğütleri, Kayin'i kendi yolunu izleme konusunda daha da kararlı kıldı.1GS 32.3
Kayin yüreğinde homurdanarak Tanrı'ya yaklaştı. Getirdiği sunuda pişmanlıktan eser yoktu. Tanrı'nın öngördüğü tasarıya tümüyle uymak, kurtuluşu için vaat edilen Kurtarıcıya güvenmek Kayin'e zayıflık olarak görünüyordu. Bunun yerine kendi erdemlerine güvenerek gelmeyi yeğledi. Kuzuyu getirip sunusunu onun kanıyla karıştırmak yerine, kendi emeğiyle ve uğraşıyla elde ettiği ürünlere güvendi. Aslında Kayin bir sunak yaparak ve kurban getirerek söz dinlemişti. Ama söz dinlerliği sadece kısmi nitelikteydi. Kurtarıcıya duyduğu gereksinimi göz ardı etmişti. Kardeşlerin ikisi de günahlıydı ve ikisi de Tanrı'nın saygıya ve tapınmaya layık olduğunu biliyordu. Dışarıdan bakıldığında her ikisinin inancı da birbirine benzer görünüyordu. Oysa bunun ötesinde büyük bir fark vardı.1GS 32.4